|
Siyasal İslam"ın sonu mu?

"Abi" diyerek anlatıyor heyecanla. "Ben bunların dershanesinde çalışıyorum abi. Son günlerde Başbakan"ın namazlarını kılmadığını, vakit namazlarını aksatanların münafık olarak isimlendirilmesi gerektiğini, dolayısıyla Başbakan"ın da münafık olduğunu anlatıyorlar. Bir müdürümüz var. Faizle kredi alıp kendi bankalarına yatırdı abi. Geceleri kalkıp ettikleri bedduaların çok yakında sonuç vereceğine inanıyorlar abi."

Bu, burada bir dursun.

Son zamanlarda "İslam"ı dünyaya karışan bir din olarak görmek istemeyen" Amerikancı entegristlerin o çatal dillerine doladıkları "siyasal İslam"ın sonu geldi" herzesine hastayım.

Üstelik bunu yaparken "şecaat arz ederken sirkatin söyleyen merd-i kıpti" durumuna düştüklerini bir dakika olsun hesaba katmıyorlar.

Doğrudur. Siyasal İslam bitmiştir. İslam"ı her türlü politik, ekonomik, gündelik işlerine payanda edenlerin maskeleri düşmüştür. Din sömürücülerinin, yedikleri her türlü naneye dini maske kılanların hükmü geçmiştir.

Hizmet için sınav sorusu çalanların, hizmet için insanların özel hayatını yağmalayanların, hizmet için bir diğerini gözünü kırpmadan harcayanların, hizmet için faizle, içkiyle, yalanla, cümle haramla aralarına mesafe koymayanların hazin sonları, gözü olanlar tarafından açıkça görülmüştür.

İslam"ı "Protestan bir yaşam biçimine" irca edip meseleyi sadece "dua ve ibadet etkinliğine" indirenlerin, dünya işlerinde Allah"ın hükümlerini hiç mi hiç hesaba katmayanların yaptıkları yalandan resim "o büyük yağmurun sularıyla" dökülmüştür. Güzelleşmek için yaptıkları makyaj, onları amatör birer palyaçoya çevirmiştir.

Doğrusu bu ya, sonlarının böyle olmasını hiç mi hiç istemezdim. Kendilerinden başka hiçbir seveni kalmamış, büyük bir yalnızlığa mahkum edilmiş bir kitleye her zaman üzülürüm çünkü. Zira o kitlenin içinde genellikle masumlar vardır. Ya "yaşadığından başka bir hayatın mümkün olmadığını zanneden" ya da "bir çıkış yolu bulamayan" masumlar. Oysa her zaman "bir başka hayat mümkün"dür ve her zaman bir "çıkış yolu" vardır.

28 Şubat"ta meselenin Necmettin Erbakan olduğunu düşünen darbeci köpeklerle aynı hataya düşmeleri ise bir başka acıklı taraftır. Zannediyorlar ki şimdi de mesele Recep Tayyip Erdoğan"dır, Bülent Arınç"tır, Beşir Atalay"dır, Hakan Fidan"dır, Efkan Ala"dır.

Zannediyorlar ki bugün Recep Tayyip Erdoğan"ı susturup, yok edip, hatta -Allah korusun- öldürerek iktidara gelecekleri 2 yıl, 3 yıl, 4 yıl Türkiye"yi onların istediği hale getirecektir. Zannediyorlar ki tankla, topla, baskıyla, yalanla, montajla, şantajla bizi 2 yıl, 3 yıl, 4 yıl sustursalar mesele kalmayacak. Hatta belki zannediyorlar ki Humeyni"nin Tahran"a inmesine benzer şekilde bir uçak Ankara"ya inse "istedikleri dünyevi aptallık nizamını" sonsuza kadar tesis edebileceklerdir.

Hayır. Öyle olmayacak. Tarih, bunun öyle olmayacağının ispatıyla doludur efendiler. 1950"deki halk patlamasını, 1983"deki halk patlamasını, 1995"teki halk patlamasını, 2002"deki halk patlamasını hesaba katmayan toplum mühendislerinden hiçbir farkınız yok. Hatta ahlaksız yöntemler konusunda onlar kadar iyi olduğunuz bile söylenemez.

Belki siz bu salak savaşınızı kazandığınızda bu halk "ipin ucu bilmem kimin eline geçti, şimdi susma zamanıdır" diyerek sinecek gene. Belki siz bu salak savaşı kazandığınızda, 90 yıldır pek çok kez olduğu gibi, bu halk kapılarını-pencerelerini kapatacak, perdelerini sımsıkı çekecek bir süreliğine.

Efendiler! Siz bu salak savaşınızı kazansanız bile bu halk, sizin hiçbir zaman hesaba katmadığınız bu kara kavruk halk, "aman onlar da bir halttan anlamazlar, koyun gibiler, gütmesi kolaydır" diyerek aşağıladığınız bu halk, kafasını kaldırmaya fırsat bulduğu ilk an sizi hak ettiğiniz yere, yani "tarihin çöplüğü"ne göndermekte bir dakika bile tereddüt etmeyecek.

Mustafa Sabri Efendi gidecek, Mehmet Akif gelecek. Mehmet Akif gidecek, Bediüzzaman gelecek. Bediüzzaman gidecek, Mehmet Zahit Kotku gelecek. Mehmet Zahit Kotku gidecek Sezai Karakoç gelecek.

Zannediyorsunuz ki Recep Tayyip Erdoğan"ı sustursanız, bu kara kavruk halk kendi içinden bir Recep Tayyip Erdoğan daha bulamayacak. Recep Tayyip Erdoğan"ın "sadece bir sonuç", AK Parti"nin "sadece bir süreç" olduğunu göremeyen o kısıtlı beyinlerinizle mi sindireceksiniz bu halkı.

Güldürmeyin insanı Allah aşkına. Sizin yapacak daha iyi bi işiniz yok mu? Statlara Peygamber getirin, tweetleri ikiye katlayın, faizle para çekip bankanıza yatırın. Bi gidin artık ne olur, bi bitin.

Ne diyordu Sezai Karakoç:

"Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak,

Halbuki;

Biz sussak tarih susmayacak

Onlar sanıyorlar ki,

Bizden kurtulsalar mesele kalmayacak

Halbuki;

Bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar...

Vicdan azabından kurtulsalar

Tarihin azabından kurtulamayacaklar.

Tarihin azabından kurtulsalar...

Tanrı"nın gazabından kurtulamayacaklar!"

10 yıl önce
Siyasal İslam"ın sonu mu?
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı