|
Türkiye sürprize hazır olmalı!

Türkiye''de Cumhurbaşkanı''nın kim olacağına ilişkin tartışmaları kendi payıma sorgularken, Fransa''daki Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili daha net kanaatlerim olduğunun farkına vardım. Kim olabilir, kim ne oy alabilir, seçim sonrası neler yaşanır diye düşünürken Türkiye için aynı şeyleri öngörmenin daha zor olduğunu gördüm. Çünkü Türkiye''de herkes “aday”a kilitlendi ve kimse ondan sonrasını tartışamıyor.

Bu Pazar Fransa''da seçim yapılacak. Türk-Fransız ilişkilerini özellikle de Türkiye''nin AB ile ilişkileri çok yakından ilgilendiriyor. Dalgalı bir seyir izleyen Türk-Fransız ilişkileri Nicolas Sarkozy seçilirse daha da dalgalı hale gelecek gibi.

Paris varoşlarının alev alev yandığı sırada Cezayir asıllı Fransız vatandaşlarını kastederek “Pislikleri, hortumla yıkamaya!” ant içişinden, ırkçılık kokan beyanlarından, Türkiye''nin AB''ye girmesine karşı net tutumundan, İslam karşıtlığına verdiği destekten, özel hayatındaki dedikodulardan biliyoruz onu. Osmanlı''ya karşı savaşan Sarkozy ailesinden. Anne tarafı Selanikli, baba tarafı Macar Yahudilerinden. Osmanlı''nın sığınma hakkı tanıdığı bir aileden. Irkçı Le Pen''in söylemlerine yakın bir dil kullanıyor. ABD''nin en sevdiği aday.

Seçimlerin favorisi gösteriliyor. Ancak her şeyin ikinci turda değişmesi mümkün. Segolene Royal''in (PS Parti Sosyalist) Sarkozy karşısında şansı yok. Eşi Tel Aviv''li olan Royal, her ne kadar yabancı oylara talipse de, bu yeterli değil. Ermeni soykırım tasarısının mimarı Royal''in ikinci tura geçmesi zor. Royal ve Sarkozy, 17 Nisan''daki ankette 2''şer puan gerilemiş görünüyor.

Sarkozy, yabancı karşıtlı dil kullansa da Le Pen''in oyları yükselişte. Aynı ankette, Le Pen yüzde 14''e çıkarken Francois Bayrou (Fransa Demokrasi Birliği) yüzde 20 ile sürpriz yaptı. Son değerlendirmelere göre ise Sarkozy-Bayrou aynı oy oranına sahip.

Bu yükseliş üzerine Sosyalistlerin ağır toplarından eski Başbakan Michel Rocard, eski Sağlık Bakanı Bernard Kouchner ve Eğitim Bakanı Claude Allegre, Segolene Royal''e çağrı yaparak, Bayrou ile birleşmesini istedi ancak Sosyalist aday bunu reddetti.

Göstergeler ikinci tura iki adayın çıkacağına işaret ediyor: Sarkozy ve Bayrou. Böyle bir tabloda Sarkozy''nin yenilgiye uğrayacağına, Bayrou''nun kazanacağına ilişkin tahminler güçlü. Bayrou Sarkozy''yi eleyecek tek kişi.

Sarkozy''nin politikaları Türkiye''de biliniyor. Bayrou Türkiye''ye nasıl bakıyor? 6 çocuklu, çiftçi bir aileden gelen Bayrou, AB Anayasası''nın kabul edilemeyeceğini açıkladı ama sonra evet oyu verdi. Kendini ortada bir siyasetçi olarak görüyor. Yabancılara karşı şeffaf politika öngörüyor. Türkiye için imtiyazlık ortaklık istiyor. Türkiye''ye karşı iki yüzlü değil gerçekçi olmak gerektiğini söylüyor. Elit siyasilerden değil, bu da etkisini arttırıyor. Diğer iki adayın aksine o, ABD''nin işgaller sürecine karşı. Jacques Chirac''ın desteğine sahip.

Seçim sonrası hesap şu: Bayrou seçilirse Dominique de Villepin Başbakan olarak kalacak ve Sorkozy muhtemelen şimdiki partisini kaybedecek. Türkiye, Bayrou sürprizine hazır olmalı. Sosyalist adayın kazanamayacağı ihtimaline karşı en uygun aday o. Çünkü ikinci turda Sarkozy ile Bayrou yarışacak.

Dip dalga, hesaplaşmacı çizgi!

Hepsi genç. “Memleket elden gidiyor” psikolojisiyle kendilerine bir yol çiziyor. İncil dağıtan yayınevini basıp “tehdit” olarak gördükleri insanları önce bağlıyor sonra bıçaklayıp öldürüyor. Vahşet, dehşet sözleriyle bir şey çözmüyor. Bu genç insanlar nasıl bu hale geldi? Kafalarında ve kalplerinde ne var? Anadolu neden bu kadar hırçınlaştı? Bu insanları hangi korkular besliyor? Trabzon''da aynı şeyler yaşandı. Hrant Dink''i öldüren aynı yaşlardaydı. Toptan yargılama, dışlama, küçümseme, “Hepimiz Hristiyanız” sloganları çözüm değil. Türkiye''de derinden bir dalga hızla büyüyor. “Ulusalcı” demek yetmiyor. Belli siyasi gruplarla tanımlamak yetmiyor. Şimdilik hiçbir yere ait değil. Türkiye içi kamplaşmaların tarafı değil. “Dış tehdit”e yönelmiş bir öfke. Bütün bölgede hesaplaşmacı anlayış güç kazanıyor. Bugün yabancı olana düşmanlık. Yarın bir “iç düşman” keşfederse ne olur?

Evet, Malatya''da olan bir barbarlık. Ama 15-25 yaş arasına dikkat! Bu hesaplaşmacı dalgaya dikkat. Toptan yargılamadan, anlamaya çalışarak, dışarıdan/tepeden değil, içeriden/yakından bakarak, anlayarak…

17 лет назад
Türkiye sürprize hazır olmalı!
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset