|
Nükleer savaşın eşiğinden döndük!

Bir konuyu özellikle açıklığa kavuşturmak gerekiyor. 30 Ağustos tarihinde bütün dünyayı ilgilendiren, daha doğrusu endişelendirmesi ve tedirgin etmesi gereken bir olay yaşandı. Aslında bugünkü bölge şartları göz önüne alındığında son derece vahim bir gelişmeydi bu. İkinci Dünya Savaşı''ndan sonra, Soğuk Savaş döneminin ABD-Sovyet nükleer restleşmelerinden sonra ilk kez nükleer silahların yeniden "kullanılabilir" hale getirildiğine dair bir "gerçek"le karşı karşıyayız.

Biliyorum, Türk medyası bunları dikkate almayacaktır. Bizim yıllardır nice ölümlerin sorumlusu olarak tanıttığımız, dikkat çektiğimiz Blackwater''ın karanlık tarihini kaç yıl sonra, o da kısmen, görebilenlerden bu kadarını beklemiyoruz. Ama Allah korusun, yakın bir gelecekte böyle bir ihtimal ortaya çıktığında hepimiz şaşırmış numarası yapmayalım.

Ağustos sonu ve 6 Eylül''de Türk hava sahası da kullanılarak bir savaş provası yapıldı. Hem de nükleer savaş provası. Yanlış anlamayın, bu bir tatbikat değildi. Bir saldırı girişimiydi ve hala netleştirilemeyen sebeplerle başarısız oldu.

Ben bu yüzden aynı konuyu üçüncü kez gündeme getiriyorum. 6 Eylül''de, ABD Hava Kuvvetleri''ne ait bir B-52 bombardıman uçağı nükleer silahlarla havalandı. Kuzey Dakota''daki askeri üsten kalkan uçak, 6 adet nükleer başlıklı Cruisse füzesi taşıyordu. Louisiana''ya kadar bu füzelerle ve W-80-1 nükleer başlıklarla uçtu. Her bir füze 150 kilotonluk patlayıcı taşıyordu ve Hiroşima''ya atılandan on kat daha güçlüydü. Olay Bush''a kadar aktarıldı ve bunun "yanlışlıkla" olduğu açıklandı. "Yanlışlık" bir B-52 bombardıman uçağı nükleer füzelerle havalanabiliyor olmasıydı. Ve bu yanlışlık 40 yıldan bu yana ilk kez gerçekleşiyordu.

Durum ABD basınına sızdı. Özellikle internet sitelerinde "detaylar" yayınlandı. Bu kaynaklara göre
daha başka. Nükleer füze yüklü uçak İran''a saldırı için havalandı. Tüyler ürperten bir iddiaydı bu. İran''a saldırı nükleer bir saldırı mı olacaktı? Aktaralım:

"ABD ve İsrail nükleer başlıklı silahlarla İran''ı bombalayacaktı. 30 Ağustos''ta İran''ı bombalamak için havalanan ve nükleer başlıklı bomba taşıyan B-52 bombardıman uçaklarını kim durdurdu? ABD silahlı kuvvetlerinin içinden yükselen muhalefet İran''a yapılacak muhtemel bir saldırıyı engelledi. 5 Eylül''de bir Pentagon sözcüsünün olayı doğrulamasıyla birlikte "Air Force Times"ta yer alan haberde, olayın garip bir kaza olduğu söyleniyordu. Daha sonra pilot ve uçak personelinin, uçağın nükleer başlıklı silahlarla yüklü olduğunu bilmedikleri, bunun rutin bir silah transferi olduğunu düşündükleri ortaya çıktı. Beklenmedik transfer başlarda, halkın can güvenliği açısından tehlike yarattığı için ABD kamuoyunda gerginliğe yol açtı. Hava Kuvvetlerinden General Ronald Keys, emrindeki 14 Eylül tarihli bütün uçuşları, personelle görüşmelerde bulunmak üzere iptal etti.

Washington Post ve New York Times gazetelerinde yer alan olay, bir hata olarak gösterildi. Ancak farklı kaynaklar, bunun bir nükleer saldırı girişimi olduğunu, İran''ın nükleer tesislerini vurmayı hedeflediğini, son anda engellendiğini söylüyor. İddia kaynakları, Newsweek dergisinin 25 Eylül tarihli sayısında ABD Başkan Yardımcısı Cheney''nin yardımcısı David Wurmsar''ın şu sözünü hatırlatıyor: "Cheney İsrail''i, İran atom santrallerine saldırması için ikna etti. İran''ın yapacağı bir karşı saldırı Amerika''nın Körfez ülkelerindeki askeri üsleri vurması için bir vesile olacak."

Bu saldırı gerçekleşmedi ancak 6 Eylül''de İsrail Suriye''ye saldırdı. İsrail''in Türk hava sahasını da kullanarak yaptığı bu tahrik ile ABD''yi saldırıya tahrik etmeyi amaçladığı, bir karşı saldırı olması durumunda gerçek operasyonun başlayacağı belirtiliyor. Yani Meyve Bahçesi (Orchard) ve Şah-Mat (Checkmat) operasyonlarının İsrail ile ABD aşırı sağının ortak düzenlediği bir provokasyon olduğu ortaya çıktı.

Suriye''ye saldırı üzerine Dışişleri Bakanı Ali Babacan''ın sözlerini hatırlıyorum. Türkiye''nin sert tepkisini.. Olayın ne kadar vahim olduğu, bölgeyi nasıl bir savaşa sürükleyeceği yeni yeni anlaşılıyor. Güçlü Türk medyası bu olayın üzerine gitmeye bile tenezzül etmedi. Oysa B-52''ler nükleer yüklerini bir yerlere boşaltsaydı ya da İsrail''in 6 Eylül saldırısı ciddi bir reaksiyona yol açsaydı ne olacaktı?

Provokasyon ve savaşın şartlarını oluşturma uğraşısı bu sefer başarısız oldu. Ama devam edecek. Seymour Hersh, The New Yorker''daki son yazısında; "ABD, İngiltere, İsrail ve Avustralya''nın İran''a karşı ağır hava saldırılarına hazırlandığını" yazdı. Ona göre savaşın iki gerekçesi olacak: İran''ın nükleer silahlanması ve Irak içinde ABD ile İran arasında yaşanan stratejik savaş…

Büyük bir savaşın eşiğinden döndük. Kim fark etti?

17 yıl önce
Nükleer savaşın eşiğinden döndük!
Binlerce memurun mağduriyeti birilerini ilgilendiriyor mu?
Türkiye"nin gidişatı nereye?
Bir kafes bir kuş aramaya çıktı
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?