"Onların her şeylerini tahrip ettik. Felsefeleri, dinleri mahvoldu. Artık hiçbir şeye inanmıyorlar. Derin bir boşluğa düştüler. Anarşi veya intihar için olgun hale geldiler" Fransız oryantalist Louis Massaignon, içinde bulunduğumuz günlerde zirveye çıkmış ve çok sayıda masum insanı katletmiş politik terörün bidayetini bu sözlerle tanımlamaktadır.
…..
Bugünün İslam coğrafyasında hüküm süren politik sistemlerin hemen hemen tamamı, elitist bir karakter üzere şematize edilmiştir. Zamanında bölgeyi yöneten batılı politik egemenler, arkalarında kusursuzca işlemesini ümit ettikleri bir sistemi yerel/işbirlikçi varislerine tereke olarak devretmeyi taahhüt etmişlerdir. Bu çerçevede kendileriyle inorganik bir ilişki meydana getiren haleflerine açık olarak tanımlanmamış bir ittifak biçimi teklif ederek onları dış politik manevralarının yerli enstrümanları haline getirmişlerdir.
Bu devlet anlayışında en büyük açmazsa, seçkinlerle büyüklü, küçüklü halk kitleleri arasında var olan siyasi uçurum olarak gösterilebilir. Devlet kademelerinde yer tutan isimlerin siyasi tercihleri Batı kaynaklı bir perspektifi yansıtırken, geniş halk kitlelerinin güncel referanslarını karakterize eden İslami siyasi kültürü aktüel olanın ötesine taşınmak istendi. Ancak egemen aktörlerin söz konusu tercihi marjinal blokların gün yüzüne çıkmasına imkan hazırlayan bir politik zemini beraberinde getirdi. Durumun bir tarafın "terör", diğer tarafın "direniş" olarak tanımladığı bir ekseninin kristalize olmasına neden olduğu ifade edilebilir. Sonuç ise birbirine hasımmış gibi görünen iki kutbun, aslında sonsuz şekilde birbirini yeniden üretmesine neden olabilecek bir diyalektiğin doğması oldu.
……
Kenya"da geçtiğimiz cumartesi günü yaşanan ve dünyanın şaşkınlıkla izlediği manzaranın bir özeti de işte bu. Başkent Nairobi"de bir alışveriş merkezine silahlı saldırı düzenledi. Aralarında yabancı uyruklu isimlerinde bulunduğu onlarca kişi katledildi. Saldırıyı Somali merkezli el Şebab örgütü üstlendi. Peki, neden Kenya hedef alındı? Bu sorunun yanıtı, Afrika Birliği Barış Gücü bünyesindeki Kenya birliklerinin, Somali"yle imzalanan güvenlik işbirliği anlaşması kapsamında, uzun süredir örgüte karşı mücadele veriyor olmasında yatıyor. Şebab Somali"de hem hükümet askerleri, hem de Kenya birlikleriyle çatışıyor. Şebab"ın egemen olduğu ve ticari açıdan gelir sağladığı bölgeler ele geçiriliyor. İşte bu nedenle Somali ordusuna destek veren Kenya"nın başkenti Nairobi zaman zaman terör saldırılarına hedef olabiliyor.
……
Afrika halkları kuraklık, açlık ve salgın hastalık gibi krizler yaşarken, bu coğrafyada tam da egemenlerin beklediği şekilde bir oyun kuruluyor. Bir yandan bitimsiz bir savaşa milyar dolarlar akıtılırken diğer yandan "teröre karşı savaş" adının konacağı yeni bir proje inşası için bir kez daha zihinlere "İslami terör" algısı servis ediliyor.
Son olayda Batı medyasında yer alan haberler ise tanıdık; yine Müslümanlarla teröristler aynı kampın içine yerleştirilmesi kolaycılığına kaçılıyor. "Saldırganlar Müslümanların binadan çıkışına izin verdi", "Hz. Muhammed"in annesinin adını bilmeyenler vuruldu" ve benzeri ifadelerin geçtiği haberler vasıtasıyla sınırlar net olarak çizilmeye çalışılıyor.
İlk emri "oku" olan bir dini "öldür, yok et" gibi fiillerle aynılaştırmaya ya da terörizm ile İslam"ı eşdeğer kılmaya çalışanlar, hak ve batıl arasında var olan kesin çizgiyi belirginleştirmek yerine ben ve o arasındaki farkı derinleştirmeyi tercih ediyorlar. Ancak tarihe sırtını dönen "homo violentus" çok önemli bir nüansı gözden kaçırmaya devam ediyor: Yenidünya düzeninde Kabil Habil"in rolüne soyunuyor.
