|
Sevginin gücüne inanmak...

Türkiye''nin yarısı neden Ak Parti''ye oy verdi? Neden Tayip Erdoğan''ın liderliğini tescilledi? Neden böyle bir gücü ona vermekte hiç tereddüt etmedi? Neden kan üzerinden yürütülen korku senaryolarından ürkmedi?

Darbe yapılır, iç savaş çıkar, ekonomik kriz yaşanır, Türkiye satılır, terör artar tehditlerine neden kulak asmadı?

Bütün bunlar bir milleti yıldırmak, korkutmak, tercihlerini yönlendirmek için yeterli değil miydi? Sonuçları etkilemek için, seçimi iptal etmekten, kafalara silah dayamaktan başka yapılacak daha ne kalmıştı? Hiçbir şey…

Peki bunca korku nasıl oldu da para etmedi? Ak Parti''ye oy verenler bu ülkenin insanı değil mi? Bu ülkeyi sevmiyor mu? Terörü mü destekliyor? İç savaş mı istiyor? Ülkenin bölünmesini, ABD''ye peşkeş çekilmesini mi istiyor? Sonuçlardan hareket ederek bunları söyleyebilir miyiz? Elbette hayır!

O zaman bu kararlı, güçlü tercihin nedeni ne?

Muhafazakarlık mı? Liberallik mi? Zengin olma hırsı mı? Kişisel çıkar hesabı mı? Çok iyi adaylar gösterilmesi mi? Menfaat örtüşmesi mi?

Sadece istikrar özlemi mi?

Bu millet yoldan mı çıktı?

Ya da, bazılarının rezil bir üslupla dile getirdiği gibi, bu millet aptal mı?

Laikliğe, Atatürkçülüğe, ülke bütünlüğüne, cumhuriyete, rejime savaş açmış hainler topluluğu mu?

Veya, içeriden ve dışarıdan yönetilen bir kampanyanın esiri olmuş, zihinleri uyuşturulmuş ruhsuz insan yığınları mı?

Böyle düşünenler Pazar gün alınan sonuçları yorumlamakta hâlâ güçlük çekiyor. Böyle düşünenler; laikliği, Atatürkçülüğü, devlet iktidarını saltanat aracına dönüştürenler, milletin sırtından güç ve ihtişam devşirenler, onları eze eze, süründüre süründüre, aşağılaya aşağılaya dokunulmaz bir hayat güvencesi sağlayanlar çok ciddi bir uyarı aldı.

Bu uyarıyı yapanlar da vatansever. Onlar da Türkiye''nin iyiliğini, refahını, bütünlüğünü, istiyor. O zaman bu ilginin gerçek sebebi neydi?

Şu tespitler yapıldı:

Siyasi istikrar istendi: Terör, güvenlik, iç çatışma, rejim üzerinden yürütülen iktidar kavgaları, etnik ve sosyal ayrışma seçmeni yordu. Artık kavga, gerilim, cepheleşme istenmiyor. Doğru…

Ekonomik istikrar istendi: Tek parti iktidarının nimetleri, ülkenin her köşesine ulaştırdığı hizmetler etkili oldu. Bu da doğru.

Abdullah Gül''ün Cumhurbaşkanı seçilmesinin önünü kapatmak isteyenlerin başvurduğu siyasi ve hukuki yöntemlere duyulan öfke. Oldukça belirleyici oldu. Sistemi, kurumları ellerinde tutanlar, kendi tercihleri dışında kalanların önlerini kesmek için öylesine şaşırtıcı ve haksız yöntemler denediler ki, seçmenin bunu nasıl algılayacağını hesaplama gereği bile duymadılar. Daha bir çok sebep gösterildi ve bunların büyük bölümü doğruydu.

Ama bir şey daha var ki, kimse üzerinde durmadı. Sevgi…

Bence en önemli sebep bu. Tayip Erdoğan''a verilen oyların ağırlıklı bölümünün tek gerekçesi bu.

İster kabul edin ister etmeyin. Onu sevdiler, kendilerinden bildiler, sahip çıktılar, önünü açtılar.

İslamcısı da, milliyetçisi de, solcusu da, liberali de, şehirlisi de, köylüsü de, zengini de, fakiri de sevdi.

Bütün siyasi analizlerin, kamuoyu araştırmalarının, sosyolojik eğilimlerin ötesinde böyle bir gerçek var önümüzde. Bu yeterince anlaşılmadı, belki anlaşılmak istenmedi, belki önemsenmedi. Şaşkınlık bundan.

Bu ülke sevdiğini bağrına basmayı hep bildi. İyi yürekli olduğuna, kendinden olduğuna inandığı, aynı sokaklarda gezindiğini ve evlerine misafir olduğunu gördüğü, kendi dilini konuştuğu her lideri sevdi.

Trabzon''un köylerinde de, Bingöl''de de, Diyarbakır ya da İstanbul''un ara sokaklarında da aynı şey var.

Bu ülkenin insanlarının ince feraseti, hassas adalet anlayışı ve kalplerinde hissettikleri şey siyasi beklentilerin, ekonomik kaygıların çok ötesinde belirleyici oldu. Sandık başına gidenler kalplerine danıştı daha çok.

Sadece horlananlar, dışlananlar değil, toplumun bütün kesimleri, zengini de; şehirlisi de, güçlüsü de bu sevgiyi paylaştı. Türkiye''yi bütünleştiren işte bu.

Bütün teorileri, öngörüleri, endişeleri, korkuları, siyasi görüşleri yıkıp geçen bir şey bu. Sevginin gücüne inanmayanların anlayamayacağı da bu.

İster kabul edin ister etmeyin, seçim sonuçlarının en önemli sebebi bu. Gerisini, kendini bu millete sevdiremeyenler düşünsün!

17 yıl önce
Sevginin gücüne inanmak...
Kara düşen hikâyeler
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!