|
Bombalı araçla saldırı ve acı insan hikayeleri

Gün geçmiyor ki, yepyeni trajedilerle, acı insan hikayeleriyle yüzleşmeyelim. Artık kanıksamaya yüz tuttuğumuz, istatistiki veriler olarak algıladığımız ölümlerin ardında neler var? Hangi öfke, hangi ideoloji, hangi güç mücadelesi, hangi emperyal hedef, hangi ulusal ya da uluslararası proje zihinlerimizi böylesine köreltiyor, kalplerimizi susturuyor ve bu ölümleri olağanlaştırabiliyor?

Mesela dün, Afganistan''da NATO güçlerine yönelik bir intihar saldırısında 17 kişi öldü. Bunların 12 tanesi çocuk... Atlas Okyanusu kıyılarından Pasifik adalarına uzanan kuşakta yer alan her toprak parçasında hemen her gün bunları izliyoruz. Uzaktan baktığımız, bazen evlerimizin bulunduğu sokaklara kadar yaklaşan ama her nedense hep uzaktan seyretmeyi, asla bize yakın bir sorun olarak görmemeyi, onları başka bir dünyanın insanı olarak kabullenmeyi tercih ettiğimiz bu sahnelere karşı çıkışımızın bir yolu yok mu? Artık ülke ülke değil, şehir şehir, ev ev sahnelenen, din, kültür, hukuk, ahlak tanımayan bu şiddet sahnelerinin önüne geçmek insan ırkı için mümkün değil mi?

İşgaller, iç savaşlar, etnik çatışmalar, din/mezhep kavgaları, demokrasi projeleri, para kavgaları, iç iktidar mücadeleleri, küresel hakimiyet tezleri ve daha niceleri, insan olduğumuz ve bu ölümlere kurban gidenlerin de bizim kadar yaşama hakkı olduğu gerçeğini unutturuyorsa, onların ölümler üzerine gelecek kurma ahlaksızlığına sürüklüyorsa gelecekte bu ateş hepimizi kuşatacak demektir.

Şöyle bir düşünelim: Sadece bombalı araçlarla bir ayda ne kadar insan ölüyor? Kim bilebilir ki! Ölümlerin kayıtları bile tutulmuyor. Sadece Irak''ta ABD güçleri ayda 10 bin insan öldürüyor. Günde 300 civarı insan! Birbirlerini öldürmelerini saymıyoruz. Başka bölgeleri de. Bu nasıl bir kıyım!

Madem bombalı araç saldırılarına bakıyoruz sadece, o zaman olayın bir başka boyutunu ele alalım. Bu tür savaş taktiğinin nasıl ortaya çıktığına, kimler tarafından keşfedildiğine ve şimdiye kadar nerelerde hangi oranlarda kullanıldığına... Bu saldırılarda kaç insan öldüğünün hiçbir zaman bilenemeyeceği gerçeğini not ederek.

Mike Davis imzalı “History of The Car Bomb” başlıklı yazıyı okumak bu konuda size fikir verebilir. Ben de merakla okudum. Yöntemin Vietnam''da, Cezayir''de, İtalya''da, mafya savaşlarında, Ortadoğu''nun her bölgesinde, Afganistan''da nasıl kullanıldığını, kimlerin kimlere öğrettiğini özetliyor. Özellikle 1972''den bu yana nasıl yaygınlaştığı, nasıl stratejik bir silaha dönüştüğü, gerilla savaşının nükleer bombası haline geldiği, ölümcül bir araca dönüştüğü detaylı bir şekilde anlatılıyor.

IRA''nın etkin biçimde kullandığı yöntem en fazla Ortadoğu''da kullanılır. 1983''de Lübnan''daki ABD birliklerinin karargahına yönelik patlayıcı yüklü araç saldırısında 243 ABD askeri ölür. Ardından devletler tarafından da kullanılmaya başlanır. Özellikle ABD istihbaratı tarafından. CIA''nın terörizm okullarında yaygın biçimde bombalı araçla saldırı eğitimi verilmeye başlanır. Kimlere? ABD çıkarlarına göre şekillenen haritada hangi bölgede hangi örgüt ya da kişi varsa onlara…

Aslında CIA''nın bu eğitimi yıllardır vardır. Afganistan''da Rus kuvvetlerine karşı kullanılır. ABD istihbaratı Afganistan''a hem bombalı araç taktiğini hem de ileri düzeyde askeri teknoloji transfer eder. Ancak Afganistan''da desteklenen bu süreç çok geçmeden İngiltere ve ABD''ye kadar uzanacaktır. Artık bombalı araçla savaş yöntemi AIDS kadar yaygın ve ölümcül hale gelmiştir. Türkiye dahil, hiçbir ülke bu tehditten uzak durmayı başaramaz. Çeçenistan''da, Mısır''da, Kuveyt''te, Pakistan''da, Lübnan''da, Afganistan''da, İspanya''da ve daha bir çok ülkede milyonlarca dolar zarara, binlerce insanın ölümüne neden olan yöntem bugün Irak''ı rehin almış durumda. Bu yöntemi Afganistan''a taşıyanlar daha sonra hemen bütün Iraklılara öğretti ve şimdi yüz binlerce insanın ölümüne tanık oluyoruz.

Ucuz, basit, geniş etkileri olan ve kanıt bırakmayan yöntem, özellikle istihbarat servisleri tarafından etkin biçimde kullanılıyor. Mesela; CIA 1980''lerdeki bombalı araç kullanımını içeren derslerin bedelini ABD Beyrut''taki ağır yenilgisiyle ödedi. Bunun bedelini önetmek için de, saldırının arkasında olduğunu iddia ettiği Hizbullah lideri Fadlallah''ı aynı yöntemle öldürmek için, Suudi istihbaratının da desteğiyle 1984''te bombalı araçla bir saldırı düzenledi. Fadlallah yaralı olarak kurtuldu ama 80 kişi hayatını kaybetti. Bu bir ABD saldırısıydı. Daha doğrusu ABD''nin terör saldırısı! Şimdi aynı kaynaklar, yeryüzünde yüzlerce benzer saldırı düzenliyor. Siz, Afganistan''da, Irak''ta veya başka bölgelerde bombalı araçlarla yapılan saldırıları hep örgütlerin yaptığını mı sanıyorsunuz!

Bizzat ABD''nin bugünkü Başkan Yardımcısı Cheney, aynı yöntemi ve terörü düşmanlarına karşı kullanma fikrinin öncülerinden biridir. Onlarca yıldır bu kirli savaş yöntemleri, bugün terörün hedefi olduğunu iddia eden ve terörle mücadele palavrasını küresel düzeyde yaygınlaştırmaya çalışanlar tarafından uygulandı.

Belli başlı saldırılara, yol açtığı kayıplara değinmeden şunu söylemek istiyorum: Vicdanlarımızı harekete geçiren, hep belli kesimleri suçlamakla sınırlı kalan tepkilerimizi biraz daha öteye taşımayı, acı insan hikayelerinin, trajedilerin arkasında kimlerin hangi kirli hedeflerinin bulunduğunu, dünyanın bu hedefler uğruna ölen ve öldüren aptallarla dolu olduğunu unutmayalım. İşte böyle düşündüğümüzde dün ölen o 12 çocuğun acısını yüreğinizde çok daha fazla hissediyorsunuz. İşte böyle düşünürsek, bakmayı ve görmeyi öğrenebilirsek geleceğin dünyası için bir şeyler söyleyebilme becerisini gösterebileceğiz.

17 yıl önce
Bombalı araçla saldırı ve acı insan hikayeleri
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi