|
Trabzon"un yaramaz çocuğu

Trabzonspor''a transferinden önce gerek medyada gerekse spor kamuoyunda futboluyla değil yaptıklarıyla tartışılan bir isimdi o. Trabzon''dan Almanya''ya giden gurbetçi bir ailenin bir ferdi olan Engin Baytar, o ülkenin kültürüyle büyüyen bir yapıda hala. Engin''in vukuatlarını bu sütünlara pek fazla yansıtmak niyetinde değilim. Trabzonspor''da daha öncesinde Engin gibi vukuatları çok ama futbolculukları bir numara olan ne süperstarlar geldi geçti. Onun için Engin''e takılıp kalmak bizim işimiz değil. Hırslı, azimli, kaybetmeyi hiç kabul etmeyen ve beklemeyen, kendi ifadesiyle "Küçükken mahalle arasında misket oynarken bile yenilmeyi hiç hazedemezdim. Mızıkçılık yapardım" diyen bir ayak oyuncusununun durumunu düzeltmek bizim görevimiz hiç değil.

O Trabzonspor''un tatlı kaçığı. Karadenizlilik yapısı ona büyük bir oranda sirayet etmiş, Birden parlayan ve birden sönen bir biçimi var. Saha dışında tanıdığım Engin, aslında saha içersindeki Engin''den çok farklı. Şeker gibi. Kibar. Efendi ve saygılı.

İlk yarıda deplasmanda Trabzonspor''un 2-0 kazandığı Bursa maçından dönüyorduk. Kaleci Onur ve Engin''in İstanbul''daki Milli takım kampına katılmak için bizimle aynı feribotta olduğunu öğrendim. Ve fotomuhabiri arkadaşım Halil Özkan''la yanına gittim. Engin''e "Şurada bize fotoğraf verebilir misiniz" dediğimde.. Sakat olmasına rağmen "Ne demek abi. Ne istiyorsanız öyle resim alabilirsiniz."

Bu söylemlerde bulunan bir insanın saha içersindeki psikolojik durumunu ancak onun öğretmeni olan Şenol Güneş ve onun da sorumlu olduğu Trabzonspor yönetiminin bileceği işlerden biridir. Trabzonspor, Engin ve Enginler gibi oyuncuları öncelikle kendi bünyesinde çözüme kavuşturacak güçtedir.

İşte bize bir anekdot.

Trabzonspor''un teknik direktörü Ahmet Suat''tır. Bordo-mavili takımın iki oyuncusundan biri aralıklarla (Oyuncuların isimleri bende saklı) formasını yedek kulübesine fırlatır diğeri ise kramponlarını. Bu oyuncuların ikisi de o günkü mevcut kadroda banko oynayan ve yıldız oyunculardır. Bu oyuncular Özyazıcı''nın raporu doğrultusunda yönetim tarafından hemen kadro dışı bırakılır. Bu iki olayın üzerinden zaman geçer. Yönetim, teknik direktör Özyazıcı''ya "Hocam, bu iki oyuncuyu affetsek nasıl olur" diye sorar. Özyazıcı''nın verdiği cevap ise herkese ders olacak niteliktedir. " Birisi formasını attı, forması yok. Diğeri ayakkabısını fırlattı, ayakkabısı yok. Bunları nasıl oynatırım ben." diye.. Latife yapalım biraz. Gerçekten o dönemlerde Trabzonspor''un ancak 2 değişik forması vardı! Ve kramponlar ise yurt dışından gümrüklerden zorla geçirilip oyunculara verilirdi! Şimdi bir maçta 3 takım forma hazır bekletiliyor! Bu işin mizahı yanı. Engin Baytar, şu anda Türkiye''nin en yetenekli futbolcularından biri. Ama ne yapacaksınız ki, Trabzonspor''un deli oğlanı!

Şenol Güneş olmasıydı, Engin çoktan uçmuştu.

Gülü seven Engin''e katlanacak !

13 yıl önce
Trabzon"un yaramaz çocuğu
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset