Seçim, referandum, oylama..vs arifesinde CHP'de maneviyat tavan yapıyor… Ultra laik görünümlü acayip dindar bir parti oluveriyorlar…

CHP'deki 'çarşaf açılımı'nı Baykal başlatmıştı… Kasım 2008'de Sultangazi'de çarşaflı bir kadına CHP rozeti takmıştı Baykal… O anda şartlar öyle gerektiriyordu da ondan… Yoksa Şubat 2008'de Anayasa Mahkemesi'ne başvurup başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğini iptal ettiren de Baykal'dır… (O dava dilekçesinin altında imzası bulunanlardan biri de Kılıçdaroğlu'ydu… Nerdeen, nereye?!..)

CHP'nin seçim mitinglerinde başörtüsü dağıtma adeti de o zamanlar başlamıştı…

Sonra bayrağı Kılıçdaroğlu devraldı…

İlk olarak (2010 referandumu öncesi) 'içki sofralarından uzak durun' talimatı verdi partililere…

Daha sonra her seçim ya da referandumdan önce benzer talimatlar vermeye devam etti… “Camileri boş bırakmayın.., Meyhanelere gitmeyin.., mütedeyyin insanların hassasiyetlerine dikkat edin..vs”.

Yani aslında.., yani gerekirse, CHP en dindar parti oluyor!.. (CHP'li vekil Ensar Öğüt de; “Kılıçdaroğlu peygamber soyundan geliyor” dememiş miydi?!..)

Cumhurbaşkanlığı sistemine itiraz eden Kılıçdaroğlu ne dedi?..

“Cumhurbaşkanlığı sistemi İslam'a uygun değildir…”

Gerekli hallerde 'Şer'î Hükümleri' referans gösterecek kadar dindarlaşabiliyor CHP…

Baksanıza, referandum şarkısı da ilahi gibi mübarek!.. Nakaratı; “Düşmez kalkmaz bir Allah, “Hayır” olur İnşallah…” (Şarkının görselinde bolca cami, minare, tesettürlü Anadolu kadını, tespih var...)

Diğer taraftan Muharrem İnce, namı diğer Hacı Muharrem de Kur'ân-ı Kerim'i referans gösterdi…

“Kur'ân-ı Kerim'in ilk emri 'Oku'dur… 'Evet' verenlere Kur'ân-ı Kerim'in emrine uyun, önce bir okuyun diyorum… Okursanız, 'Evet' oyu kullanmazsınız..” dedi Hacı Muharrem… (Okursan, “Hayır” dermişsin!.. Kılıçdaroğlu'nun durumu istina galiba… Zira yeni sistemde başbakanın olmayacağını bile bilmiyor, yani hiç okumamış, yine de “Hayır” diyor!..)

Baykal da dini referanslarla kampanyayı sürdürüyor… Yalnız onun tarzı biraz farklı…

“Böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın…” dedi… (Haşa sümme haşa…)

Sonra çıtayı yükselterek; “Bu değişiklikle millete şirk koşuluyor…” dedi… (“Evet” diyenler müşrik mi oluyor?!.. Tövbe Estağfirullah…)

Velhasıl Neo-CHP'nin son yıllarda duçar olduğu 'Maneviyata doğru eksen kayması sendromu' her seçim öncesi depreşiyor…

Ama hep sandık arifesinde olmasın bunlar…

Önceden çalışmak lazım ki, bundan sonraki ilk girilecek seçim için yatırım olsun!..

Böyle kısa vadeli dönemsel dindarlık sonuç vermiyor...

Millet de yemiyor zaten...

Referandumdan sonra Kılıçdaroğlu'nu en azından “Bayram Namazları'nda görmek istiyoruz…

E, haydin namaza!..