|
Mavi Akım"dan Doğu Türkistan"a

Son üç hafta içinde Çin''de beş yüze yakın kişi idam edildi. Yolsuzluklara ve "ayrılıkçı hareketler"e savaş açan Pekin yönetiminin idam ettiği kişilerin önemli bir kısmı Doğu Türkistan bağlantılı. "Strike Hard" (sert vuruş) adı verilen tutuklama ve idam furyası, dünyaya yolsuzluklara karşı verilen mücadele olarak yansıtılsa da, operasyonun Doğu Türkistan bağlantısı Müslüman Uygur Türkleri''ne yönelik yeni bir kıyım harekatından başka bir şey değil.

Önümüzdeki hafta Doğu Türkistan''da yeni bir nükleer deneme yapmaya hazırlanan Pekin yönetiminin, Mayıs''ın son günlerinde bu bölgedeki Müslümanlar''a karşı geniş çaplı bir "temizlik harekatı"na girişeceğine dair haberler geliyor. Çin Kara Kuvvetleri Komutanı ve Genelkurmay Başkan Yardımcısı Orgeneral Shugen Qian Salı günü Ankara''da görüşmeler yaparken, camilerin yıkıldığı, Kur''an okumanın yasaklandığı, insanların "İslamcı" veya "ayrılıkçı" olarak damgalanıp düzmece bir yargılama sonrası kurşuna dizildiği Doğu Türkistan''da korku dolu bekleyiş sürüyordu.

Rusya ile birlikte "Şanghay Beşlisi"ni kurup Kazakistan, Tacikistan ve Kırgızistan''ı kontrol altına alan, Doğu Türkistan ile Türk cumhuriyetleri arasına güvenlik duvarı ören Pekin, bir taraftan içeride acımasız bir baskı uygularken diğer taraftan bölge ülkelerine askeri destek vererek Uygurlar''ın "hayat damarları"nı kurutuyor.

Doğu Türkistan''daki bu baskı ve kıyımlarda Türkiye''nin basiretsiz politikalarının çok önemli etkileri var.

Yeni strateji pahalıya patladı

Çin Kara Kuvvetleri Komutanı gibi, hemen her hafta Pekin''den bir askeri veya sivil heyet Ankara''ya geliyor. Aynı şekilde Türkiye''den de askeri ve sivil heyetler Pekin''e gidiyor. MHP''liler dahil, Pekin''e gitmeyen pek az hükümet yetkilisi kaldı. Kamuoyunda fazla öne çıkmayan bu temaslar ve son dört yıldır Ankara ile Pekin arasındaki askeri-güvenlik eksenli ve bir çoğunun içeriği bilinmeyen anlaşmalar Doğu Türkistan''a vurulan en ağır darbe oldu. Pekin Doğu Türkistan''da katliamlarını sürdürürken Türkiye, Çin Devlet Başkanı''na Devlet Nişanı takıyordu.

Mesut Yılmaz''ın meşhur genelgesiyle Türkiye''de Doğu Türkistan''a verilen moral desteğinin önü alınırken Ankara, baskılara karşı ayakta durmaya çalışan bu insanları resmen "terörist" olarak niteledi. Ankara''nın bu tavrı, Rusya ve Çin ile girdiği stratejik yakınlaşmanın bir parçasıydı ve Türkiye için yeni bir stratejiydi. İslami hareketler ve güvenlik ekseninde belirginleşen bu strateji, Türkiye''nin bölgeden tamamen silinmesiyle sonuçlandı.

Ankara''nın Çeçenler''i ve Müslüman Uygurlar''ı resmen "terörist" ilan etmesiyle başlayan yeni strateji, Türkiye''ye oldukça pahalıya maloldu. Bölge halkları nezdindeki sempatisini kaybeden Türkiye, ekonomik ve stratejik çıkar alanlarına da kendi eliyle büyük darbe vurdu.

