|
Erdoğan’a suikast davası, 15 Temmuz’u hatırlamak..
15 Temmuz
darbe ve iç savaş
projesini uygulayanlar; kendilerine
nasıl bir görev ihale edildiğini
,
15 Temmuz
'un ne tür bir
uluslararası proje
olduğunu, aslında darbe değil tam anlamıyla bir
işgal planı
uyguladıklarını, proje ortakları arasında içeride ve dışarıda kimlerin yer aldığını,
o gece bu toprakları kanlarıyla sulayan şehitlerimizin katili olan Pensilvanya'daki terör patronunun da bir patronu olduğunu
, talimatların ne tür yöntemlerle ve kimler tarafından verildiğini, nasıl bir
vatan hainliğine
imza attıklarını çok iyi biliyorlardı.


Şüpheleri yoktu,

hiç tereddüt etmedile

r. Bugünlerde çevirdikleri dalaverelere,

ağlamalara, sızlanmalara, yalan beyanlara

bakmayın siz!

Öldürmeye, yıkmaya, ülkeye diz çöktürmeye, efendilerine teslim etmeye ayarlanmışlardı

. Vatana ihanete kodlanmışlardı, gözleri dönmüştü, o gece sabaha kadar sokakta

sivilleri

katlediyorlardı. Kendilerinden emindiler,

özgüvenleri ve kibirleri tavan yapmıştı

.

“Vurun”

,

“öldürün”

emirleri yağdırıyorlardı,



Hiçbir ülke, böyle bir ihanete uğramamıştır


Ellerinde

uçaklar, tanklar, her türlü silah

vardı. Gerekirse ülkeyi kan

gölüne dönüştürecek, binlerce insanı katledecek ama bu i

halenin hakkını vereceklerdi.

Atlantikçi patronlarının talimatı böyleydi

. Yıllardır o gün için yetiştirilmişlerdi.

Kimlikleri ve kişilikleri

böyle şekillenmişti.



Dini, inancı bu çirkin hesaplar için örtü olarak kullanıp dünyanın her tarafında CIA için çalışmışlar

, Türkiye'yi Suriyeleştirme, parçalara ayırma planları için seferber olmuşlardı.

Hiçbir ülke, böyle bir ihanete uğramamıştır

. Siyasi tarihimizin hiçbir döneminde böyle bir

alçaklık

görülmemiştir.



Ama onlar işledikleri suçun ne olduğunu,

Türkiye'ye ne büyük kötülük yaptıklarını, başları sıkışınca hangi ülkeye ve istihbarat teşkilatlarına sığınacaklarını

biliyorlardı. Ülkeyi bölmeye, milleti birbirine kırdırmaya, terör örgütleriyle ortak

iç savaş ortamı

hazırlamaya, Anadolu'nun her köşesine yerleştirdikleri istihbarat ağlarıyla Türkiye'yi yeniden

Atlantik eksenine rehin vermeye

yemin etmişlerdi.



Milletimize kurşun sıkıp, ülkeyi sattılar


Türkiye'nin yüz yıl sonra

yeniden onurlu ve güçlü bir geleceğe adım atmasından, bir

tarih dönüşüne

imza atmasından, bu yönde

dev adımlarla

ilerlemesinden ürkenler, yıllardır

devşirdikleri, yetiştirdikl

eri bu istihbarat çetesiyle bir dış müdahaleye girişmişler,

Gülen ve terör örgütü

nün kiralık katillerini

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük yıkım

için görevlendirmişlerdi.



Ülkemize kurşun sıktılar. İnsanımıza kurşun sıktılar

. Tarihimize ihanet ettiler,

Anadolu'yu sattılar

, başarısız olunca da efendilerinin kanatlarına sığındılar.



Satılık adamlar: Batı'nın pis işlerini yapacakLAR..


Siyasi tarihimizde ebediyyen birer suçlu,

vatan haini

olarak yer alacaklar. Şimdi hepsi birer

Gurka

gibi

ABD'de, Almanya'da, Avrupa ülkelerinde korunuyorlar

. Belki başka operasyonlar için hazırlanıyorlar. Çünkü ülkesini,

vatanını satan her şeyini satar

, onlar da bu durumda.



Artık ne talimat verilirse onu yapacaklar.

Batı'nın pis işlerini yapacaklar

. Türkiye'yi

dışarıdan vurmaya

devam edecekler. Bir süre sonra

terör ihalesi alan örgütler olarak kalacaklar

. Onlar üzerinden 15 Temmuz gibi büyük hesaplar da yapılmayacak artık. Kirli, örtülü operasyonlar için kullanılacaklar. Oralarda

vatansız ve kimliksiz kaybolup gidecekler

.



Biz o geceyi hiç unutmayacağız!


Davalar başladı.

Duruşmaları

, ifadeleri izliyoruz. 15 Temmuz akşamı,

o acı saatler

, o gece

sadece Türkiye'nin değil, bölgenin de siyasi geleceğini değiştiren şehitler

bir bir geçiyor gözlerimizin önünden.

Yüzbinlerce

insanın sokaklara akması,

tankları

durdurması, göğüslerini siper etmesi geçiyor. Şahlanan

bir milletin dünyaya meydan okuması

geçiyor. Ve o

satılmışlar, kiralık katiller, Anadolu tarihine ihanet edenler, Türkiye'yi işgal planının tetikçileri

de geçiyor gözlerimizin önünden.



Hiç unutmayacağız

. Hiçbir şekilde unutturmayacağız. Bir millet; dünya savaşının altında ezilmiş bir millet,

yüz yıldır ayakta durmaya çalışmış

bir millet, yüz yıl sonra yeniden yükseliş dönemine girmiş, tarih dönüşüne imza atmış bir millet

çokuluslu bir müdahaleye maruz kaldı

. Müdahalenin

tetikçileri içeriden

seçildi. Türkiye, Gülen ve terör örgütü üzerinden durdurulmaya çalışıldı.



Darağaçları kuracaklardı!


Türkiye'yi bugünlere taşıyan

siyasi irade tasfiye edilecekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakın çevresi tasfiye edilecekti

. Mısır'da, Ukrayna'da denedikleri gibi,

ana siyasi omurgayı yok edeceklerdi

. Sadece hükümet devirmeyecek, ülke

bir daha ayağa kalkamaz

hale getirilecekti. Yeni siyasi dalgayı şekillendiren ana omurga paramparça edilecek, dağıtılacak, etkisizleştirilecek,

hiçbir şekilde yeniden milli bir siyasi söyleme izin verilmeyecekti

.



Türkiye'nin gördüğü

askeri darbelerden çok daha büyük bir proje

deneniyordu. Ülkenin gelecek

yüz yılı imha

edilecek, Suriye üzerinden

Türkiye cephesi

açılacak,

Gülen'in askerleri üzerinden işgal

başlayacak,

İstanbul'un Avrupa yakası

teslim edilecekti. Milletin yarısı hain ilan edilecek, Irak'ta olduğu gibi esir kampları inşa edilecek,

siyasi öncüler için darağaçları kurulacaktı

.



Millet ölüme mahkum etti..


Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast için Marmaris'e giden FETÖ ekibi

nin duruşması başladı dün. Hiçbir avukatın savunmak bile istemediği o insanların ifadelerine bakınca,

her şeyi bildikleri, bilinçli hareket ettikleri, aldıkları ihalenin farkında oldukları

gün gibi aşikar.



Nasıl savunma yaparlarsa yapsınlar,

onlar milletin vicdanında ölüme mahkum edildiler

. Her biri dış işgal girişiminin mensupları olarak anılacaklar. Birer

vatan haini

olarak tarihe geçecekler.



En büyük hedef, en kritik görev!


İhalenin en kritik görevini onlar üslendi çünkü. Cumhurbaşkanı'nı öldürme emri aldılar ve buna teşebbüs ettiler

. Çünkü

Erdoğan

, tarih dönüşüne imza atıyor,

siyasi tarihi değiştiriyor, küresel güç haritasını sarsıyordu

. Tarih yapıcı ana omurga, onun tarih yapıcı öncülüğünde bir güce dönüşüyordu. Bu yüzden

ana hedef

oldu, bu yüzden bugün yargılananlara

en kritik görev

verilmişti.



Erdoğan'ı öldürecekler ve plan başarıya ulaşacaktı.

Türkiye düşmanı ne kadar ülke varsa

, Türkiye'nin bu yükselişinden ne kadar rahatsız varsa, yüzlerce yıllık tarihin intikamını almak isteyen ne kadar güç varsa, ne kadar

Sevr

meraklısı varsa hepsi

sevinecek, ülke mateme bürünecekti

.



“Kritik eşik” ve 16 Nisan


A

ma başaramadılar. Hiçbir zaman başaramayacaklar. Bu tarih dönüşü, yüzlerce yıl devam edecek. Türkiye, bu tür senaryoların anlamsızlaşacağı

“kritik eşiği aşmaya”

çok yaklaştı.

16 Nisan

, bu anlamda önemli adımlardan biri. Aşılacağına, milletimizin

büyük yürüyüşü

devam ettireceğine inanıyorum. Bu

çok güçlü bir dalga

dır, dalganın önün de duran herkes, her siyasi hareket, her örtülü operasyon yok etkisizleşmiş, zayıflamış, yok olmuştur.

16 Nisan

'da da böyle olacağına inanıyorum.




#Cumhurbaşkanı
#Recep Tayyip Erdoğan
#15 Temmuz
#FETÖ
#Marmaris
7 yıl önce
Erdoğan’a suikast davası, 15 Temmuz’u hatırlamak..
Kara dinlilerle milletin savaşı
Alternatif siyasi kültür ve RP
Siyonistler ve ruh ikizleri!
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…