|
Çalışan sömürülecek Türkiye büyüyecek

Ekonominin üç yıllık yol haritası yenilenerek yayınlandı. Artık kimse önümüzü göremiyoruz diyemez. Geçmişteki bahanelerin olmaması için şimdiden uyarıyorum.

Gelin geçmişten bir olayı anlatayım:

2009 yılının daha ilk aylarıydı, İstanbul Finans Zirvesi öncesinde bilgilendirme toplantısı için Sabancı Center''in giriş katında gittim. Toplantıya biraz geç kalmıştım; organizatör arkadaş girişte beni şakayla karışık "eyvah yine mi siz, nolur içeriyi karıştırmayın" şeklinde karşılamıştı.

Toplantının ortasında işin sohbete geldiğini gördüm. Başkanlığı Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer yapıyordu. Milliyet Gazetesinden Osman Ulagay ile Meral Tamer Suzan Hanım''a "Krizde önünüzü görebiliyor musunuz, Hükümet yol haritası verebiliyor mu?" sorularını sıralamıştı.

Cevap çok sert olmuştu. Suzan Sabancı Dinçer "Önümüz göremiyoruz, hiçbir şey belli değil" cümleleri ile adeta krize isyan ediyordu.

Bekledim ama

Dayanamadım

Birkaç soru daha sorulmasının ardından konuya girdim. "Suzan Hanım Hükümetin üç yıllık Orta vadeli programı, Merkez Bankası''nın üç yıllık enflasyon programı, yıllık bütçe programı gibi programları var. Koca devlet olarak bu programlardan sapma olabilir ve bu sapmalar tartışılır. Ama program yok dersek acaba özel sektörün ne gibi programı var. Koca holdingler-bankalar kriz çıkar çıkmaz binlerce işçiyi sokağa atabiliyor. Acaba Hükümet yanında özel sektörün planlama-programlama sorumluluğuna ne diyebiliriz?"

Ortalık buz gibi olmuştu.

Salondaki herkes biliyordu ki krizde ilk toplu işçi atımını Sabancı Holding''e bağlı Akbank yapmıştı. Ve bu haberi (bana göre) birçok gazete reklam kaygısı ile veremedi- yayınlamadı. Bir tek Yeni Şafak Gazetesi toplu işçi çıkarma haberini verdi.

Bu nedenle şimdiden söylüyorum. Üç yıllık program yayınlandı haberiniz olsun.

* * *

Yayınlandı da ne olacak?

Yine işçi kaybedecek, yine çalışan kaybedecek. Neden mi? Geçen hafta "TÜSİAD''ı KINIYORUM" başlığı ile bir yazı kaleme almıştım. TÜSİAD işsizlikle mücadelede illa da ''esnek istihdam'' diyordu. "İşsizliği bile rant kapısı haline getiriyorlar" demiştim.

Yanıldım

Aynı yaklaşım Orta Vadeli program''a da girmiş. Evet, çalışan kaybederken Türkiye büyüyecek(miş). 2008 Milli Gelirini daha yeni yakalıyoruz ama 2010''da çalışan sayımız tam 1 milyon kişi daha fazla. Yani aynı üretimi daha fazla çalışan ile yapıyoruz. Ücretleri düşürerek istihdamı artırıyoruz-işsizliği örtüyoruz.

Oysa para politikası ''verimlilik'' üzerine oturtulmuştur. Maalesef ise ülkemizde verimlilik ''eğitim reformu gerçekleşmeden'' sadece işçi sömürüsü anlamına geliyor, o yönde kullanılıyor. Artan gelir ve refah her nedense ''ücretlere'' yansıyamıyor.

Bu yıl 22,5 milyon kişi çalışıp 730 milyar dolar gelir elde edeceğiz. Yani 1 çalışan 32 bin 500 dolar gelir üretecek. Oysa 2013 yılında 913 milyar doları 23,6 milyon çalışan üretecek. Yani kişi başına gelir üretimi 38 bin 700 dolar olacak. Üç yılda işçi başına yüzde 19 verimlilik artışı hedefleniyor. İşçiye yüklenilecek de, acaba bu verimlik ücret artışına yansıyacak mı?

Oysa OVP de toplam nihai yurtiçi talep artışında böyle bir oran görülmüyor.

* * *

Üç yılda bütçe gelirleri yüzde 32,4 artarken gider artışı yüzde 20,1''de kalacak. Ama finansmanında sıcak para daveti sürecek. Dolar kuru 2013 yılı için ortalama 1,62 TL olarak öngörülmüş.

Devam edelim mi?

OVP de diyor ki "Türkiye 2008 ikinci çeyreğinde küçülmeye başladı." Sayın bakanım o zaman Mayıs 2008, Haziran 2008 ve Temmuz 2008''de faiz artıran Merkez Bankası''nın neresi başarıdır.

Eğer OVP doğru ise Durmuş Yılmaz derhal istifa etmelidir.

Ama etmez-ettirilmez. Çünkü Türkiye sıcak para politikasına dönmüştür. Önümüzdeki yıl faiz artışı bile şimdiden OVP ile ilan edilmişken.

Bakın KİT bölümünde doğalgaz arzının talebin üzerinde olması nedeniyle açık oluşacak deniliyor. Oysa özelleştirme geliri bütçenin önemli girdisi ve ana sektör enerji. O zaman iş belli. Enerji sektörünü şişir-şişir sat. Kimse ucuz enerji beklemesin.

İlan olunur.

* * *

Sorunları yazmaya devam edeceğim. Ama biraz özel sektöre dönmek istiyorum. "Kamu borç batağına saplandık" diye feryat eden şu iş adamları. Türkiye sıcak para akınında, borsa rekorlar kırıyor. Neden halka açılmıyor, devlete borçlarınızı ödemiyorsunuz?

Feryat ediyor ama çözüme gelmiyorsunuz.

* * *

Para bolluğunda özel sektör odaklı kalkınmayı öngörüyorsak Maliye şimdiden kolları sıvamalıdır. Şirketleri bankaların elinden kurtaracak, sermaye piyasasını geliştirecek avantajlar ve teşvikler hazırlanabilir.

Sanayi Bakanlığı ise derhal KOBİ borsasını İMKB''den alıp ayrı bir piyasa oluşturacak adımlar atabilir. Para akıyor-Türk bakıyor.

Büyüyen ekonomide kaybeden olabiliriz.

13 yıl önce
Çalışan sömürülecek Türkiye büyüyecek
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti