Yeni anayasa için, ''alttan gelen'' isteklere göre hazırlanmalı, diyordu bizim patronlar kulübü TÜSİAD. O zaman dedim ki "siz elitler-zenginler nasıl kavrarsınız alttakilerin durumunu. Onların ezilmişliğine ne zaman ses verdiniz? Zaten alttakilerin durumuna referandum sürecinde olduğu gibi ikili yaklaşımınız olmadı mı? Alttakilerin bir partisi söz konusu olduğunda demokrat kimliğinizi bırakıp askere dahi, nasıl önleriz bu partiyi, diye rapor vermediniz mi?"

Alttakileri ilgilendiren çok kritik konularda sesi çıkamayan TÜSİAD, YAŞ (Yüksek Askeri Şura) toplantısı hakkında hemen bildiri yayınladı. Bildiride, Hükümeti, yargıyı kullanarak karar almakla itham etmişti. TÜSİAD''a göre BALYOZ darbe planı falan hikâyeydi, orada YAŞ için YARGI kullanılmıştı.

TÜSİAD bir açıklama daha yaptı önceki gün.

Sömürecek çalışanlara-işçilere nasıl sahip oluruz düşüncesini açıkladı bence. Ve Hükümetten işçi sömürü düzeni kurulmasını istedi.

Açıklama yukarıda yazdığım kadar net değildi tabii. Açıklamada Hükümetten yapısal reform yapması isteniyor. Ve ''işsizliğin azaltılması için de esnek olmayan iş piyasası düzenlenmelidir'' diyorlar.

Bana göre tam sömürgecilik isteği. Batılı kapitalist devletlerin asırlardır uyguladığı sömürgecilik yansımasıdır bu. Ama bizim TÜSİAD Türk işçisini sömürmek istiyor.

Bakın bu düşünceye neden kapılıyorum?

TOBB, Başbakan Erdoğan''ın, bir işçi alın, önerisini anket ile üyelerine soruyor. İşçi alır mısın, anketinden yüzde 80''in üzerinde ''hayır'' çıkıyor. Ama aynı işadamlarına "eğer bu işçi istediğiniz kalifiyede olursa alır mısınız?" diye sorulduğunda, yüzde 80 "evet bu işçiyi, işe alırım" cevabı veriyor.

TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu derhal bu oylamayı TÜSİAD''a yollamalıdır ki, onlar da işsizliğin gerçek nedenini öğrensinler. Bu anket de gösteriyor ki, Türkiye''deki işsizliğin temel sorunu vasıfsızlıktır. 28 Şubat süreci ile ortaya çıkan meslek lisesiz-düz liseli insanlar iş bulamıyor.

28 Şubat İşsizliği, asıl çalışanı vurdu.

Ama TÜSİAD bunu görmüyor. Reform isterken, mesela işsizliğin çözümüne yönelik ''eğitim reformu'' diyemiyor. Halkın genel isteğine ses veremiyor. Geçmişin karanlık soygunlarını kabullenemiyor. O karanlık dönemin kalıntılarının temizlenmesini ise içine hiç sindiremiyor.

TÜSİAD işsizliği bile bahane ederek rant elde etmeye çalışıyor. Esnek işgücü piyasası istiyor. İşçimi isteğim zaman kolayca işten atayım, işten atılma korkusu ile çalışma şartlarımı işçilere uygulayayım, mı istiyor?

TÜSİAD''ı bir çalışan olarak ben kınıyorum ve de kınanması gerektiğini düşünüyorum. Ve asıl işçi sendikalarını merak ediyorum. TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK, KESK, KAMU-SEN ne yapar bilmiyorum.

İşçinin ezilmesi krizden sonra işsizlik bahanesi ile zaten artıyorken, sendikaların da sessizliği ilginç değil mi?