|
En sevdiğim bölüm

Kumrulardan geriye derme çatma yuvaları, bir yazardan geriye derme çatma yazıları kalır. Bir zamanlar sıcacık olan.

Okyanusların bin yıllardır güneş görmeyen, soğuk ve karanlık derinliklerinde yaşayan, bugüne kadar ansiklopedilere girmemiş bir canlı gibi, insanın yıllardır güneş görmemiş karanlık yanında, kimse bilmese de, görmese de, duymasa da bazı sorular yaşamaya devam eder: Ben kimim?

Çok az yazar, kendi yazdıklarının sıkı takipçisi, iyi okuyucusudur. Bazı yazarlar, kendi kaleminden çıkan yazıları, kendini bir nebze daha iyi tanımak için okur da okur... Yazı: yazarın kara kutusu. Kâğıda düşmeden önceki son sözlerimiz…
Daha somut konuşmak, mesela bir fıkra ile de anlatmak mümkün. Boşnakların meşhur fıkra kahramanı Muyo, bir gün bir banka soyar. Fıkra dışında her işin, pek tabii ki hırsızlığın da acemisidir kendisi. Kısa bir süre sonra yakalanır, mahkemede yargılanır, ağır hapis cezasına çarptırılacaktır. Muyo’nun sempatik halini gören hâkim, kendisine son bir şans verir. Çaldığı parayı geri verirse, cezasını hafifletecektir. Muyo bu fırsat karşısında uzun düşünme ihtiyacı hissetmez. Cevabı da kendisi gibidir:

-Aldığım parayı geri vereceksem, niye banka soyayım; gider “leasing” yapardım!

Hamiş: Cezamızı çekeceğiz, parayı da geri vermeyeceğiz!

*

Şimdilik bana müsaade..
#Muy
#hamiş
#ibrahim paşalının yazıları
9 yıl önce
En sevdiğim bölüm
Deprem edebiyatı
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?