İspanya küresel krize karşı aldığı tedbirlerin içine sembolik bile olsa Kralın maaşının tırpanlanmasını da koydu.
Kralın maaşı düştü.
Oysa ülkemizde yıllardır milletvekillerinin bir uğraşı da kendi maaşlarını kıyak hale getirmek olmuştur. Hemen bir düzeltmeyi ekleyeyim ki Milletvekillerinin görevdeyken aldıkları maaşı hiç ama hiç eleştirmiyorum. Hatta bugünkü seviye bile onlara yetmemektedir.
Ben milletvekillerimizin kıyak emekliliğini eleştiriyorum. Üç günlük vekillik bile hayat boyu kıyak emekliliğe yol açmasını eleştiriyorum.
Krala dokunulurken
Milletvekillerinin dokunulmazlığını eleştiriyorum.
Oysa Türkiye küresel krizde derin yara aldı. Ama bu yara nedense sadece çalışanlara yüklendi. Bankalar kârlarını zirveye taşıdı; şirketler ise krizde kâr artışı sağladı.
Krizde ülkemde
Bir tek işçi kaybetti
Bir tek çalışanın geliri azaldı
Büyükler kazandı, küçükler kaybetti.
Ama İspanya Kralın maaşını azaltırken, İngiltere Kraliçenin maaşını dondururken bizim Vekiller sembolik bile olsa krizin külfetine katılmadı. Kıyaklarına dokundurmadılar.
Not: Brüt ücret endeksi Haziran 2008''den 2010''a yüzde 11,13 artarken aynı dönemde tüketici enflasyonu yüzde 14,58 daha büyük artış ile net ücretlerde gerileme yaşandığını göstermektedir. Keza 2009 yılında brüt ücretler bile gerilemişken 2010 yılındaki maaş zamları farkın açılmasını, çalışanın ezilmesini azaltmıştır.
TÜSİAD''ı ve şahsında Ümüt Boyner''i tebrik ediyorum.
İşsizliğin azaltılmasına yönelik yapısal reform olarak eğitim sistemini -onaylandığı genel kurulun ardından ancak- dün yeniden telaffuz etti. İşsizliğin azaltılmasına çare olarak yapısal sorunlara değinmeden ''esnek istihdam'' ile çözüm istemek işçi sömürüsünden başka şey olamazdı. TÜSİAD''ı bir çalışan olarak kınamış olmam bir katkı sağladı ise ne âla.
Ama DİSK Başkanı Süleyman Çelebi''nin Ümüt Boyner ile bu tartışma günlerinde ortak konferans vermelerine rağmen bu konuyu duymamamızı şanssızlık olarak görüyorum.
İşçinin sesi neden kısıldı?
Daha önemlisi TÜRK-İŞ''den neden ses çıkmadı?
Yeniden ifade edeyim ki Türkiye ekonomisinde balon oluşuyor. Krizin tam göbeğindeki G-20 toplantısından çıkan kararı hatırlayın: "az gelişmiş ve gelişmekte olanlar daha fazla tüketsin, gelişmişler ise tüketimi kısıp onlara mal satsın".
İhracatımız kriz öncesinin ne kadar gerisinde kaldıysa, tüketimimiz ise kriz öncesini geçti bile.
İçimizdeki İMF neden depreşti?
Paracılardan kurtulmazsak sanayi sektörü, işçi kaybetmeye devam edecek, tehlike büyüyecek.
