|
Çin bir trilyon doları ne yapacak?

Küresel ekonomik piyasalardaki agresif restleşme Mart ayında daha da tırmandı. 2007''nin Küresel Sistemik Kriz Yılı olacağını iddia edenler, Mart ayının bu yönde önemli gelişmelere sahne olacağını öne sürenler sadece felaket tellallığı mı yapıyor? Birkaç yıldır, ABD ekonomisi için Armageddon senaryoları çizenler, ABD dolarının giderek kredisinin azalmasına, bunun devam edeceğine, belli ülkelerin ellerindeki dolar rezervini azaltma yoluna gideceğine, bunun da ABD ekonomisinde ciddi sarsıntılara yol açacağına inananlar bu 2007''de çok tehlikeli gelişmelerin yaşanacağı endişesi içinde. Son günlerde dünya piyasalarındaki dalgalanmaları bu “sistemik kriz” çerçevesinde görenler daha kötüsünü bekliyorlar.

Çin küresel piyasalarda belirleyici bir güç oldu. Dolayısıyla Pekin''in atacağı her adım başta ABD olmak üzere bütün dünyayı etkiliyor. Elindeki dolar rezervini azaltma yolunda arayışlara giren, ABD''nin en büyük finansörü ve en büyük dolar rezervine sahip olan, aylık ortalama 20 milyar dolar artışı olan Çin, şimdilerde 1 trilyon dolarlık dev bir birikimi nasıl kullanacağını düşünüyor. Bugüne kadar ABD hazine bonolarına yatırmayı tercih ettiği birikimi için yeni adreslere, daha büyük kazanç getiren adreslere yöneliyor. Bu durum, ABD''yi en büyük finansöründen mahrum bırakacak gibi. Doların düşüşünün devam etmesi, ABD ekonomisinin sarsılması, enflasyonun yükselmesi beklentisi hakim. ABD doları küresel piyasalardaki kredisini hızla kaybederken euro doların önüne geçiyor. Çin ve Asyalı ülkeler gibi İran ve bazı bölge ülkeleri de dolardan kaçıp euroya yöneliyor.

Dev dış ticaret fazlasına sahip olan Çin, bu birikimini petrol, madencilik gibi daha stratejik alanlara yönlendirmeye çalışıyor. Orta Asya''dan Ortadoğu''ya ve Orta Afrika''ya kadar bütün enerji alanlarında güç kazanırken, ABD''nin bu bölgelerdeki askeri hareketliliği aslında Çin''in ekonomik yatırımlarını sabote etmeyi amaçlıyor. Bazı ülkeler ise, özellikle ABD-İran krizinin de etkisiyle dolardan altına yöneliyor.

Çin gibi Japonya''da dolar rezervini hızla azaltıyor. Avrupa Merkez Bankası bu işe 11 Eylül''den önce başlamıştı zaten. Şimdi İran bütün enerji ticaretinde doları devre dışı bırakırken, Malezya''nın da benzer bir yol izlemesi bekleniyor.

ABD ekonomisinin giderek durgunluğa girmesi, doların küresel düzeyde kredisinin düşmesi, ABD ekonomisinin güvenini kaybetmesi, bir çok ülkenin ellerindeki dolar rezervini azaltmaya yönelmesi ve ABD ekonomisini finanse etmekten vazgeçmeye çalışması, 2003''te 549 milyar dolar olan ABD dış ticaret açığının giderek büyümesi, derin finansal kriz beklentisi korkuları artırıyor. Princeton üniversitesinden Paul Krugman, 2004 yılında; “ABD ekonomisin 1990''lardaki Arjantin ekonomisine benzediğine, dolardaki değer kaybı ticaret ve bütçe açıklarıyla birleşince Bush yönetiminin ekonomik bir felaketle yüzleşeceğine” dikkat çekmiş ve “Muz cumhuriyetine dönüyoruz” uyarısı yapmıştı.

ABD Kongresi Bütçe Ofisi''nin öngördüğü rakamlar ürkütücü: ABD''nin 2010 yılı bütçesi 5,6 trilyon dolar olacak. Bütçe açığı ise tam 3 trilyon dolar!!!

ABD''nin “Eğer yabancı yatırımcılar Amerika''yı, açığı gelirinden hızlı artan ekonomik olarak dengesiz bir muz cumhuriyeti gibi görmeye başlarsa, Amerika''ya borç para bile vermeyecekler.”

Karamsarların beklediği bir tarih var: 21 Mart 2007!.. Bakalım ne olacak!..

Rusya Akdenize indi

Bugünün Rusya''sı geleceğin dünyası olması beklenen Gazprom Rusya''nın jeopolitik satrançta en büyük kozu. Çin, İran, hatta Hindistan ve S. Arabistan''la yaptığı enerji anlaşmaları ve öncülük ettiği projelerle Putin''in Rusyası Çarlık Rusyasına dönüşüyor. Küresel enerji oyununun şimdiden bir numarası haline gelen Rusya, Orta Asya''da etkinliğini yeniden kurdu. ABD projelerini sabote etti. Hazar ve Ortadoğu enerji kaynakları ile Asya piyasalarının ihtiyacını karşılamada öne çıktı. ABD sadece Bakü-Ceyhan''ı başarırken Rusya-Çin-Kazakistan-Hindistan ve İran arasında bir anlamda boru hatları ağı örüldü. Putin şimdi Burgaz-Dedeağaç boru hattı için Yunanistan ve Bulgaristan''la anlaştı. Yani Türkiye devre dışı bırakıldı. Proje ile Rus kaynakları Türkiye''ye uğramadan Karadeniz''den Ege''ye akacak. Yani Rusya şimdiden Akdeniz''e indi.

PKK ile masaya oturmak!

ABD son sözü söyledi: PKK''ya askeri müdahale olmayacak. Ne Türkiye Kuzey Irak''ta operasyon yapabilecek ne de ABD böyle bir şeyi yapacak. Ne olacak peki? Dışişleri yetkilisi Matthew Bryza; sorunun askeri yöntemlerle çözülmesinin imkansız olduğunu belirtikten sonra, “meseleyi çözmenin başka yollarını bulmaya çalışıyoruz” diyor. Yani siyasi müzakere. ABD, Türkiye ve Kuzey Irak yönetiminin masaya oturması. PKK üzerinden İran''la savaşırken ABD''nin böyle bir seçeneği gündemine alması zaten beklenemez. Çünkü PKK, artık ABD''nin İran''a karşı en önemli müttefiki. Washington simdi iki müttefikini masaya oturtmaya çalışıyor. Aynı ABD, kendi hedefleri için siyasi yolları asla tercih etmedi. Hatırlayalım: Irak işgali öncesi dünyanın uyarılarını hiçe sayarak askeri seçeneği tercih etmemiş miydi?

17 yıl önce
Çin bir trilyon doları ne yapacak?
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak