|
Rekabetçi kur ve ihracatın karlılığı

Rekabetçi kuru; bir ülkenin para biriminin değerinin mal ve hizmet ihracatında rakibi olan diğer ülkelere göre daha aşağıda bir seviyede olması şeklinde tanımlayabiliriz. Bu durumda; kur artışlarının ihracatçıların uluslararası piyasalarda rekabet gücünü artırdığını görürüz. Yani yerli üreticilerin diğer ülkelerin üreticileri ile daha kolay rekabet edebileceği bir kur seviyesi oluşur. Ancak bazı dönemlerde Türkiye için bunun böyle olmayabileceğine yönelik tartışmalar olabiliyor. Bakalım durum ne?

TCMB’NİN ÇALIŞMASINDAN TESPİTLER

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) yayınlanan Ufuk Demiroğlu’nun “TL Değer Kaybı Karşısında İhracatın Karlılığı” başlıklı ekonomi notundaki hesaplamalar ve tespitler Türkiye için tabloyu oldukça net bir şekilde ortaya koyuyor.

Nottan yola çıkarak Türkiye’deki ihracatçıların kurdaki değişimleri fiyatlara nasıl yansıttığına bakalım. Notta yine daha önce TCMB tarafından yayınlanan bir çalışma tebliğinde yapılan hesaplamaya yer verilmiş. Buna göre; kurdaki değişimler ihracatta %82 oranında TL cinsi fiyatlara %18 oranında yabancı para cinsi fiyatlara yansıyor. Başka bir ifadeyle TL %1 değer kaybederse ihraç edilen malların TL fiyatları ortalama %0,82 civarı artarken yabancı para fiyatları %0,18 civarında azalıyor. Özetle; her ne kadar bazı eleştiriler olsa da kur artışlarının ihracatın karlılığını güçlü bir şekilde artırdığını görüyoruz. Dahası Demiroğlu’nun tespitleri eleştirilerin temel kaynağını oluşturan ithal girdiler hesaba katıldığında da sonucun değişmediğini ortaya koyuyor.

ALBAYRAK NE DEMİŞTİ?

Tam da bu noktadan konuya baktığımızda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın geçtiğimiz haftalarda yaptığı “düşük faiz, rekabetçi kur” açıklaması daha anlamlı hale geliyor. Zira içeride ihracatçıların ihtiyaç duyduğu finansmana daha düşük maliyetlerle ulaşması düşük faiz ortamına bağlıyken karlılık artışı için de rekabetçi kur büyük önem taşıyor. Bu bakımdan kuru rekabetçi seviyesinin çok altına baskılayacak şekilde uygulanan yüksek faizden vazgeçiliyor olması son derece stratejik bir karar.

FED VE KUR SAVAŞLARI
ALAN AÇACAK

Öte yandan küresel gelişmeler de gelişmekte olan ekonomiler için finansman maliyetlerini aşağı yönlü değiştirecek şekilde faiz indirimlerine alan açıyor. Bir yandan FED’in 11 yıl sonra ilk kez faiz indirmesi, her ne kadar FED Başkanı Powell bu bir faiz indirimi sürecinin başlangıcı değil dese de beklentinin indirimlerin devam edeceği yönünde olması ve son olarak Çin’in Yuan’ın değerinin Dolar karşısında düşmesine izin vermeye başlaması gelişmekte olan ülkelerin para birimleri için iyi haberler olarak değerlendirilebilir.

NE YAPMAK LAZIM?

Türkiye’nin kronik sorunlarının başında dış ticaret açığı geliyor. Dış ticaret açığının pek çok kritik yan etkisi var. Bu bakımdan ihracatçının desteklenmesi sadece ekonomik değil aynı zamanda stratejik bir karar. Türkiye ivedilikle yüksek teknoloji ihracatına yönelik destekleri ve teşvikleri artırmalı. Bunun için de finansman maliyetlerini minimize edecek faiz seviyesine inmeli ve döviz borcu riskini yönetecek enstrümanları yaygınlaştırmalı.

#Berat Albayrak
#FED
#Çin
#TCMB
٪d سنوات قبل
Rekabetçi kur ve ihracatın karlılığı
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?