|
Örgütler savaşından devletler savaşına..
Türkiye haklı olarak Rus uçağını düşürdü. Putin Türkiye'yi tehdit ediyor. Dünya alarmda. Suriye'de devletler savaşı mı başlıyor? Türkiye ile Rusya arasındaki kriz nasıl yönetilecek? Gelin biraz geniş pencereden, derince bir analiz yapalım:

Türkiye, açık bir şekilde
hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağını düşürdü
. Daha önce birçok kez Ruslarla bu ihlaller yüzünden görüşmeler yapılmış, bir daha olmayacağı söylenmişti. Ancak yine oldu ve üstelik
on kez
uyarılmasına rağmen Rus uçağı ihlale devam etmiş, Türkiye kendi hava sahasını korumuştur.
Bu, nefsi müdafaadır
ve her ülkenin doğal hakkıdır.

Rusya, dünyaya
IŞİD
ile savaşmak için Suriye'ye girdiğini açıklamış olmasına rağmen,
hiçbir IŞİD'çinin bulunmadığı Türkmen bölgesini günlerdir bombalıyordu
. Üstelik Suriye'ye girdiği günden bu yana ılımlı
muhalifleri ezmekte
, sadece ve sadece onlara saldırılar düzenlemektedir. Çünkü
Moskova'nın gerçekte IŞİD'le mücadele diye bir hesabı yoktur
ve hiç olmamıştır.

Rusya ve İran, Suriye'yi işgal ediyor

İşin esası şudur:
Rusya, İran'la birlikte Suriye'yi işgal etmiştir. Şam rejimini korumak, Suriye direnişini kırmak için bölgeye gelmiştir
.

Ama
hesap daha da derindir
. İran da Rusya da yeri geldiğinde Beşşar Esed'i ve Şam rejimini satacaktır. Temel amaç Suriye'yi işgaldir ve iki ülke de şu an bu işgali gerçekleştirmektedir. Bölgeye jeopolitik anlamda bir dış müdahale yapılmıştır.
Rusya, İran'ın da gaz vermesiyle Suriye'ye saldırmış, bunun için Şam rejimini bahane olarak kullanmıştır.

1979'daki Afganistan işgalinin yöntemiyle bugünkü Suriye işgalinin yöntemi birebir aynıdır.
Sovyetler'i Afganistan'a Babrak Karmal çağırmıştı. Rusya'yı da Suriye'ye
Beşşar Esed
çağırdı.

Afganistan müdahalesi Ruslara Sovyet İmparatorluğu'nun çözülmesi gibi bir fatura ödetti
. Suriye müdahalesi Ruslara nelere nasıl bir
fatura
çıkaracak? Afganistan Rusya tarihinin
en büyük ve acı hatırasıdır
. Suriye Rusya Federasyonu için nasıl bir hatıra olacak?

Fars milliyetçiliği, Putin yayılmacılığı

Burası Ortadoğu ve
hiçbir hesap kalıcı değildir
. Hiçbir ülke buralara müdahale edip öyle
birkaç yılda
çekilemez. Her zaman ağır bedeller ödeyerek,
derin yaralar alarak
çıkar ama bu yıllar sürebilir.

İki ülkenin
emperyal hırslarıyla
her tarafa saldırdığı bir döneme girdik.
İran, Afrika kıyılarından Basra Körfezi'ne ve Akdeniz kıyılarına kadar her yere müdahil oluyor
. Tipik bir
Fars milliyetçiliği
rüzgarı estiriyor. Tahran inanılmaz bir özgüvenle, komşularına karşı
örgütlerle
ortaklıklar kurabiliyor. Basra Körfezi'ndeki bütün ülkeleri tehdit edebiliyor.
Yayılmacı, müdahaleci
, sinir bozucu bir görüntü veriyor.

Rusya, Vladimir Putin ile birlikte Ukrayna'dan Gürcistan'a, şimdi de Suriye üzerinden Ortadoğu'ya yeni bir Rus milliyetçiliği dalgası taşıyor.
Çarlık Rusya'sı, Sovyet Rusya'sı Putin üzerinden yeniden kurulmak isteniyor. Moskova'nın Suriye'den sonraki hedefleri büyük oranda
Kafkaslar, hatta Orta Asya ülkeleri olacaktır
. Çünkü Putin'in
zihnindeki harita
tam anlamıyla bir Sovyet haritasıdır.

İki ülke arasında en büyük kriz patladı

Dünya bu
iki ülkenin hırslarıyla yüzleşme
nin tedirginliğini yaşıyor. ABD ve Avrupa'daki durgunluk bu hırsı kamçılasa da elbette bir yerlerde bir sınır çizilecektir. ABD'nin Soğuk Savaş sonrası küresel diktatörlük için başlattığı “
Yeni Amerikan Yüzyılı
” planları beş yılda çöpe atıldıysa, Rusya ve İran için de “
yolun sonu
” bir şekilde belirlenecektir.

Türkiye ve Rusya,
yüzyıllara dayanan siyasi tarih tecrübesine
sahiptir. İki ülke, çoğu savaşlarla geçen bu
derin ortak tarihin yeni bir test dönemini
yaşamaktadır. Olağanüstü ekonomik ortaklık, stratejik ortaklık, teknoloji ortaklığı, küresel bir çok meseleye aynı noktadan bakabilme özelliği ile,
Ankara ve Moskova
, yüzlerce yıldır ilk kez bu kadar yakınlaşmıştı.

Ama orta ve uzun vadede, iki ülkenin stratejik çıkar alanları üzerinde rekabeti bekleniyordu. Bu alanın
Kafkasya ve Orta Asya
olacağı varsayılıyordu. Hiç birimiz iki ülkenin
Suriye üzerinden böyle bir ayrışma
dönemine gireceğini öngörmüyorduk. Maalesef ayrışma
çok hızlı ve çok çetin
bir coğrafyada başladı.

İki ülke arasında
Soğuk Savaş
sonrasının en ciddi krizi
patladı. Türkiye'nin
haklılığı
asla tartışılmaz bu pozisyonda bile çok dikkatli ve
soğukkanlı bir diplomasi
, kriz yönetimine iki ülkenin de ihtiyacı var. Ekonomik, siyasi ve özellikle güvenlik alanlarında
sarsıcı sonuçlara
ulaşabilecek bu yeni durum, iki ülke arasında gibi görünse de, Suriye üzerinden yepyeni bir fotoğraf çıkardı ortaya. Artık her ülke bu yeni fotoğrafa göre pozisyon almak zorunda kalacak.

Örgütler savaşından devletler savaşına..

O da şu:

Suriye krizi, örgütler savaşından devletler savaşına dönüştü. Artık Suriye içi bir mesele, Suriye rejimiyle alakalı bir mesele değildir. Önce bölgeselleşti şimdi de küreselleşti
. Son dönemde örtülü şekilde, örgütler üzerinden yürütülen devletler savaşı, dünkü krizden sonra alenileşti. Bundan sonra oyunun kuralları değişecek.

Krizin
Türkiye ile Rusya'yı ilgilendiren boyutu bile bölgeselleşecek
. Hatta ekonomik ve siyasi alanda küreselleşecek. Ama krizin güçler haritasındaki boyutu tam anlamıyla
küresel mesele
halini alacak, sınırları belli olmayan bir hal alacak. Küresel güç hesaplaşmasında herkesin durduğu yeri gizleme,
ikili oynama
şansı kalmayacak. Her ülke, bölgede eli olan her güç kendini açıkça ortaya koymak zorunda kalacak.

İran sınırından Akdeniz kıyılarına kadar olan bölge
küresel kriz alanı
, devletler savaşının alanı olarak öne çıkıyor. Doğu Akdeniz, tarihin en kritik dönemine giriyor ve güç gösterilerinin yapıldığı bölge oluyor. Belki
Basra Körfezi'nden çok daha büyük, çok daha kalıcı kriz alanına
dönüşüyor.

