|
Son Cumartesi

Geç kalmış bir yazı... Geçen C.tesi günü Tayyip Bey''e son ziyaretimizde Yusuf Ziya ile birlikteydik. Ziyaretçi yoğunluğu içerisinde uygun bir zamana denk gelmiş olmalıydı ki gidiş saatimiz; bir hapishane ziyareti için uzun sayılabilecek sohbet etme imkanı elde etmiş olduk.

Tayyip Erdoğan her zamanki gibi diri, bakımlı ve zindeydi. Sanki çalışma ofisinde iş görüşmesine ya da ziyarete gelenleri karşılıyordu ayakta. Belki her zamankinden farklı olarak, bulunduğu mekanın klimatize edilme imkanı olmadığından, yüzünde tatlı bir kızarıklık dikkati çekiyordu.

Tayyip Erdoğan 120 günlük mahpusluğunu sonuna yaklaşmış durumda. Doğal olarakta sohbet bu minval üzere akıp gitti. 120 günlük özgürlük mahrumiyetinin bıraktığı izler, çıkış günü, sonrasında neler olabileceği ve Başkan''ın neler yapacağı vs.

Belki de sohbetin en can alıcı tarafı Başkan''ın şu sözleriydi: "Bir cumartesi daha buradayım. İnşallah gelecek cumartesi özgür olacağım, dışardayım... Caddelerde yüreyeceğim, insanlara yüksek sesle selam vereceğim. Dostlarımı telefonla da olsa arayabileceğim ya da beni arayanlarla rahatlıkla görüşebileceğim. Kimbilir belki bir boğaz kahvesinde balık yer çay da içebilirim... Bir cumartesim daha kald ı..."

Tayyip Bey şu anda, siz bu satırları okurken mahpus damında son cumartesiyi de tüketmekle meşgul. Belki bugün ziyaretine gelenler "artık cumartesileri tükettim" demekte.

24 Temmuz 1999 Cumartesi günü sayın Başkan aramızda... 120 günlük mahrumiyetin ve mahpusluğun pasını bir günde, kısa sürede üzerinden atamayacak biliyorum. Çok şey yapamayacak, birçok isteğe ve talebe cevap veremeyecek...

Ama, sayın Başkan; emin olun ki yaz sıcağında mahzunlanan ağaçların seni görünce canlanacaklardır. Açtığın caddeler üzerinde yürümen için seni beklemektedir. Güzelleştirdiğin sahiller bir tutam iyot kokusu, deniz rengi ve bir bardak demli çayını sunmak ve onurlanmak için seni beklemektedir. Dostların içerde yattığın günleri tesbih tanesi gibi çektiler hep, son taneleri hızla, biraz hüzün, biraz öfke ve sevinçle çekmektedirler bitti, bitiyor diyerek. Çocuklar yürüyüşünü özledi... Kadınlar sabırlarını ve kahırlarını biriktirdi senin için ve boşaltacakları günü beklemekteler.

Velhasıl... İstanbul seni yeniden bağrına basmaya hazırlanıyor emin ol.

Geçmiş olsun sayın Başkan. Yeniden hoşgeldin aramıza, şehrimize ve evlerimize...

٪d سنوات قبل
Son Cumartesi
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset