|
Büyük iddialar, büyük sözler, cesur adımlar..
Artık
büyük sözler
söyleme zamanı.

Büyük iddiaların ve
büyük ideallerin
peşinde koşma,
kararlı ve cesur adımlar
atma zamanı.


Tarih yapıcıların
ellerini güçlendirme, işlerini kolaylaştırma, yollarını aydınlatma, onlarla
omuz omuza
mücadele etme, gerektiğinde
bedel ödeme
zamanı.

Küçük hesaplar sayfasını kapatma, küçük hesapların peşinde koşanların defterini dürme, ülkenin ve milletin
zamanını ve azmini
onlardan koruma, kurtarma zamanı.

Kısır tartışmaların, günübirlik
dedikoduların
, birkaç gün sonrasını göremeyen siyasi söylemlerin,
cambazlıktan
başka bir işe yaramayan
yorum ve analizlerin
hükümranlığını sona erdirme zamanı.

Artık,
fitne-fesat üzerinden mevzi savaşları verenlere, küçücük çıkarları için büyük laflar edip
bunu memleket meselesi olarak pazarlayanlara tavır alma zamanı.

Riyakarlar, kelepirciler, ve bedel ödeyenler..

Bir hafta öncesini hatırlamayan, bir hafta sonrasına dair hiçbir kanaati olmayan
riyakarlara
tavır alma zamanı.

Artık işadamı değil, politikacı değil, kanaat önderi değil, STK'cı değil, gazeteci değil, aydın değil dava adamı olma zamanı.

Bunun için öncelikle
zihinleri ve yürekleri temizleme
, fırsatçılıktan kurtulma, arınma ve azim ve kararlılık
sınavından geçme
zamanı.

Sonradan
peydahlanmış
bazı kişiliklerin, yeni yetme '
akil' tiplerin, şımarıklık ve açgözlülük karışımı karakterlerin
yıllarını bu mücadeleye adamışlara,
bedel ödemiş/yanmışlara
, bu ülkenin
sinir sistemini
oluşturan
sessiz ve onurlu insanlara kılıç sallamasına
hoşgörü gösterilecek zaman değil.

Az sıkıştığında
kuyruğunu
kıstırıp
sıvışanların, işler yoluna girince “
merkez”i kapma
hatta yağma
lama yarışına giren
kelepircilerin
saltanat süreceği zaman değil.

Bütün hesapların üstündeki hesap

Yoklukla sınanmışların, varlıkla imtihan olmuşların
, çelik yumrukları,
güçlü nefesleri
, mangal gibi yürekleri olanların zamanı. Çünkü onlar Türkiye'yi bugüne taşıdılar,
ganimet paylaşıcı
olmadılar.

Çünkü onlar bu ülkeyi çok daha ileri taşıyacak azme, iradeye ve ülke sevgisine sahip. Çünkü onlar, az sıkıştığında kaçıp sinenlerden,
cephe satanlardan, mevzi değiştirenlerden ve bu günahlarına arsızca bahanelere üretenlerden
olmayacak.

1 Kasım
vatan savunması
dedik. Milletimiz,
Selçuklu'dan gelen gelenekle, Osmanlı'dan kalan mirasla
, Cumhuriyet döneminin azmiyle bu
ana eksene
, o
yüzyıllara şekil veren ruha
, kendine ve coğrafyasına kan veren damara sahip çıktı.
Bütün siyasi söylemlerin üstünde bir siyasi irade olduğunu
, bir tarihsel hedef olduğunu gösterdi.

Yol çizdi, tavır koydu,
tarih yapıcıların yolunu açtı
. Onları
diz çöktürmeye
, onları tasfiye edip Türkiye'ye diz çöktürmeye dönük son
üç yıldır acımasızca devam eden çokuluslu müdahaleye
meydan okudu.

Bugünlerde yüzyıllara dönük imzalar atılacak

Öyleyse artık
susma vakti, bezginlik vakti, günlük hesap vakti geçmiştir.
Bundan sonra büyük adımların atılacağını, cesur kararlar verileceğini,
Anadolu ölçeğinin çok ötesinde coğrafya mücadelesi verileceğini
, ulus üstü yapılanlar döneminin başlayacağını bilmek gerekir.

Dün yeni seçilen vekiller yemin etti,
Cumhurbaşkanı Erdoğan
hükümeti kurma görevini
Ahmet
Davutoğlu
'na verdi. Oluşturulacak yeni kabinede güçlü, kararlı, yerli, bu
büyük yükselişe imza atacak isimler
olacak.

Bu kabinenin işi bundan öncekilerden
çok daha zor
olacak. Çünkü onlar
yeni yükseliş
döneminin kadroları
olacak. Milletin 1 Kasım'da verdiği sözün üstüne söz söylemek, o duruşun ötesine adımlar atma yükümlülüğü altında olacak.


Olağanüstü çıkışların
yaşanacağı, büyük reformların yapılacağı, ekonomik sıçrama ve dış politik açılımların ses getireceği bir dönem başladı. Bu dönem bir çok ülkede olduğu gibi,
imparatorluk dosyalarının raflardan indirildiği dönem
olacak.

Bunu sadece Türkiye yapmıyor, kimse buradan bir
muhalefet dili
üretmeye kalkışmasın.
Almanya da, İngiltere de, Rusya ve Fransa da kendi dosyalarını raflardan indiriyor
. Artık böyle bir tarih başladı.

Bu tarih,
kimin merkezde yer alacağına
karar verilen tarih olacak. Belki de bugünlerde atılacak temeller
yüzyıllara dayanan bir gücün temelleri
olacak. Belki bu yıllar işte böyle bir güçlü çıkışın ilan edildiği yıllar olacak.

Dış müdahale, iç işgal ve intihar bombacıları

Artık
kimlik savaşlarıyla
, mezhep ve etnik çatışmalarla uğraşacak vakit yok. Artık sadece Türkiye'nin iç sorunlarıyla uğraşacak
lüksümüz
yok. Artık bu ülkenin
her hareketi, her çıkışı, her söylemi bölgeseldir
hatta küreseldir. Böyle olmak zorundadır. Böyle olmazsa, acımasız bir yıpranma dönemi başlayacaktır.

Üç yıldır
Türkiye'yi çepeçevre kuşatan, nefesini kesen, diz çökmeye zorlayan saldırılar, dış müdahaleler, iç işgal girişimleri işte bu büyük tarihsel sıçramayı yok etmeye ayarlıydı.

Milletimize ve ülkemize
öncülük
edenleri, onları büyük dava ile tanıştıranları, onlara
cesaret ve özgüveni hatırlatanları tasfiye edip
yok etmek istemelerinin sebebi, bu milleti
dilsiz, kör ve sağır
bırakmaktı.

Yapmadıkları çirkinlik ve
çirkeflik
kalmadı. Daha
bir ay önce imza attıkları ihanetlerinin mürekkebi bile kurumadı
. Ama başaramadılar. Başaramayacaklardı.
Milletlerin büyük yürüyüşlerini, eğilimlerini, toplumsal duygu selini durdurmaları
mümkün değildi. Bunu bile anlayamayacak kadar aptaldılar ve
birer intihar bombacısı gibi
meydana sürüldüler.

Bütün bunlar geride kaldı.
İhanet ve kötülük
sahipleri ortada kaldı. Büyük yürüyüş hiç sendelemeden devam ediyor.

Bin yıllık tarih, yeni başlangıç

Öyleyse bundan sonra artık hepimiz bu misyona göre hareket etmek zorundayız.
Milletvekilleri de, bakanlar da, kanaat önderleri de, gazeteciler ve aydınlar da bu misyonla hareket etmek zorunda
. Bunu başaramayanlar yollarda kaybolup gidecektir. Bunu kişisel çıkar yolu görenler
utançlarıyla
ortada kalacaklar.

Bin yıllık tarihin yeni bir aşamasına geldik
. Cumhuriyet'in ilan edildiği dönemler gibi
yeni bir başlangıç dönemine
girdik. Hepimizin birer vatansever olarak,
ülkesine ve milletine adanmış
kişiler olarak bu başlangıçta üzerimize düşeni yapma yükümlülüğü var.

Artık büyük sözlerin, büyük ideallerin, cesur adımların zamanı.
Selçuklu'dan bu yana devam eden tarih akışını yeniden şekillendirme zamanı.

Biz hep burada kalacağız

Bugüne kadar
tereddütsüz
bir şekilde tarih yapıcıların yanında yer aldık. Her türlü ayartmaya, tehdide, itibarsızlaştırmaya karşı tereddütsüz bir şekilde
ayaklarımızı sağlam
tuttuk.

Ama
asıl büyük mücadele yeni başlıyor
. Başı dönenlerin,
dizleri titreyenlerin, dilleri tutulanların direnemeyeceği
bir süreç olacak bu.

En ağır sınav şimdi başlıyor.
Hepimiz sınanacağız
.


Yürekleri sağlam olanlar, asla pes etmeyecekler, öncüler yüzyılların mücadelesini verecek. Biz hep orada olacağız.
#türkiye siyaseti
#ortadğu
#osmanlı
#yeni dönem
#fitne
#medya
#selçuklu
#dış düşmanlar
٪d سنوات قبل
Büyük iddialar, büyük sözler, cesur adımlar..
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi