|
16 Nisan’a kadar herkes tetikte olsun!
15 Temmuz'un intikamını
alıyorlar! Tanklarla, toplarla dize getiremedikleri,
iç savaşa
sürükleyemedikleri, ülkemizin büyük dönüşümünü durduramadıkları,
Türkiye'nin gücünü hissettikleri için
saldırıyorlar.


Sindirememenin, teslim alamamanın,

imha edememenin hırçınlığı

ile saldırıyorlar.

İçerideki terör aygıtları

yla başlattıkları savaşı kaybettikleri için,

istihbarat aparatları

zayıfladığı için, yeni operasyon yürütemedikleri için çılgına dönüyorlar. Artık

FETÖ

üzerinden,

PKK/PYD

üzerinden, yönettikleri STK'lar üzerinden,

sermaye

operasyonları üzerinden oyun kuramadıkları için saldırıyorlar.



Yenildiler, kıskandılar, hırçınlaştılar


Aslında

bu, bir saldırı değil, savunma..

İstanbul'da, Ankara'da,

meydanlarımızda, sokaklarımızda vuramadıkları için

kendi ülkelerinde, topraklarında,

şehirlerinde

savunmaya geçtiler. Artık

Amsterdam

'da,

Rotterdam

'da,

Düsseldorf

'ta,

Zürih

'te

savunma hatları

oluşturuyorlar.



Bu;
kaybedişin, tükenmişliğin, çaresizliğin, o bileği bükememenin verdiği hazımsızlıktır

. Türkiye büyürken, yükselirken onların çöküşe geçmesinin verdiği

kıskançlıktır

. Avrupa başkentleri eskirken,

küflenirken

, Türkiye'nin

yıldızlaşmasına

, parlak bir geleceğe bayrak açmasına duyulan öfkedir.



Yüz yıllık mücadele, bir büyük hesaplaşma bu..


Türkiye karşısında

küçük düşmenin, ezikliğin, iki paralık oluşun hezeyanıdır

. Vesayetçi efendiler iken artık

adam yerine konulmamanın

, hiçe sayılmanın, alaya alınmanın verdiği huzursuzluktur.



En uç söylemlerle, en uç davranışlarla gizlemeye çalıştıkları, taşkınlıklarla örtmeye çalıştıkları bu yenilgidir.


Yüz yıl sonra

, bu topraklarda başlayan büyük tarih yürüyüşünü durdurmak için

küresel ölçekte bir cephe

kuruldu, çokuluslu müdahaleler, saldırılar yapıldı. Sokak teröründen istihbarat operasyonuna, etnik terörden

muhafazakar

kimlikli terör örgütlerine kadar her türlü

silah

kullanıldı. Bu büyük hesapların hepsi, Anadolu insanının tarihi kimliğine, dirayetine, büyük hedeflerine çarpıp

un ufak oldu

.



Taşeronlar başaramadı, kendileri sahaya indi..


En son 15 Temmuz'da

işgali ve iç savaşı

denediler,

rezil

oldular. Siyasi tarihin görmediği ölçüde

destansı

bir direniş o çokuluslu cepheyi şoka uğrattı. Bu ülkeye karşı

oyun kurmanın ağır bedelini

hissetmeye başladılar. Fiyaskodan hemen sonra bütün istihbarat, terör aparatlarını ABD'de, Almanya'da, Avrupa şehirlerinde korumaya aldılar.



FETÖ üyeleri, PKK üyeleri, DHKP-C mensupları başaramayınca

ana aktörler, oyun kurucular sahaya

indi. Açıktan Türkiye düşmanlığına başladı. 1990'larda

”İslam düşmanlığı”

tezini dünya genelinde siyasi söyleme, doktrine dönüştüren ve bütün güvenlik stratejilerini bu yeni

“tehdit”

e göre formatlayan çevreler, bu sefer

“Türkiye düşmanlığı”

üzerinden yeni bir operasyon başlattı. Avrupa genelinde Türkiye düşmanlığı tezini işlemeye,

Batı kapılarını

bu ülkeye kapatmaya girişti.



21. yüzyılın ilk faşist yönetimi tescil edildi


Hollanda'nın, bütün diplomatik teamülleri hiçe sayarak, Aile Bakanı

Fatma Betül Sayan Kaya

'ya gösterdiği davranış, oradaki vatandaşlarımıza uyguladığı şiddet,

bütün çirkinliklerin ötesinde bir Avrupa ortak aklının yansımasıdır

. Sadece Çarşamba günü yapılacak

seçim

ya da Hollanda içi siyasi hesapların ürünü değildir. Burada

Hollanda tetikçidir, ilk kurşunu sıkandır.

Avrupa'yı rehin almaya başlayan

faşizm dalgasının ilk açık zaferidir

. O gece,

Hollanda 21. Yüzyılın ilk faşist devleti olarak tescil edilmiştir

.



Avrupa kerdi içinde çatışacak


Avrupa Birliği'nin çöküşü, aşırı sağın yükselişi, Atlantik'in Doğu kıyılarını teslim alan

ırkçı dalga, çok yakında Avrupa'da başka ülkeleri de ele geçirecek, yeni ırkçı yönetimler kurulacak

. İşte bu faşizm dalgası

İslam düşmanlığı üzerinden, Türkiye düşmanlığı üzerinden güç kazanıyor

, bu düşmanlık tezini kullanarak alan genişletiyor.



Burada kaybedecek olan Avrupa'nın kendisidir. Türkiye'ye yapabilecekleri hiçbir şey yok ama bu dalga

Avrupa içi keskin kamplaşmalara, düşmanlıklara

yol açacak,

Avrupa içi çatışmaları

tetikleyecek.



Türkiye'yi çevreleme planları boşa çıkacak


Ama biz bu düşmanlığın,

çevrelemenin Türkiye tarafıyla

ilgileniyoruz. Yakında

Avusturya ya da bazı Avrupa devletleri birer Hollanda olacak

. Azılı Türkiye düşmanı olacak. Böylece hem içerideki

Müslümanlardan kurtulmayı

, hem yükselen

Türkiye'yi durdurmayı

deneyecek hem de

faşist yönetimlerin kurulabilmesi

için Avrupa toplumlarına bir düşman sunmuş olacaklar.



Dikkat edin

Kuzey Suriye'deki çevreleme, kuşatma planıyla Arap/İslam dünyasına açılan bütün kapıları kapatılmak istenen Türkiye'nin, Avrupa'da beslenen düşmanlık tezi üzerinden de Batı kapılarına kalın duvarlar örülmeye çalışılıyor

. Bu da, kuşatmanın küresel bir proje olduğunu, 21. Yüzyıla yayılacağını,

Birinci Dünya Savaşı

dönemi hesaplaşmasının devam ettiğini gösteriyor. Ama Türkiye yükselen ülke ve bu projelerin hiçbirisi başarılı olamayacak.



16 Nisan Cephesi, bir Haçlı Cephesi


Bu yüzden Hollanda'da gördüğümüz

rezillik bir büyük proje

dir. Gezi olaylarından bu yana devam eden, 15 Temmuz'da zirveyi gören saldırılara yeni bir halka ekleniyor demektir.

Bir 16 Nisan Cephesi

Avrupa'da kurulmuş, bütün

terör örgütleri, içerideki dar muhalif çevreler

yeniden tek çatı altında toplanmış,

referandumu sabote etmek

için yaygın bir savaş başlatılmış demektir.



Bu cepheye dikkat edin.

Avrupa'dan ve güneyimizden yeni tehditler inşa ediliyor

, doğrudan

referandumu hedef alan saldırılar

planlanıyor.

“Evet”

çıkmasının Türkiye'deki büyük dönüşümün

en kritik

aşamalarından biri olduğunu, 17 Nisan'dan itibaren

Türkiye'yi durdurmanın mümkün olamayacağını

bütün dünya biliyor,

bir tür Haçlı Cephesi

karşımıza dikiliyor.



16 Nisan'a kadar teyakkuzda olun..


Bu aşamadan sonra referandum bir

milli seferberlik

konusudur.

Türkiye ekseni ya da Türkiye karşıtı cephe

, hangisine ait hissettiğimizle ilgili bir durumdur. Bütün siyasi kimliklerimizin üstünde bir Türkiye mücadelesidir. Bütün Avrupa'nın, terör örgütlerinin, Türkiye düşmanlarının

“Hayır”

cephesinde harıl harıl çalışması

kör olanların bile gözlerini açmaya

yeterlidir.



Şimdi bu cephe,

16 Nisan öncesi başka tertiplere girecektir

. Şaşırtıcı

müdahaleler

yapacak, referandumu sabote etmeye, “hayır” çıkmasını sağlamaya çalışacaktır.

15 Temmuz süreci devam etmektedir, müdahale devam etmektedir, alçakça hazırlıklar devam etmektedir

.



Herkesin teyakkuzda olması, 15 Temmuz ruhu ile tetikte olması gerekmektedir. Sadece Hollanda'da gördüğümüz örnek bile ne büyük bir mücadele verdiğimizin göstergesidir.



Biz buna

“Acımasız Mücadele”

demiştik. Her saldırı bu mücadele yöntemiyle boşa çıkarıldı, yine öyle olacak.

Yine başaramayacaklar, milletimiz büyük yürüyüşüne devam edecek

.


#Anayasa referandumu
#16 Nisan
#FETÖ
#PKK
#Avrupa
7 yıl önce
16 Nisan’a kadar herkes tetikte olsun!
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’