|
Kut-ul Amare ya da Kato dağları: Malazgirt’ten beri şehit veriyoruz biz
Biz,
Malazgirt
'ten bu yana, bu topraklar için
şehit
oluyoruz. Yüzyıllardır
kan akıtıyoruz, can veriyoruz
, bedel ödüyoruz.


Balkanlarda verdiğimiz canlar da,

Anadolu'nun bütün kanat bölgelerinde

ödediğimiz bedeller de bu yurt için, bu toprak için, bu vatan için.



Haçlı Savaşları
'yla mücadele ettiğimiz,
Moğol
istilasıyla hesaplaştığımız,
Birinci Dünya Savaşı
'nın bütün acılarına tanık olduğumuz yerdir bu topraklar.


Önceki gün

Şırnak/Şenoba

'da şehit olan

Tümgeneral Aydoğan Aydın, Albay Oğuzhan Küçükdemir, Albay Gökhan Peker, Yarbay Songül Yakut, Binbaşı Koray Onar, Yüzbaşı İlker Acar, Yüzbaşı Nuri Şener, Yüzbaşı, Serhat Sığınak, Üsteğmen Abdülmuttalip Kesikbaş, Başçavuşlar Mehmet Erdoğan ve Çavuş Fevzi Kıral, uzman çavuşlar Zeki kılıç ve Hakan İncekal,

bin yıldır bu topraklar için verdiğimiz son şehitlerimizdir.



Anadolu yaşayan Endülüs'tür


Anadolu bizim

yaşayan Endülüs'ümüzdür

. Endülüs'ün akıbetini bir daha yaşamayacağız. Bu ülkeye, bu topraklara

Endülüs gibi son hazırlayanlara
ikinci bir şans vermeyeceğiz

.



İster

15 Temmuz

gibi iç savaşla bölmeye çalışsınlar, ister

PKK ile Kuzey Suriye'den kuşatmaya

alsınlar, ister bütün

Batılı orduları

harekete geçirsinler, ister bütün

terör örgütlerini

Türkiye'nin üzerine salsınlar, bu hedefe ulaşmalarına

izin vermeyeceğiz

.



Bu sefer olmayacak.



Bizim üçüncü yükselişimiz, onların üçüncü

iç savaşı..



Tarih değişti

, onlar kendi iç hesaplaşmalarına yoğunlaşacak ve biz bu topraklardan

üçüncü büyük yükseliş dönemi

ni başlatacağız. Onlara inat, geçmişin kötü hatıralarına inat biz

üçüncü yükseliş

dalgasını güçlendirirken onlar aralarındaki

üçüncü iç savaşa

sürüklenecek.



Unutmayın,

PKK bir dış güçtür, işgal gücüdür Haçlı Savaşları geleneğinin temsilcilerindendir

. PYD ya da başka isimlerde yürüttüğü her şey,

Batılı istila için ortam oluşturmaya

ayarlıdır. Onlar Haçlı Savaşları'ndan sonra, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra

üçüncü büyük işgal için Truva Atı

olarak öne sürüldüler.



ABD-İsrail bayraklarıyla saldırıyorlar


Öyleyse onlarla

Haçlılarla savaştığımız gibi

savaşacağız. Çanakkale'de savaştığımız gibi savaşacağız. İster Anadolu içlerinde olsun, ister

Suriye topraklarında

olsun, İster Irak topraklarında olsun, nerede iseler orada bir

dış güçle savaşır gibi

savaşacağız.



ABD bayrakları ile, İsrail bayrakları ile, Alman bayrakları ile, İngiliz bayrakları

ile topraklarımıza saldıran, onların silahlarını kullanan, ülkelerimize saldıran, insanlarımıza saldıran bu

kiralık
katillerle

mücadele, Türkiye için

21. Yüzyılın

en büyük hesaplaşmasıdır.



PKK/PYD üzerinden Türkiye'yi işgal etmeye çalışıyorlar

. Onlar üzerinden Suriye'yi parçalamaya çalışıyorlar. 15 Temmuz'da FETÖ üzerinden iç savaşı tezgâhladılar. Başarsalar

Anadolu'yu bir kaç parçaya böleceklerdi

. İstanbul'u koparacaklar, Güneydoğu'yu koparacaklar,

Sevr haritasına benzer

bir harita uygulayacaklardı.



