Salı günü TÜİK Ağustos ayı enflasyon rakamını açıkladı. Açıklanan bu verinin ardından gözler Merkez Bankası’na çevrildi. 12 Eylül’de Para Politikası Kurulu toplantısı var ve genel beklenti kurulun faiz indirimi yapacağı yönünde.
Ağustos ayında TÜFE’de (Tüketici Fiyat Endeksi) bir önceki aya göre %0,86, bir önceki yılın Aralık ayına göre %7,35, bir önceki yılın aynı ayına göre %15,01 ve on iki aylık ortalamalara göre %19,62 artış gerçekleşti. Bu veri ile beraber enflasyondaki kademeli düşüşün devam ettiğini gördük. Dahası bu veri son 15 ayın en düşük seviyesine işaret ediyor.
Diğer yandan Yİ-ÜFE (Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi) bir önceki aya göre %0,59 düşüş, bir önceki yılın Aralık ayına göre %6,39, bir önceki yılın aynı ayına göre %13,45 ve on iki aylık ortalamalara göre %30,51 artış gösterdi. Böylelikle uzun süreden bu yana ilk kez Yİ-ÜFE verisi TÜFE’nin altında gerçekleşmiş oldu.
Enflasyon tarafındaki bu olumlu seyrin bir süre daha devam edeceği konusunda genel bir görüş birliği de oluşmuş durumda. Hatta yakın dönemde enflasyonda tek haneleri daha kısa sürede görebilmemiz de mümkün.
Ağustos ayında gelen enflasyon verisi ile Merkez Bankası’nın yeni başkanı Murat Uysal’ın bugüne kadarki açıklamaları ve duruşu faiz indirim beklentilerini artırdı. Hatta hemen hemen uzun süreden bu yana bu konuda hiç bu kadar fikir birliği olmadığını söylesek yanlış olmayacaktır. Bu kapsamda piyasa 12 Eylül’de yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısından bir faiz indirimi kararı geleceğini satın almış durumda.
Enflasyon verisinden bir gün önce gelen büyüme rakamları da faiz indiriminin reel sektör açısından ne kadar elzem olduğunu gösterdi. Zira 2019’un 2. çeyreğinde ekonomi daralmaya devam etti. TÜİK verilerine göre ekonomi bu çeyrekte %1,5 daraldı. Bu daralmanın işsizlik tarafındaki yansımalarını da göz önünde alırsak reel sektörün finansman maliyetlerine katkı sağlayacak düzeyde politika faizini sağlamanın ne kadar büyük önem arz ettiğini anlamak daha kolay olacaktır.
Ekonomistler arasında Merkez Bankası’nın bu yıl sonuna kadar 400 baz puan civarında faiz indirimi yapacağına ilişkin bir beklenti var. Son veriler ışığında bazı raporlarda ve medya organlarında 12 Eylül’deki toplantıda 100-200 baz puan arası bir indirim geleceğine yönelik analizleri okumaya başladık. Ancak ben tıpkı bir önceki kararda olduğu gibi önden yüklemeli bir indirimin reel sektörün ihtiyaçları açısından daha gerçekçi olacağı kanaatini taşıyorum.
