|
Suriye"deki savaş maalesef uzayacak

Türkiye"nin en büyük futbol stadyumu, Atatürk Olimpiyat Stadı"nın kapasitesi, en az kalabalık ilimiz Bayburt"un nüfusu kadar: 76 bin kişi.

İşte Suriye"de de iki yılda aşağı yukarı bu kadar insan öldü.

Microsoft"un Halo4 adlı bilgisayar oyununun, satışa çıktıktan sonra sadece 24 saat içinde kazandırdığı para; dev şirketin patronu Bill Gates"in geçen yıl tüberküloz aşısı araştırmaları için kurulan bir vakfa bağışladığı miktar kadar: 220 milyon dolar.

Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu UNICEF de, mülteci kamplarındaki bir milyon Suriyeli çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için 220 milyon dolara ihtiyaç duyuyor. Maalesef sadece yüzde 20"sini bulabilmiş; kalanı için acil yardım çağrısı yapıyor.

Bu karşılaştırmaları yapma ihtiyacı hissetim, çünkü Suriye ile ilgili haberlerde geçen rakamlara karşı yabancılaşmaya, duyarsızlaşmaya başladık. Geçenlerde bir arkadaşım da, "Türkiye"de 30 yılda 30 bin kişi kaybettik, bunu çok büyük hissediyorum ama yanı başımızda iki yılda 70 bin kişinin ölümünü, o büyüklüğü bir türlü algılayamıyorum" diyordu. Bir başkası ise algılamayı kolaylaştırmak için Türkiye ile nüfus karşılaştırması yapıp "iki yılda 200-250 bin insanımızın öldüğünü düşünün" demişti.

Suriye"de her gün 50-100-150 kişi daha ölmeye devam ediyor.

Gelecek hafta ABD Dışişleri Bakanı Türkiye"ye yine gelecek; Suriye için düzenlenecek¸ İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya, Katar, Suudi Arabistan, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır"ın da içinde yer aldığı "Çekirdek Grup" toplantısına katılacak. Bu toplantıdan yukarıdaki tabloyu değiştirecek somut bir sonuç çıkar mı, çok şüpheliyim.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, geçen hafta eşlik ettiğim Hollanda seyahati sırasında, Ankara ile Washington arasında Suriye konusunda temel görüş farklılığının, Amerikalıların mevcut durumdan çok, Esad"dan sonrasıyla ilgilenmelerinden kaynaklandığını söylemişti. Bunda kuşkusuz ABD"nin bölge politikalarını, İsrail"in çıkarlarını öncelik gözeterek belirliyor oluşunun payı büyük.

İsrail açısından Suriye"deki gelişmeler şu son iki yıl içinde hiç de olumsuz sonuçlar yaratmadı. Aksine, tarafların yenişememe hali sürdükçe direniş cephesinin iki büyük ayağı ve en büyük iki hasmı İran ve Hizbullah, Müslüman bölge halkları arasında da itibar yitirdi, iyice tecrit oldu. Hamas da bu eksenden çıktı. Üstelik son İsrail saldırılarıyla da Gazze iyiden iyiye "sıtmaya razı" olacak noktaya geldi. Bu arada Batı Şeria"da işgal genişledi, hatta İsrail açısından tamamlandı. Nihayetinde yarın öbür gün "barış görüşmeleri" başladığında, tek bir yerleşim yeri boşaltılsa dahi "büyük taviz" verilmiş sayılacak.

Şimdilerde İsrail Suriye muhalefeti içindeki radikalleşmeden rahatsız olduğunu söylüyor. Keza ABD ve Avrupalı müttefikleri de öyle. Yani Esad ehven-i şer yine. Çok kötünün adı ise El Nusra Cephesi. Altı ay önce, ABD"nin terör örgütleri listesine aldığı bu grup, şimdi hem doğrudan El Kaide"nin bir numarası Eyman El Zevahiri"ye bağlılık ilan etti, hem de sahada eskisine göre daha güçlü. Çünkü El Nusra sadece savaşmıyor, ayrıca savaşın ortasında kısılıp kalmış halka hem aş hem de bir tür "normallik" atmosferi yaratacak hizmetler sağlıyor.

Batı"nın destek vaadettiği "ılımlı" güçlere yakın bir kaynağım, geçen Kasım"da anlatmıştı: "Özgür Suriye Ordusu"na katılan gruplar içinde kopmalar yaşanıyor. Çünkü kim "iyi" muhalif kim "kötü" muhalif ayıklamaya harcanan enerji, düzenli yardım akışına engel oluyor. Alandakiler cephane, gıda, ilaç,

bunları kim sağlarsa ona yakınlaşıyor…"

Kendisiyle geçen ay yeniden konuştuğumuzda ise "yabancı savaşçılarla başa çıkarız, sayıları abartıldığı kadar çok değil. Asıl sorun El Nusra"nın ideolojisinin giderek daha geniş kitleler arasında kabul görmeye başlaması; Suriyelilerin radikalleşmesi" diyordu. Muhalefet koalisyonunun kurduğu hükümetle, ona bağlı ordunun acilen "sahada askerî başarı" ve "halk nezdinde itibar" kazanması gerektiğini anlatıyordu.

Bu nasıl mümkün olacak? Giderek daha sık karşımıza çıkan bir iddiaya göre, Ürdün"de Amerikalılar tarafından eğitilen yeni birimler "ılımlı" muhalefet saflarına katılmaya başladı. Bunun askerî başarıya giden yolu açabileceği söyleniyor. Ama aynı birimlerin, Esad sonrası "radikaller"in tasfiyesi için de kullanılabileceğine dair söylentiler, savaşın aksine daha da uzayacağı öngörülerini haklı çıkarıyor.

11 yıl önce
Suriye"deki savaş maalesef uzayacak
Torba kadro maaşı 779 TL arttırabilir
Fırtına eken ‘kasırga’ biçer
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar