Ekmeleddin İhsanoğlu"nun çatı adaylığının aslında üç yıl önce planlandığı şimdi olanın vakti gelenin açıklanması olduğunu geçtiğimiz hafta içinde net olarak gördük. Türkiye üzerinde yapılan hesapların aslında ne kadar büyük olduğu, İhsanoğlu planı ile bir kez daha anlaşılmış oldu. Her ne kadar CHP Parti Meclisi İhsanoğlu"nun adaylığına tam destek verse de, parti tabanı ve milletvekillerin içine sinmiş bir aday değil İhsanoğlu.

Hele 2011 yılında belirlenen sipariş bir aday olduğu ortaya çıkınca hem MHP hem CHP tabanının Ekmeleddin İhsanoğlu ismine bakışı beklenildiği kadar berrak olmayacaktır. Çünkü öyle ya da böyle İhsanoğlu ismi yerli bir proje olarak durmuyor. Masum bir şekilde sunulan, geçmişi temiz kariyeri parlak bir isim olarakta CHP ve MHP"nin tartışarak bulduğu bir isim hiç değil. Bu hesaplı işi görenlerin en azından ülkesinin geleceği açısından oyu, plansız hesapsız biri lehine tercih edecekleri açık.

Erdoğan karşıtlığı ve "ne olursa olsun kim olursa O olmasın" planı üzerine kurulu hesapların karşılığının olmadığının en açık ve acı sonucu 10 Ağustos"ta yaşanacak gibi görünüyor. Uluslar arası hesaplı sipariş bir Cumhurbaşkanı adayının karşılığının olmadığını ve bu planın uygulanmasına izin vermeyecek sağduyulu CHP ve MHP seçmeni hesapalrı alt üst edecek gibime geliyor.

Diğer taraftan Başbakan Erdoğan"ın Pazar günkü konuşmasında görüldü ki, Ak Parti"nin Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan. Bunun işaretleri daha önceden de vardı ancak şu ifadelerin başka bir tercümeye ihtiyacı yok. "Altını çizerek ifade ediyorum; cumhurbaşkanlığı için adayımız her kim olursa olsun kaygılanacağımız en son şey, AK Parti''nin geleceğidir. Neden? AK Parti şahıslarla değil, tekrar ediyorum, ilkelerle, sınırları belli politikalarla, en önemlisi de dava şuuru ve hareket ahlakıyla var olan ve var olacak bir partidir."

Başbakan Erdoğan bu cümlelerle beraber yol arkadaşları için kullandığı "Kimin dava insanı kimin ikbal peşinde olduğunu öğrenceğimiz sürece giriyoruz." İfadeleri de çok önemli. Her ne kadar teşkilatlarla ilgili bir kaygısı olmadığını söylemiş olsa da makam hesabında olanları testi kırılmadan uyarmış oldu. Zira böyle büyük işler yapan bir teşkilatın küçük hesaplar içinde olanlara kalmayacağını birinci elden söylemiş oldu.

Başbakan Erdoğan"ın cumhurbaşkanlığı adaylığına başvurudan sonra, Başbakanın kim olacağı sorusu daha sık tekrarlanacak. Gördüğüm kadarıyla Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçilinceye kadar kimin Başbakan olacağını açıklamayacak. Cumhurbaşkanı seçildikten sonrada bakanlar kurulundan uygun gördüğü kişiye hükümeti kurma yetkisini verecek.

Hz. Ömer"den örnekler veren Başbakan Erdoğan"ın dengecilik yapanları eleştirmesi ve haktan ve adaletten ayrılmayın sözleri kulaklara küpe olmalı. Adaletten yana olamıyorsanız, batsın sizin dengeniz. Evet dünyanın şuan en çok ihtiyacı olan hak ve adalet.

Süreç bu hızla ilerlerken, süprizlerin çok olamayacağı bir döneme giriyoruz. Ramazan hayır ve bereketiyle gelirken, Türkiye içinde yep yeni umutları peşi sıra getirecek görünüyor. Mübarek olur inşallah.