|
Bu kadarı fazla değil mi?

Bu kadarı fazla değil mi? Madem BM bünyesindeki uluslararası güç çatışmalara katılmayacak, Hizbullah''ı silahsızlandırmayacak o zaman Doğu Akdeniz''deki devasa askeri yığınağın sebebi ne? Bırakalım kaç ülkenin kaç asker göndereceğini de Akdeniz''deki hareketlenmeye bakalım. Güney Lübnan''ı ya da Hizbullah''ı kontrol etmenin hatta Lübnan''ı tamamen kontrol etmenin çok ötesinde bir askeri yığınak yapılıyor. İşin ilginç yanı, bölgeye gönderilen savaş gemileri BM komutasında olmayacak, ait olduğu ülkenin komutasında görev yapacak.

Yoksa G.Lübnan''ın dışında bir amaç için mi hazırlık yapılıyor? Suriye için mi? İran için mi? Bölgesel savaş için mi? Kapsamlı bir saldırıya hazırlık mı? Yeni Ortadoğu Savaşı için mi? Amerika''nın Lübnan ve Suriye''ye yönelik girişimlerini, İsrail''in girişimlerini, bu iki ülkenin Türkiye ile ortaklıklarını, NATO''nun D. Akdeniz faaliyetlerini, D. Akdeniz üzerindeki küresel kapışmayı ve son askeri yığınağı bir araya getirince G. Lübnan ya da Hizbullah''ın silahsızlandırılmasından başka daha büyük bir senaryo çıkıyor önümüze.

Avrupa ülkeleri D.Akdeniz''e, 2. Dünya Savaşı''ndan sonraki en büyük askeri yığınağını yapıyor. “İran cephesi” için yeni bir komutan atayan, yeni askeri birimler kuran, hemen her gün İran''ın nükleer tesislerini vuracağını açıklayan İsrail, ABD üzerinden yürüttüğü Tahran''a baskı kampanyasından sonuç alınamazsa neler yapabileceğına ilişkin hazırlıklara çoktan başladı. ABD''nin, Irak, Lübnan ve Basra Körfezi''nde etkinliğini her geçen gün artıran İran''a karşı istikrarsızlaştırma kampanyası şimdilik Birleşmiş Milletler üzerinden devam ediyor. Ama, BM dışı alternatiflere daha fazla ağırlık verildiği, hatta İran-Suriye blokuna karşı BM dışında koalisyon arandığı ortada.

İsrail istihbaratına yakın bir internet sitesi, Avrupa''nın Akdeniz''deki yığınağını ABD/İsrail ile İran/Suriye arasında çıkacak bir savaşa karşı hazırlık olarak değerlendiriyor. Üstelik çatışmanın bugünden Kasım ayına kadar bir süre içinde olabileceğini iddia ediyor. Avrupa''nın askeri yığınağı şöyle: 75 savaş gemisi, casus uçakları, helikopterler taşıyan iki uçak gemisi, 15 savaş gemisi, 7 bin asker. Türkiye de dahil, ABD ve müttefiklerinin D. Akdeniz''de “teröre karşı savaş” kapsamında tuttuğu güçler ile ABD''nin uçak gemisi, savaş gemileri ve deniz piyadeleri bunun dışında. Bu güçler, Hizbullah''a silah sevkıyatını önleyecek deniz ve kara ablukası dışında özellikle İran ve Suriye ile ABD/İsrail arasındaki savaş için burada tutuluyor. Ayrıca, Suriye/İran ve Hizbullah''ın Akdeniz''den ABD ve İsrail''e karşı yeni bir cephe açmasının önüne geçmek için. Bir başka görevleri de, İran''ın Şahab füzelerinin Avrupa''ya yönelmesini engellemek.

Fransızların Charles De Gaulle uçak gemisi, 40 savaş uçağı, helikepterler, keşif uçakları, iki bin sekiz yüz asker, 15 bin askerin 90 günlük ihtiyacını karşılayacak mühimmatla ve 7 savaş gemisiyle bölgede görev aldı. Yine Amerika''nın dünyanın en ileri komuta kontrol sistemleri ve diğer gemilerle bölgede görev aldı. Yine İtalya''nın uçak/helikopter gemisi Garibaldi, Skorsky ve savaş uçaklarıyla bölge görevi aldı.

Fransa donanması, bu ülkenin BM gücüne liderlik yaptıktan sonra yine Fransa tarafından yönetilecek. ABD birimleri ABD tarafından (Çünkü ABD 1993''ten beri BM idaresine asker vermiyor), İtalya gemileri İtalya tarafından. İsrail savaş gemileri ve denizaltıları da İsrail tarafından yönetilecek. Kimse BM Gücü diye bölgedeki güçlerin yönetimini devretmiyor.

Bölgedeki olağanüstü gelişmeler Lübnan ölçeğini aşıyor. ABD, AB ülkeleri, NATO, Türkiye, İsrail… İran ve Suriye''ye karşı yeni bir koalisyonun temelleri atılıyor. ABD ve İsrail, iki ülkeye yönelik savaş hazırlıklarını sürdürürken müttefikleri “yeni Ortadoğu dizaynı”ndan pay almak için orada bekliyor.

Türkiye''nin hangi koalisyonun içinde yer aldığını şimdi bir kez daha düşünelim. Doğu ve Güneydoğu Anadolu''ya yerleştirilen füze sistemleri, Arrov füzelerinin ortak üretimi, insansız uçaklar, Türk F-16''ları için havadan karaya Popeye füzelerinin satışı, Türkiye hava sahasında uzun menzilli uçuşlara hazırlanan İsrail savaş uçakları, Konya ovasında eğitilen İsrail pilotları, Konya ovasında yapılan ve 20 bin kilometre kare alanda yüzlerce uçağın katılımıyla gerçekleştirilen nükleer saldırı tatbikatları bugünler için değil mi? 1992 ve 1994 yıllarında yapılan bu nükleer saldırı tatbikatlarında ABD, İsrail ve NATO pilotlarının bu silahları nasıl kullanacağına dair verilen eğitim hangi ülkeyi, hangi bölgeyi hedef alıyordu? “Anadolu Kartalı” ve Doğu Akdeniz''de, Suriye açıklarında yapılan ABD-İsrail-Türkiye tatbikatları bu saldırılar için miydi?

Ve Cuma günü yazdığım, herkesin sus pus olduğu İsrail ve Lübnan''a gönderilen Türk Özel Kuvvetleri''nin oralarda çalışmaları, bu büyük hazırlık için miydi?

18 years ago
Bu kadarı fazla değil mi?
Bağlılık bağımlılık bağımsızlık ya da özgürlüğe açılan yol
Sofrayı kuran kaldırsın!
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…