Önceki akşam TRT Haber’de meslektaşlarımız Nur Özkan Erbay ve Cengizhan Cevahiroğlu ile birlikte AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’a gündemdeki konularla ilgili sorular yönelttik.
Kurtulmuş, Kandil’de fotoğrafları çıkan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel hakkında konuşurken, “Dünyanın hiçbir yerinde silahla, bombayla, terörle, anarşiyle demokrasi yan yana durmaz. Ben demokratım ama silahla bunu yapacağım, olmaz. Bomba patlatacağım, adam öldüreceğim, dağda mücadele vereceğim ama ben demokratım, olmaz. Dünyanın hiçbir ülkesinde olmaz.” ifadelerini kullandı.
İster, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına bakın, ister Venedik Komisyonunun kararlarına.
Terör ilişkili siyasetin sürdürülebilirliğine dair herhangi bir yerde herhangi bir hoşgörü/tolerans kapısı kalmış değil.
Hukuken bu böyle tabi.
Ama Avrupa’nın, ABD’nin arka kapıdan dolanarak terörle nasıl iş tuttuklarını Suriye’deki PKK/YPG’ye verilen destek üzerinden kolayca anlayabiliyoruz.
HDP milletvekili Güzel’in kamuoyunda infial uyandıran fotoğraflarıyla ilgili olarak, CHP ve İYİ Parti’nin liderlerinden açıklamalar geldi.
Reuters Haber Ajansı, abonelerine geçtiği analiz haberlerden birinde, bunun tanımını muhalif partiler arasındaki ‘gevşek ittifak’ olarak yaptı.
Yani özellikle İYİ Partililerin HDP ile ittifak halindesiniz diyenlere kızmalarına gerek yok.
Örtülü ya da açık bir paslaşma durumu var ortada.
İktidarı, Tayyip Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştırmak için ortak stratejiler, ortak kurgular, ortak hedeflerle yol kat ediyorlar.
CHP, son dönemdeki söylem ve eylemleriyle HDP ilişkisini daha az saklar oldu.
Irak ve Suriye’deki PKK terörüne karşı operasyonların sürdürülmesini öneren tezkereye HDP’den gelen talep doğrultusunda ‘Hayır’ oyu vermeleri, heyetler arasında yaptıkları son görüşmelerden fotoğraf vermekten kaçınmamaları bunun net bir göstergesi.
İYİ Parti’nin durumuna gelince.
Karşı karşıya geldikleri, polemiğe girdikleri durumlarda İYİ Partililerin dikkatli olmaya özen göstermelerine karşın HDP sözcülerinin daha pervasız şekilde hareket ettikleri de bir gerçek.
Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden İYİ Parti içindeki ‘faşist unsurlar’ suçlamasında bulunup gerekirse üçüncü ittifak çağrısı yapmasının üzerinden henüz bir yıl geçmiş değil.
HDP milletvekili Semra Güzel’in fotoğraflarının kamuoyunda uyandırdığı infiale karşın, temsil ettikleri siyasi ekol nedeniyle en başta tepki vermeleri gerekirken en arkalarda kalan İYİ Parti’nin sessizliği yine manidardı.
Çarşamba günlük grup toplantısında Meral hanım bu konuyla ilgili hiçbir şey söylemedi.
Sessiz kalınarak taşınamayacağı anlaşılınca Akşener’in dünkü sözleri geldi.
Şunun altını çizelim:
Bu her durumda önemli bir açıklamadır.
Ama üretmeme ihtimali daha yüksek.
Akşener’in bu kararı, artık bu yükü taşıyamayız noktasına gelmiş olmalarının bir sonucu mu?
Yoksa sessiz kalmanın tabanda bir maliyet üretmesi riskine karşı gösterilen bir refleks mi?
Yoksa, başka türlü bir kırılmanın başlangıç anına mı şahitlik ediyoruz?
Biraz bekleyip, HDP’den gelecek reaksiyonların dozajını, milletvekiliyle ilgili dokunulmazlığın kaldırılması sürecinde yaşanacakları izlemek gerekiyor.