PKK ve FETÖ: Patron aynı, hedef aynı, satılmışlık aynı


Başarsalar,

PKK ve PYD anında Güney'den saldırıya geçerek Türkiye cephesini açacak, FETÖ ile ortak planı uygulayacaktı

. Nasılsa ikisinin de patronu aydı, aynı merkezden yönetiliyorlardı, talimatlar aynı yerden geliyordu. Hesap da, plan da ortadaydı, tetikçiler de, katiller de ortadaydı.



İşte

Kato dağlarında

verilen mücadele böyle bir mücadeledir.

El Bab

'da verilen de öyledir.

Kamışlı'da, Ayn-el Arab'da, Münbiç'te, Afrin'de

verilmesi gereken mücadele de budur.

Hangi ülkenin bayrağına sığınırlarsa sığınsınlar

, hangi ülkenin kucağına otururlarsa otursunlar, bin yıldır bu toraklarda verilen mücadelenin bir parçası olarak ana düşmanlardan biri olarak görüleceklerdir.



Gurkalara, Haçlı artıklarınaani, şok edici müdahale

..



Türkiye bu savaşı kazanmadan 21. Yüzyılı biçimlendiremez.

Bu “Truva Atları"nı, bu “Rus kazakları"nı, bu İngiliz “Gurka"ları

, bu tarih ve coğrafya düşmanlarını,

bu “Haçlı Artıkları"nı

bu topraklardan silip atmadıkça bölgedeki hiçbir millete huzur gelmeyecektir.



Bu yüzden de,

hangi ülkenin silahını kullandıklarına, hangi ülke bayrağının altında sıralandıklarına bakmaksızın, hesap bozucu, olağan dışı bir müdahale tercihi

ile bölgesel şartlar zorlanmalıdır.



Tam da bu dönemde, Batı başkentlerinde

pişirilip

içerideki

pazarlamacılarla

servis edilen formüller kesinlikle kulak ardı edilmemeli. Bunların bölgesel

istilanın parçası

olduğu, mücadeleyi

sulandırmak

ve

zaman kazanmak

için servis edildiği bilinmelidir.



Kato'da verilen mücadele ile Kut-ul Amare'deki aynı


Aydoğan Paşa ve ekibinin Kato'da verdiği mücadele, Selçuklulardan beri verdiğimiz mücadelenin parçasıdır

. 15 Temmuz gecesi göğüslerini kurşunlara siper edip bir

tarihi değiştiren şehitlerimizin

mücadelesi de Selçuklu'dan beri bu coğrafya için verilen mücadelenin parçasıdır.



Kut-ul Amare'de Kanal'da, Balkanların, Kafkasların ve Ortadoğu'nun her karış toprağında, elbette Anadolu'da
verilen mücadele neyse, Kato'da verilen mücadele odur.


Bir

terör

meselesinden söz etmiyoruz,

aklımızı başımıza alalım

. Bir

tarih mücadelesinden

, coğrafya mücadelesinden söz ediyoruz.

Çok büyük bir dava

dan söz ediyoruz yani.

Kudüs'ün fethi gibi koca bir meseleden, İstanbul'un fethi gibi bir tarih hesaplaşmasından

, yaşayan Endülüs'ü koruyup kollamaktan, büyütüp bir coğrafya gücüne dönüştürmekten söz ediyoruz.



Yaşayan Endülüs'ü korumak için bin yıl daha buradayız.

.



İşte bu kavgada, hesaplaşmada PKK/PYD dediğimiz paralı asker sürüsü,

coğrafyayı bir kez daha istila etmeye çalışanların tetikçileri

dir. İşgalcilerin

pis işlerini yapan köleler

dir. Bir dış tehdittir, işgal gücüdür.



Onlarla işgale karşı savaşır gibi, özgürlük ve bağımsızlık için savaşır gibi savaşılacaktır.

Endülüs'ü korur gibi, Kudüs'ü korur gibi, Anadolu'yu korur gibi savaşılacaktır

. Artık mücadele alanı Anadolu sınırları değil, bütün coğrafyadır. Kararlı, kesintisiz,

“dünya ne der"

endişesine kapılmadan..



Şehitlerimize Allah rahmet eylesin. Ülkemizin başı sağ olsun.



Bin yıldır bu topraklardayız

. En ağır bedelleri ödeyerek hem de.



Unutmasınlar, en az bin yıl daha buradayız

.


#Kut-ul Amare
#Kato dağları
#Malazgirt
#PKK
#FETÖ
7 yıl önce
Kut-ul Amare ya da Kato dağları: Malazgirt’ten beri şehit veriyoruz biz
Reyhanlı ağlamadan konuşulur mu?
Kim savaşacak?
Mühim bir kitap: Eleştirel Teorinin Eleştirisi
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?