|
O harita, iç işgal ve Suriye üzerinden bir başka ihanet
O harita
adım adım uygulanıyor. Coğrafyaya çizilen yeni haritayla birlikte Türkiye'ye de yeni bir harita dayatılıyor.
PYD üzerinden sınırın hemen dışında, PKK üzerinden içeride Türkiye'ye karşı adice bir savaş yürütülüyor
. Bu
vekalet
savaşının arkasında ise
Rusya ve İran
'la birlikte Türkiye'nin
geleneksel müttefikleri
yer alıyor. Maalesef bu yeni savaş türünün Türkiye'de yeterince anlaşılabildiği kanaatinde değilim.


“Terör”

konseptinin içine hapsedilen

yeni savaş türü

nün aslında terörle hiçbir alakası yok. Terör bir

servis

aracı olarak kullanılıyor sadece. Önümüzdeki aylarda daha da yaygınlaştırılacak bu savaş türü bize terör olarak yutturulacak ama siz bunu Türkiye'ye yönelmiş açık bir savaş, saldırı olarak görün. Görmeseniz de birkaç ay sonra böyle görmeye başlayacaksınız zaten.



İçeride PKK ile ortak çalışanlar


Türkiye

ilk kez bu kadar ciddi bir saldırı tehdidi

yle,

ilk kez bir harita projesiyle

karşı karşıya. Bazı aklı evvellerin,

çok bilmişlerin

bu yeni durumu anladıklarını,

kavrama

yeteneğine sahip olduklarını sanmıyorum.



Süslü cümlelerle dikkatler dar bir alana yönlendirilip

operasyonun büyüklüğünü kamufle edenlerin

de, Türkiye'yi

kör

edenlerin de bir şekilde bu harita projelerinin içinde olduğunu, bir şekilde

içeriden vekalet savaşı yürüttüğünü

düşünecek hale geldik.



Devlet aklının oluşumuna katkıda bulunması gerekenlerin devlet aklını sabote eder hale gelmelerini

, ülkenin öz savunma reflekslerini etkisizleştirmelerini, Türkiye'nin yarınlarını belirsizleştirmelerini endişeyle izliyoruz.



Bir zamanlar devlet içinde organize olan, sinir sistemlerine kadar yerleşen ve

“devlet” gibi hareket edenlerin

bir süre sonra nasıl

“devlet”i rehin almaya giriştiklerini

, onu felç etmeye, onun üzerinden başkaları adına

vesayet

kurmaya çalıştıklarını da aynı endişeyle izlemiş, sonunda bu çevrelerin 21. yüzyıl Türkiye'sini durdurmak için nasıl başkalarının örtülü savaşının açık tetikçileri haline geldiklerini görmüştük.



IŞİD'le kör et,
PYD/PKK ile vur


Bu sefer yine sistemin içinde bazı çevrelerin ülkenin geleceğini yok edecek bir

körleştirme operasyonu

yürüttüklerine, bölgesel fırtına Türkiye içlerine servis edilirken onların da içeride

devleti felç etme

operasyonu yürüttüklerine dair güçlü işaretler var.



PYD'nin Türkiye karşıtı vekalet savaşına bu çevreler

örtülü destek

veriyor. Türkiye'nin

PYD'ye müdahalesini sabote ediyor

. IŞİD'le savaş dışında bir seçenek bırakmıyor. Gariptir, Türkiye'ye

“IŞİD'le savaşın, ortak mücadele edelim”

diyen ülkelerin bir çoğu

IŞİD'le ortak

hareket ediyor.



Rusya IŞİD'le savaş için bölgeye geldiğini açıkladı ama hem IŞİD'le hem de PYD ile ortak hareket ediyor. ABD, “IŞİD'le savaş” öncelikli hareket ediyor ama PYD-IŞİD ortaklığına bir şey söylemiyor,

PYD'ye açık, IŞİD'e gizli alan açıyor

. Bizim içeridekiler, o

“iç işgalciler”

de Türkiye'ye “IŞİD'i vuralım” diyor ama bakıyorsunuz PYD ile ortak hareket ediyor, ona toz kondurmuyor, bir tür

gizli ortaklık

yürütüyor.

PYD'nin korunmasına yönelik

en büyük operasyon

devlet içinden

yürütülüyor. Dışarıdan çevreleme ve içeride terör üzerinden yürütülen savaşa, bu “iç işgalciler” devlet aklını felç etmek ortak oluyor.



O gizli ortaklık nasıl bir oyun tezgahlıyor?


Kuzey Kuşağı

ya da Kuzey Koridoru, Türkiye'nin olağanüstü hassasiyet gösterdiği ve

yakın tehlike, stratejik tehdit

gördüğü harita, işte bu

koalisyo

n üzerinden biçimlendiriliyor. ABD'nin tavrı, Rusya'nın cephedeki durumu, Almanya gibi ülkelerin pozisyonu, IŞİD üzerinden saf belirleyen alan ülkelerin

ortaklığı

ile Türkiye'ye ayar veriliyor.



Açık bir

tehditle, uyarıyla, hesaplaşma planıyla

karşı karşıyayız. Tehdidin de ötesinde bir

“çevreleme”

, bir

“içeride boğma”

operasyonuyla, Türkiye'yi durdurma harekatıyla karşı karşıyayız.



ABD Başkan Yardımcısı Joe (Joseph Robinette)

Bide

n'ın PKK konusunda

geleneksel terör söylemi

ni, üzerine vurgu yaparak, tekrarlamasına rağmen

PYD'yi koruyucu tavrı

, PYD ile PKK arasında ayırım yapma çabası,

Türkiye'nin tehdit algılamalarını

hiçe sayıp PKK'nın Suriye kolunun koruma

telaşı

gözlerimizi açmaya yetmedi mi?



ABD'nin kolladığı PYD ile Rusya ortak, İran ortak

, bazı Avrupa ülkeleri ortak,

Esed yönetimi ortak, IŞİD ortak

. Karşımızda nasıl bir koalisyon var? Suriye üzerinde şekillenen açık ve gizli ittifak halkası bize

nasıl bir oyun

tezgahlıyor?



PKK ile değil, birkaç
ülke ile savaşıyoruz


Sur'da, Cizre'de, Silopi'de ve “terörle mücadele” adı altında operasyon yürütülen bölgelerde olanlar, bu çokuluslu ittifakın Türkiye içine müdahalesidir. Evet bu bir müdahaledir! Türkiye'yi

içeriden vurma

, hareketsiz hale getirme, bölgesel

harita projelerine müdahalesini engelleme

planının parçasıdır.



Suriye üzerinden vuruluyoruz. Suriye üzerinden

vuranlar sadece PKK değil

, onları sahaya süren Rusya ve İran'la birlikte Türkiye'nin altmış yıllık geleneksel müttefikleridir.



Koalisyona bakar mısınız?

Rusya-Esed-İran

ortaklığı Suriye'yi başka bir yapıya dönüştürürken, sivil kıyımlar üzerinden bir tür işgal operasyonu yürütürken sahada Türkiye ve muhaliflerle aynı resimde olan

“müttefikler”

in Suriye tezlerinin onlarla örtüşüyor olması nasıl açıklanabilir? O müttefiklerin ve

o üçlü ittifakın PYD-PKK ile ortaklığı

nasıl açıklanabilir?



Hem saçmalık hem ikiyüzlülük


Bu açıdan bakılınca,

IŞİD'le mücadele tam bir saçmalıktır

. O üçlü koalisyon ve “müttefiklerimiz”in IŞİD'i bize hedef göstermesi tam bir saçmalıktır.

Sadece IŞİD'e odaklanıp diğer tehditlere kör olmak tam bir saçmalıktır

. IŞİD hedefse PYD de hedef olmalıdır.

IŞİD'e düşman olan PYD terörüne de düşman olmalıdır.

Onların bunu yapmayıp

PKK'ya “terör örgütü” demesi de tam bir iki yüzlülüktür

.



Cizre, Sur ve Silopi'deki iç işgal girişimi, tamamen Suriye ile bağlantılıdır, Suriye'deki koalisyon, o

“şer ittifakı”

Türkiye'yi de

içeriden işgal

ediyor. Ülkeyi meşgul ediyor, ilçelerimize yönelik PKK saldırılarına

silah sağlıyor

, onlara yol yöntem öğretiyor,

hedef-taktik

belirliyor.



Yani biz,

kendi ülkemizde bir dış müdahale ile

uğraşıyoruz. Yani ilk kez

Türkiye'nin bazı bölgeleri, terör örgütü kamuflajı üzerinden saldırı altında

, işgal tehdidi altında ve biz oraları yeniden denetim altına almaya, işgalden

kurtarmaya

çalışıyoruz.



Ankara için yeni bir ihanet planlanıyor!


Herkes aklını başına alsın. Kimse bunu terör meselesiyle, Kürt meselesiyle kamufle etmesin. Kimse zihinleri bulandırmasın. PKK üzerinden

servis

edilen bu senaryonun

siyasi destekçileri

sadece HDP yönetimi ve o organizasyon altında bulunan kişiler sanmasın.

İşbirlikçi ağı çok daha geniş

.

Bu ağ, Türkiye'yi korkunç bir tuzağa sürüklüyor

. Hem Suriye'de hem de Türkiye içinde büyük bir

ihanet

operasyonu yürütüyor. Türkiye içinde de Suriye'de de Türkiye'ye tuzak kuruyor.

IŞİD'i gösterip PYD'ye alan açanlar, IŞİD'i gösterip iç işgali yönlendiriyor

.



Bu çevreler,

Gezi ve 17 Aralık

darbe girişimlerinden sonra

yeni bir senaryo

üzerinde çalışıyor. Suriye'deki gelişmeler konusunda

Ankara'yı yanlış yönlendirdikleri

gibi,

Cumhurbaşkanı Erdoğan

için de

dosyalar

hazırlamaya çalışıyor.



MİT TIR'larını durduran irade

, bu sefer

aynı hesabı başkaları üzerinden

yürütüyor. Amaç aynı: Birilerini

“suçlu”

göstermek, Türkiye'yi

teröre arka çıkan ülke

göstermek,

birilerini ve ülkeyi yalnızlaştırmak

.



Dün bunu

paralel

örgüt üzerinden yapıyorlardı bugün başkaları üzerinden yapıyorlar. Devletin içinden, siyasetin ve sistemin içinden

yeni bir ihanet

le karşı karşıya kalabiliriz.

Gezi ve 17 Aralık cephesi

bu işin içinde. Şimdi bunlara yeni bir halka eklenmiş görünüyor.

Hedef aynı, hesap aynı, yol-yöntem aynı

sadece halka biraz daha genişlemiş.



Azez-Cerablus hattı hayal olur


Unutmayın; Güney sınırlarımıza belki

on yıllarca kapatacak kalın bir duvar

örülüyor. Türkiye ile

Sünni Arap dünyası arasına kalın çizgi

çiziliyor. İran'ın, son yıllardaki en stratejik adımı

Rusya'yı Türkiye'nin karşısına dikmek

oldu. Putin,

Tahran'ın öncü gücü

gibi hareket ediyor, Türkiye'nin çıkar alanlarını vuruyor. Ama bu yöntemi tamamen İran önceliklerine göre şekilleniyor.



Türkmendağı

'nın düşmesiyle

Azez-Cerablus

arasındaki güvenli bölge planları da tehlikeye girdi.

Rusya ve İran bölgeye yığınak yaparken PYD ile ortak cephe şekillendiriyor. Kime karşı? IŞİD'e mi?

Elbette Türkiye'ye karşı. O hat tehlikeye girebilir.



Yarın müdahale etmek istediğimizde karşımızda IŞİD ya da PYD değil

Rusya ve İran'ı

bulacağız. Belki ABD'yi de. Çünkü hepsi birlikte Türkiye'yi bölgeden çıkarmaya, kovmaya çalışıyor.



Yine unutmayın:

İçeride PKK ile savaşmıyoruz. Rusya ve İran'la savaşıyoruz. Bazı Avrupa ülkeleri ile savaşıyoruz

.

Çokuluslu bir işgal girişimiyle mücadele ediyoruz

. Sınırın hemen diğer tarafında da aynı koalisyon karşımıza dikilmiş Türkiye'yi tehdit ediyor.



Unutmayın, düşman

hem içeriden hem sınırlarımızdan

saldırıyor. Ve Türkiye belki de

çok acı bir ihanetle

yüzleşmeye doğru sürükleniyor!


#ortadoğu
#iç işgal
#pkk
#suriye
#iş savaş
#paralel örgüt
#Sünni Arap dünyası
#Avrupa ülkeleri
#Azez-Cerablus
#pyd
#ışid
#Esed yönetimi
8 yıl önce
O harita, iç işgal ve Suriye üzerinden bir başka ihanet
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset