|
Gazze"nin tutsakları

Filistin halkının sandıkta "Hamas" dediği 2007 yılından sonra Gazze Şeridi"ni ziyaret eden ilk Devlet Başkanı, geçen Ekim"de, Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife el Tani oldu. Bu ziyarete dair düşüncelerimi 4 Kasım tarihli yazımda (http://yenisafak.com.tr/yazarlar/IsinElicin/barcelona-milan-maci-ve-kendi-sahasinda-surekli-deplasmanda-olan-filistinliler/34791) paylaşmıştım. Kendimi tekrar etmek pahasına birkaç hususu yeniden hatırlatmak istiyorum.

Şeyh Tani"nin 6 saat süren Gazze gezisine, Başbakan Erdoğan"ın planladığı ziyarete yönelik tepkilerinden farklı olarak ne İsrail ne ABD ne de Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas"ın itirazı olmuştu. Aksine Katar Emiri, İsrail"in zımnî izni ile gitmişti Gazze"ye ve ambargonun etkilerini hafifletmeye dönük 400 milyon dolarlık yardım projelerinden birkaçının temelini atmıştı. Hatta İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Lior Ben Dor "Gazze"den çekildiğimizden beri biz zaten hep Arap ülkeleri Gazze"ye yardım etsin istedik" diyerek memnuniyet bile beyan etmişti.

Gerçekten de İsrail musluğun kontrolü kendi elinde olduğu sürece Gazze"ye yardım yapılmasına karşı değil. İsrail"in "kırmızı çizgisi" ablukanın delinmesi. Yani Gazze"ye kendi denetiminden bağımsız olarak girilip çıkılabilmesi. Daha genel bir ifadeyle söylersek, İsrail Filistinliler için bağımsız bir varoluşu kabul etmiyor. Mavi Marmara gemisine saldırının arkaplanında bu kırmızı çizgiyi zorlamak isteyenlere karşı gözdağı verme arzusu yatıyordu.

Katar Emiri"nin Gazze ziyaretinin bir başka boyutu da Suriye rejimi ile arası bozulan Hamas"ın Körfez ülkeleriyle bağlarını kuvvetlendirerek İran ekseninden çıkarma hedefi gütmesiydi. Hamas açısından da bu ziyaret fiziki değil ama siyasi ablukanın kırılması umudunu barındırıyordu.

Olmadı. Şeyh Tani"nin gezisinden yaklaşık bir ay sonra İsrail Gazze"yi yeniden bombaladı. Türkiye dışında uluslararası camiada çok da büyük tepki gösterilmeyen bu saldırı ertesinde ise, Mısır"ın arabuluculuğundaki ateşkes geldi. İç politikada müthiş zorlu günler geçiren Mursi yönetiminin, bu ateşkes sayesinde, hiç değilse dış politika hanesine "başarı" yazdırmış olduğunu not düşüp, devam edelim.

Başbakan Erdoğan da Gazze"yi ziyaret etme planlarını geçen Ekim"de dillendirmişti. Ardından İsrail"in son saldırıları ertesinde, benim de eşlik ettiğim bir yurtdışı seyahati esnasında, yeniden bu arzusundan bahsetti. Tam da Mahmud Abbas"ın BM"de Filistin"in devlet olarak tanınma başvurusu yapacağı günlerdi; Başbakan Erdoğan Hamas ile El Fetih"i uzlaştırıp Abbas"ı da yanına alarak gitmek istediğini söylemişti Gazze"ye. Takvim olarak Nisan ayı öngörülüyordu. Türkiye Katar"dan farklı olarak yardımdan öte bu ziyarette Filistin davası adına somut kazanımlar bekliyordu.

Kasım sonunda Filistin üye olmayan devlet statüsüne kavuştu ama Hamas ile El Fetih aralarındaki anlaşmazlığı gideremedi. Bu arada ABD"nin -yeni Dışişleri Bakanı John Kerry ile- İsrail ile Türkiye"nin arasını düzeltmek ve yeni bir Ortadoğu Barış Görüşmeleri süreci başlatmak için devreye girişini izledik. Başbakan Erdoğan da, bu gelişmeleri göz önünde bulundurarak Gazze için yeni takvimini Washington dönüşü yani Mayıs sonu olarak açıkladı. Tarih tahminiydi. Başbakan müzakere sürecine Filistin halkının mevcut tüm temsilcilerini katacak formülü bulana dek erteleyebilirdi geziyi, kanımca koşullar olgunlaşmazsa erteleyecektir de.

Ama sorunun tam da bu olduğu anlaşılıyor. Türkiye"nin denkleme Hamas"ı da katma arzusu, barış görüşmeleri sürecinde Mahmud Abbas"a göre daha zorlu partner olacakları için İsrail"i tedirgin ediyor olmalı. Bu tutumu "Türkiye İsrail ve ABD"nin "terör örgütü" olarak nitelediği Hamas"a sahip çıkıyor" diye ifade edip, Ankara"nın birleşmiş bir Filistin"e sahip çıkmasını değersizleştirmek isteyenler var. Oysa Ankara Hamas"ın silahlı mücadeleye dayanan politikalarını müzakere masasına barış için oturacak şekilde değiştirmesi için de çaba gösteriyor; aynı zamanda "Hamas"ı ancak El Fetih"e benzer şekilde İsrail"e "bağımlı" bir varoluşu kabul ederse muhatap alırız" diyenlere de direniyor.

İşi tarihe kitlemek, bu arka planı gölgeliyor. Gazze bir açık hava hapishanesi. Başbakan Erdoğan Gazze"ye gitmesin diyenler, giderse "tutsakları" salıvermesinden endişe ediyor.

٪d سنوات قبل
Gazze"nin tutsakları
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’