Güney sınırlarımızda vesayet kabul edilemez

Türkiye güney sınırlarının Rusya ve İran tarafından işgalini kaldıramaz. Bu iki ülke tarafından çevrelenmeyi hazmedemez
. Türkiye,
Arap/İslam dünyasıyla ilişkilerini
, coğrafi bağlantılarının
Rusya/İran vesayetine bağlanmasını içine sindiremez
. Türkiye'nin gelecek hesapları için bu ölümcül bir kayıp olur. PYD üzerinden oluşturulmak istenen
Kuzey Suriye Koridoru
ne ise, İran ve Rusya'nın bu bölgeyi denetleme girişimi de aynıdır. İkisi de
Türkiye'yi boğma stratejisinin
birer uygulamasıdır.

Rusya lideri Putin'in dünkü ağır sözleri,
Türkiye'ye yönelik tehditleri
büyük oranda kendi kamuoyuna yöneliktir. Ama yine de yenilir yutulur cinsten değildir. İlerleyen saatlerde
Moskova'nın tepkisi
netleşecektir. Umarız buradan çok daha ileri gidecek girişimler söz konusu olmaz. Yoksa
sonsuz krizlerin, Rusya'yı da yakacağı
iyi hesaplanmalıdır.

Putin'in
kabadayı
tavrı, onun bir zaafını,
zayıflığını
ortaya çıkardı. Her ne kadar Suriye'ye girişi Rusya'nın Ortadoğu denklemindeki güç arayışı gibi görünse de, aslında bir
İran provokasyonudur. İsrail'in ABD askeri gücünü Ortadoğu'da kullanması gibi, İran da Rusya'nın gücünü kullanma yoluna gitmiştir
. Putin'in güç sevdası Rusya'nın bölge politikasının İran tarafından
rehin alınmasına
yol açmıştır. Tahran Rusya üzerinden,
onu cepheye sürerek
bölgesel harita çalışması yapmaktadır. Daha ileriki dönemlerde bunun Moskova'ya faturası gerçekten çok ağır olacaktır.

İçeride yeni bir terör dalgası başlatacaklar

Türkiye'de
güçlü bir hükümet
kurulmuştur. Çok güçlü ve
duyarlı
bir kamuoyu vardır. İslam dünyasındaki en etkili güç de şu an Türkiye'dir. Böyle bir dönemde etkili bir kriz yönetimi ile bu krizin üstesinden gelmek mümkündür. Atılacak bir yanlış adım, bölgesel krizi bir anda Suriye üzerinde bir
devletler savaşına
dönüştürme gücüne sahiptir.


Suriye ile sınırı bile olmayan Rusya'nın
Türkiye sınırının
sıfır noktasında bu kadar taciz edici girişimlerde bulunması
, Türkiye'nin hassasiyetlerini hiçe sayması, üstelik özel bağlarımız olan Türkmenleri gözümüzün önünde günlerdir bombalıyor oluşu Moskova'daki karar alıcılar tarafından da dikkate alınmalıdır.

Şu an
iki ülke teyakkuzda
. Şu an
NATO
teyakkuzda. Ne kararlar alınır, nasıl bir yöntem izlenir, bilmiyorum, göreceğiz. Önümüzdeki bir
iki gün
çok hassas.
Olayın sıcaklığı ciddi tehlikeler barındırıyor
ve soğutulması gerekiyor.

Ama hepsinin üstünde
Türkiye'nin kendi öz savunma planlarını acilen hayata geçirmesi zaruridir
. Bundan sonraki her gün benzer krizler demektir. Birkaç gün içinde
Türkiye içine yansıtılabilecek terör dalgasına
acil önlem alınması gerekir. Şimdi kimler arkasında kimler var hep birlikte göreceğiz.

Kimsenin de Türkiye'nin onuruyla oynama lüksünün olmadığı bilinmelidir.
Sabırlı olmak itaatkar olmak değildir
.
#rusya türkiye
#soğuk savaş
#nato
#ortadoğu
#rus savaş uçağı
#iran
#türkiye
#dış politika
8 yıl önce
Örgütler savaşından devletler savaşına..
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?