Türkiye''nin daha iyi yönetilmesi adına kurulan bağımsız kurumlar kime hizmet ediyor? Devlet adına millete mi hizmetleri daha çok dokunuyor, yoksa devlet adına millet mi perişan ediliyor?
Siyasete mesela.
Siyasette nerede ise her sözcük milleti hedef alır. Siyasiler Türk milletinden aldıkları destekle devleti yönetirler. Ama o siyasilerin oluşturduğu devlet yapısına bakınca bu yapılanmayı görmek hayli zordur.
Örneğin bankacılık sektörü için oluşturulan bağımsız üst kurum (BDDK) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu''dur. Peki, bugüne kadar acaba BDDK bankacılık sektörünü düzenleyip denetlerken ne kadar milleti kolladı, ne kadar bankaları (yani banka patronlarını) kolladı-düzenledi.
Mahkeme kararları kredi kartı aidatını iptal ediyor ama mahkemeye giden veya bankasına gidip onca uğraşla itiraz eden aidattan kurtulabiliyor. Bir kamu otoritesi çıkıp "Millet lehine bir karar herkes için geçerlidir" diyemiyor. Faizinden tutun da adında kredi olmasına karşılık Bakan''ın bile ''kredi değil'' dediği bu kart piyasası Türk halkını canından bezdiriyor ama ''dur'' diyen yok.
Başvurmadığınız halde adınıza kredi çıkıyor, başvurmadığınız halde adınıza sigorta yapıyorlar, başvurmadığınız halde size yeni kredi kartları yolluyorlar; kısaca bankalar hukukta bile olmayan yöntemleri çok rahat uygulayarak Türk halkını eziyor.
Ama ''dur'' diyen yok.
Kısaca BDDK denilen bağımsız bankaları koruma kurumunun maalesef ki Türk milletini yeterince koruduğunu düşünmüyorum.
Oysa BDDK kurulurken hatırladığım kadarı ile tüketiciyi de koruyacak deniliyordu. Ya…ya…
Veya (SPK) Sermaye Piyasası Kurulu''na bakın. Kurulurken ''küçük yatırımcıyı koruma'' adı söylenmişti. Bugün SPK bile net şekilde ''bizim asıl görevimiz küçük yatırımcıyı korumak değil'' diyor. Çok defa söylediler bunu, çok defa yazdım. Sayısız örnek vardır SPK''nın küçük yatırımcıyı korumadığına dair.
Bakın borsada yatırımcı olarak tek lot işlem yaparsanız SPK sizi 7 yıl hapis cezası ile yargılama yoluna yollayabilir. Siz bir birey olarak yıllarca mahkemelerde uğraşın, didinin. O sizin çekeceğiniz çiledir.
Hatta SPK mahkeme kararını beklemeden eskiden nerede ise tüm sülaleniz olarak, şimdilerde biraz daha özet bilgi olarak suçlu gibi ilan edip afişe edebiliyor. 7 kişi hiçbir mahkeme kararı olmadan sizi suçlu kabul edip kamuoyuna suçlu gibi nasıl afişe edebilir? Hani Başbakan Erdoğan bile diyor ya "kimse mahkeme kararı olmadan suçlu olamaz'' da dinleyen nerde? Bağımsız üst kurul devleti ayrıdır.
Ama iş patronlara gelince durum değişir SPK''da. Bakın milyarlarca liralık istismarlara, soygunlara ne ceza verilmiş? Para cezası; onu da milletin ortak olduğu koca şirketlerinin kasasından.
Yatırımcıya gelince HAPİS
Patrona gelince PARA
Neden borsada küçük yatırımcı kalmadı? Tablo ortada…
EPDK örneği tam bir facia. Belirlenmiş bir matematik formülüne göre otomatik fiyatlandırma var güya. Geçen yıl akaryakıt fiyatlarında otomatik fiyatın patronlar lehine işleyip tüketicinin mağdur edildiğini yazıp dururken Maliye işe el koydu. El koymadı bir de vergi koydu ve formül otomatik işleyişini sürdürdü.
Elektrik fiyatları da bu yıl benzer seyirde sürüyor. Doğalgaz fiyatları petrole bağlı seyrediyor. Petrol fiyatları çoktan 147 dolarlardan 100 doların altına indi. Biz elektriğin yüzde 50''den fazlasını doğalgazdan karşılıyoruz. Su ise hepten bedava, hani derler ya Mevlam verdikçe verdi. Geçen ay EPDK formüle baktı indirdim dedi, bakan fırçası ile geri aldı. Şimdi yüzde 20 toptan ucuzlamanın parasını Bakan kamu kurumları bölüşecek dedi; EPDK seyretti.
Ama bu bölüşmeden milyarlarca dolar ödenen dağıtıcılarında yararlanacağı ortaya çıkarken, kim pahalı elektrik fiyatı yüzünden Türk halkına hesap veriyor. Kim enerji piyasasının bugün nerede ise sadece patronlara çalıştığını önleyebiliyor.
Tür Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı uyarıyor "zararlı ürünleri tüketmeyin". Ben de soruyorum "Ey TSE o zaman sen de damga basma, zararlı mallar ülkemde satılmasın."
Cevap her şeyi açıklıyor: "Ben denetleyemiyorum ki, damgasız milyonlarca yerli ve ithal mal var. Bunların bazıları öldürüyor bile."
Sonuç:
Ben Türk milletini Türk devletinin koruduğunu sanıyordum.
