|
Burun pusula değildir

Yaratıcı burnumuzu cennet kokusunu cehennem kokusundan ayırt etmek için de yaratmıştır. Bu yeteneğimizi köreltirsek burnumuzu pusulamız zannederiz ve uçurum yoluna girmiş olsak dahi burnumuzun doğrultusuna gitmekten şaşmayız. Oysa Sırat-ı Mustakiym''in pusulası, büyümüş ve koku alma duygusunu kaybetmiş burunlarımız değildir. İlâhi Nur''un mazharı olan "En''amte aleyhim"in yolu, Sırât-i Mustakiym''dir. Gözümüzü, burnumuzu, kulağımızı, elimizi, dilimizi birlikte kullanmalıyız. Beş duyu, Hakk ve bâtılın zahirdeki belirtilerini ayırabilmek içindir. Batında kalan hususlarda da aklımızı ve gönlümüzü birlikte kullanmamız gerekir. Gönlümüz kimi severse, o Süleyman değildir. Aklımız gönlümüze kimi seveceğini bildirmelidir.

Burnunu sadece kendinin de değil; bir toplumun, hatta insanlığın pusulası sananlar, başkalarını da felâkete sürüklerler. Bu gibi kişileri müsteşâr ve müşaviri kılanlar da sonunda nâdim olurlar. Burnumuzu hortum haline getirip de Hesap günü estetik, ortopedik vs. ameliyat için Hastahaneye sevk sırasında üzerine damga vurulmasına sebep olmayalım. (Kalem, 68/16)

İnsanlardan bazılarının burnu bir ma''nevi hastalık sonucunda tam bir hortum haline gelmiştir. Bu hastalık ırkçılık hastalığıdır. Kendilerini ve sadece soydaşlarını, hatta sadece kendileri gibi ırkçı olan soydaşlarını adamdan sayarlar, kendi soylarından olmayanlar "insan" değil, davar hükmündedirler. Bu gibi hortumluların gizli veya açık hüküm sürdüğü herhangi bir ülkeyi; demokratik Hukuk Devleti''ne kavuşmuş sayabilir miyiz? Oysa bunlar kendi kâşânelerinde keyif sürerken başka ülkeleri birer ağıl, mandıra, çiftlik haline getirecekleri günü beklemektedir. Gerçek imanlılar ise Adalet Düzeninin Arz''a hakim olmasını bekliyorlar.. Ahmet Altan Bey de - O''ndan hiç beklemezdim- "Suriye''deki sistem yıkıldığında "İran, Rusya ve Kafkaslar''daki birçok diktatörlük sarsılacak, bence Arap baharı da Fransız Devrimi kadar önemli bir adım. On onbeş yıla kadar Ortadoğu da gelişmiş dünyanın istikrarlı bir parçası olur. Tarihin emri böyle" diyor. (Taraf, 21 Temmuz 2012)

Demek ki "gelişmiş bir dünya" var, Suriye''deki rejim İran ve Rusya gibi ülkelerdeki rejiminlerin yıkılmasına engel oluyor. Arap Baharı sonunda Arap ülkeleri yanında İran ve Rusya''yı da gelişmiş dünyanın istikrarlı bir parçası yapacak! Acaba nasıl bir parçası? Ciğerparesi olmayacağı muhakkak! Sakın "gelişmiş dünyanın ağılı"olacakları kasdediliyor olmasın? "Vaktiyle baban kimseye minnet mi ederdi? / Yok, kalmadı hâşâ sana zillet pederinden/ Dünyada şerefdir yaşatan milleti, ferdi/ Silkin, bu mezellet tozu uçsun üzerinden!"

Fakıyrâne anlatmaya çalıştık ki Suriye''de bir bahar başlangıcı değil, bir karşı - devrim başlangıcı vardır. Bu karşı- devrimle, gerçek Arap Baharı''nın Lübnan''da, Necef''de, Kerbelâ''daki çocukları boğulmak istenmektedir. Arkadan cellâtlık görevi verilenlere sıra gelecek, sonuçta da en ağır hesap bizim önümüze konacaktır. Bunları söyledik, "bu Suriye olaylarının arkasında Acem oyunu vardır " cevabını aldık. Zararın neresinden dönülse kârdır. Tarihin emrini de yanlış biliyorsunuz. Tarihin Rabbi "vel- âkıbetu lil- Muttakıyn" buyuruyor.

Bu arada boş lâflarla meşgul ediliyoruz: Diyanet niçin İbranca, Ermenice, Kürtçe "Selâm!" dememiş? Fesübhanallah! " Selam"ı, kürtler, ermeniler, museviler anlamaz mı? Bütün derdimiz bu mu kaldı?" İsrail Ordusu, Suriye''ye müdahaleye hazırmış, şimdiden Suriye''de "mini Kürdistan" kurulmuş, Türk Tırları''nı yakanlar "özgür, demokratik, kahraman muhalir Suriyeliler" miş.......... gibi başlıklar arasında bunun ne önemi var?

Bilgisayar''da savaş oyunu oynamıyoruz, Kurtlar Vadisi''ni izlemiyoruz, çok ciddi bir durumla karşı karşıyayız. " Suriye''deki iktidar Nusayri imiş"! Doğrusu ben Obama''nın "gizli din taşıyan" bir sünni müslüman olup Hilary ve Michelle bacılarımızla birlikte Beyaz Saray''da mevlüt okuttuklarını bilmiyordum! Bu arada Suriye yanarken Obama, "bütün inançlarda var olan" adalet, eşitlik ve merhamet bağlılığının bir hatırlatıcısı olan Ramazan''ı kutluyor ve Beyaz Saray''da iftar vereceğini de ilan ediyor. (Et lokması lazım mı doyurmaz mı seni nân?/ zehr olsun o lokma k''ola pes-mande-i dûnân!)

Adalet ve eşitlik elbette İslam''ın bütün sevgi elçilerinin tebliğinde vardır, böyle olmasına rağmen; insan onurunda eşitlik ilkesini kabul etmeyen bir bâtıl anlayış Beyaz Saray''ı da hükmü altına almış değil mi? "Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?" Kendisi muhtac-ı himmet bir dede / Nerde kaldı gayriye himmet ede!

Arap Baharı denen nesne; İslam Baharının bir nefhası olmadıkça ancak Haricilik olur ve üzerinde hüküm sürdüğü ülkeyi "Gelişmiş Dünya"nın ağılı, ahırı, çiftliği kılan bir şeâmet''den başka birşey olamaz. Hâlâ bunu görmez misiniz? Görenlere selâm!

Görmeyenleri Allah kurtarsın! Görüp de görmek istemeyenlere yazıklar olsun!

Hayırlar feth ola, şerler def''ola!

12 yıl önce
Burun pusula değildir
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti