|
İslam dünyası sancılı

Geleceğin dünyasında söz hakkı isteyen Müslümanlar, yaşadıkları bu tarihi günlerin, İslam''ın bütün dünyada siyasi sahneden uzaklaştırılmasına tanık olmanın sorumluluğunu duymalılar.

Zaten krizlerle, çatışmalarla dolu İslam dünyasında son günlerde yüksek tansiyonlu, uzun vadeli sonuçlar doğuracak gelişmeler yaşanıyor. Avusturya''daki Haider krizi dışında, dünya gündemini meşgul eden gelişmelerin hemen hepsi İslam ülkeleri ekseninde şekillenmiş durumda. Dünyanın geri kalanı sakin ve huzurlu günler yaşarken Müslüman coğrafyanın her köşesi kaynıyor. Gerçi bu durum bizler için yeni bir şey değil. 20. Yüzyılı istikrarsızlık ve çatışmalarla geçiren bir coğrafyanın sakinleriyiz biz. Ancak, önümüzdeki yıllarda İslam dünyasını daha da etki altına alacak olan kaosun şiddetlenmesi ve yaygınlaşması yeni bir durum. 20 yüzyılın kurulu düzeninde büyük değişikliklere yol açacak olan yeni süreç, dünyaya bakış açımızı nasıl şekillendirmemiz gerektiği konusunda bizlere önemli görevler yüklüyor. Geleceğin dünyasında söz hakkı isteyen Müslümanlar, yaşadıkları bu tarihi günlerin, İslam''ın bütün dünyada siyasi sahneden uzaklaştırılmasına tanık olmanın sorumluluğunu duymalılar.

Son bir hafta içinde dünyada neler oluyor bir göz atalım...

Ruslar karşısında kim kaybetti?

Çeçenistan''da yalnız bırakılan bir halkın dramını yaşıyoruz. Bir kaç bin kişiyle Grozni''de inanılmaz bir direniş sergileyen Çeçenler, savaşın daha uzun süreceği bir taktik uygulamasına geçtiler. Çeçenler''in Grozni''yi terketmesi Rusya tarafından bir zafer olarak ilan edildi. Ancak buna Rusya''dan başka kimse inanmıyor. Bölgedeki savaşın tarihini ve karakterini bilen hiç kimsenin inanması da mümkün değil. Olayın vehametini iyi bilen Ruslar, ucuz bir zafer söylemiyle durumu kurtarmaya çalışıyor. Savaş da bitmedi ancak dünya, özellikle İslam dünyası bir insanlık sınavını kaybetti. Ayrıca Batı ve Türkiye Kafkaslarda önemli derecede mevzi kaybetti. Türkiye ile Gürcistan arasında son günlerde yaşanan olumsuzluklar ve Tiflis ile Moskova arasında başlayan yeni bahar havası bunun kanıtı değil mi? Yeni Rus milliyetçiliğinin sadece Kafkaslar''ı ve Orta Asya''yı değil, Doğu Avrupa''yı da tehdit etmeye başladığı yakında görülecektir. Ne yazık ki dünya bu tehlike karşısında ciddi bir tavır geliştiremedi.

Taliban hızla meşrulaşıyor

Afgan Havayolları''na ait yolcu uçağının kaçırılıp Londra''ya indirilmesi, daha önce Hindistan uçağının Afganistan''a kaçırılmasında olduğu gibi, Taliban tarafından çok iyi kullanılıyor. Misyonu tamamlandığı gerekçesiyle tasfiye edilmeye çalışılan ancak kendisinden beklenmediği ölçüde akılcı bir direnç gösteren Taliban hızla meşrulaşıyor. Halen ambargo altında olan, ''Terörü besleyen örgüt'' olarak kabul edilen ve tecrit edilmeye çalışılan Taliban, ''teröre karşı mücadele eden bir yönetim'' görüntüsü veriyor. Taliban, Çeçenistan''ı tanıyarak, dünya Müslümanları''nın nezdinde bugüne kadar bulamadığı saygınlığı kazanmaya çalışmıştı ve bunda başarılı da oldu. Hindistan-Aganistan-Pakistan arasındaki denge mücadelesi Orta Asya''yı da birebir etkileyecek. Dünya sistemi ile uzlaşma adına önemli adımlar atan Taliban hem Pakistan''a karşı Hindistan, hem de Orta Asya kartını iyi oynuyor. Güneydoğu Asya''yı Orta Asya''ya bağlayan bölge önümüzdeki dönemde en hareketli bölgelerden biri olacak.

İsrail, Hizbullah ve Tahran''daki saldırı

Son günlerde en hareketli bölgelerden birisi de Lübnan. İsrail, Güney Lübnan''daki 22 yıllık işgaline son vermeyi amaçlayan Hizbullah karşısında çaresiz. Suriye ile İsrail arasındaki barış görüşmelerinin ana eksenini de Hizbullah konusu oluşturuyor. Golan dahil, İsrail''in örgütün tasfiyesi karşılığında vermeyeceği taviz yok. İsrail-Suriye görüşmelerinin kesilmesinden hemen sonra Güney Lübnan''daki çatışmaların şiddetlenmesi ilginç. Barış görüşmeleri iki ülke arasında Hizbullah kavgasına dönüştü. Hizbullah''ın caydırıcı gücünü iyi hesaplayan Suriye ve İran örgütü tasfiye yerine güçlendirme yoluna gittiler. İsrail ise, "Lübnan sınırındaki askeri faaliyetlerinde, 1996''da imzalanan sivillerin korunması anlaşmasıyla bundan böyle yükümlü olmadığını" açıkladı. Durumun ciddiyetini ortaya koyan bu açıklama, İsrail''in yeniden sivil katliamlara girişebileceğine işaret ediyor. Son kriz Ortadoğu''da yumuşayan havayı oldukça sertleştirdi. İran''da doğrudan dini lider Hamaney''i hedefleyen saldırıların ''Halkın Mücahitleri''nden ziyade bu olayla bağlantılı olduğu kuşkusu var. Her yönüyle mevzi kaybeden ''Halkın Mücahitleri''nin saldırısının 18 Şubat''ta İran''da yapılacak seçimler öncesinde ve Hizbullah-İsrail çatışmalarının şiddetlendiği bir dönemde meydana gelmesinin altı çizilmeli. Bölgede örgütlerin karmaşık ilişkileri göz önüne getirilirse Halkın Mücahitleri''nin de kimler tarafından ne amaçla kullanılacağı ortada değil mi?

Bunlara, Endonezya''daki dini ve etnik çatışmaları, Kosova''da yeniden tırmanan etnik krizi ve daha nicelerini ekleyebiliriz. Gerginlik yaşamayan Müslüman ülke yok gibi. Acaba neden?

24 yıl önce
İslam dünyası sancılı
HDP Kürtler için ne istiyor?
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…