Dünyanın en önemli kriz noktalarından biri olmaya doğru hızla yol alan Orta Asya''da Rusya-Çin-Hindistan üçlüsü, İslami hareketlere karşı ciddi bir savaş yürütüyor. İsrail ve Türkiye ise, bu savaşa önemli katkılarda bulunuyor. Askeri teknoloji vererek Türkiye ve İran''ı etkileyen ve önemli güvenlik garantileri elde eden Moskova ve Pekin, Orta Asya''yı denetim altına almış durumda.

İki ülkenin yakın işbirliği içinde olduğu Tahran, hem petrol boru hatları hem de bölgenin ticari hayatında önemli mevziler kazanırken kaybeden ülke Türkiye oldu. Ankara, Pekin ve Moskova ile yaptığı anlaşmaların sonucunda hem Orta Asya''dan silindi hem de iddia ettiği gibi ciddi bir ekonomik gelir elde edemedi.

İsrail ise Hindistan ile İslam dünyasının kritik bölgelerinde İslami hareketlere karşı ortak operasyonlar yapmak için geçtiğimiz günlerde bir anlaşma imzaladı. İstihbarat örgütlerinin birlikte çalışmasını öngören bu anlaşma, İslam ülkelerindeki Hindistan büyükelçiliklerini aynı zamanda İsrail istihbaratının üsleri haline getiriyor.

Mavi Akım "gizemli dayanışma"yı vurdu

Türkiye''nin Rusya-Çin ve Hindistan''la aynı döneme denk gelen yakınlaşmasının tıpkı Mavi Akım projesi gibi mercek altına alınması gerekiyor.

Ankara''nın "İslam fobisi" ve "askeri teknoloji" ekseninde bu üç ülke ile geliştirdiği ilişkiler Türkiye''nin doğu sınırını Nahcıvan''da kapattı. Öyle ki, Türkiye Hindistan''a yaranabilmek için en önemli dostu Pakistan''a bile sırtını döndü. Başbakan Bülent Ecevit''in Hindistan''a gidip Pakistan''a gitmesini yeni stratejinin bir gereğiydi. Mavi Akım Ankara''nın Rusya-Çin ve Hindistan''a yaptığı ve Türkiye''yi bölgeden silen anlaşmalarla aynı strateji içinde yer alan bir proje.

Çeçenistan''daki gayri insani duruma ve Doğu Türkistan''daki katliam ve idamlara karşı Türk halkının hassasiyetlerinin önünde devlet eliyle bir duvar ören yeni strateji, bugünlerde ciddi sarsıntı geçiriyor. Mavi Akım soruşturmasıyla başlayan yeni süreçte, üzerine gidildiği takdirde, Türkiye''nin Rusya ve Çin''e yakınlaşması kapsamında yeni yeni skandallar patlayabilir.

Bir çoğu gizli olan ve kamuoyuna ekonomik ve ticari anlaşmalar şeklinde "yutturulan" bu "gizemli dayanışma" Türkiye''nin Sovyetler''in dağılmasından sonra doğan bölgesel rolünü değiştirmeyi ve ABD ve Rusya''nın küresel denge oluşturma çalışmaları içinde yer almayı amaçlıyordu.

Ancak özellikle son ekonomik krizden sonra süreç tersine dönmeye başladı. Hemen ardından Mavi Akım mercek altına alındı. Yakında Türkiye''nin Kafkaslar''dan Orta Asya''ya, Doğu Türkistan''dan Afganistan''a ve petrol boru hatlarına kadar dış politikasında bir çok şeyin sorgulandığına şahit olabiliriz. Tabi, kriz sonrası Türkiye''nin ekonomik ve siyasi yönetimini vesayeti altına alan irade bu kararlılıkla devam ederse...

23 yıl önce
default-profile-img
Mavi Akım"dan Doğu Türkistan"a
İran dosyası kabarıyor
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!