|
Liselerde sınıf geçme

Her sene olduğu gibi, bu sene de orta öğretimde sınıf geçme usulü tartışılıyor. Normal liselerde sınıf geçme ortalaması 2.5 olarak mı devam etsin, yoksa 2''ye mi düşürülsün. Ortalama yükseltme sınavları ders döneminin hemen bitiminde mi yapılsın, yoksa önceleri yapıldığı gibi Eylül''e mi kaydırılsın. Bir türlü bu esasları bir istikrar zeminine oturtamadık. Hemen her sene orta öğretimle ilgili yönetmeliklerde değişiklikler yapılıyor. Yapıldığı için de sürekli bir değişiklik beklentisi var.

Liselerde sınıf geçmenin kolaylaştırılması yanlısı olanlar kaybedilen bir yılın sınıfta kalan ve genel olarak ülke için getirdiği maliyeti hesap ediyorlar. Ne var ki sınıfını öğrenmeden geçen bir öğrencinin getirdiği maliyet hesaba katılmıyor. Bu bakımdan sınıf geçmenin sürekli biraz daha kolaylaştırılmasının ülkeye yarar getireceği kanaatinde değilim. Ancak sınıfta kalmanın bütün sorumluluğunu öğrencilere yüklemek de haksızlık. Söylemek istediğim genel olarak eğitim sistemimizin özel olarak sınıf geçmenin çok yönlü problemleri olduğu. Öğretmenlerin hayat standartlarının düşük oluşuna bağlı olarak bu mesleğe yönelik ilginin azalması, öğretmenlerin ikinci bir iş peşinde koşmaları, öğretme heyecanlarını kaybetmeleri, kimilerinin okulda paralı yetiştirme kursu açıp öğrencileri oraya yönlendirmeleri, başarılı öğretmenlerin özel okullara kaçmaları gibi birçok problem eğitim sistemimizi derinden etkilemektedir.

Üzerinde hemen hiç durulmayan bir konu da her seviyedeki eğitim kurumlarında sınavların hangi esaslar çerçevesinde yapıldığı ve değerlendirildiğidir. Bir öğretmen soruların seviyesini çok basit tutarak başarı seviyesini yükseltebileceği gibi, çok zor tutarak düşürebilir de. Bundan daha önemlisi sınav kağıtlarının nasıl değerlendirileceğidir. Bizde öğretmenler ve öğretim üyeleri genelde kendilerinin çok adil ve objektif değerlendirme yaptığına inanırlar. Acaba böyle mi? Öğrenciler hocalarının yorgunluklarının, bozuk psikolojilerinin ve diğer faktörlerin mağduru olmuyorlar mı? Oluyorlarsa bizzat hocalar bunun farkında mı? Lisedeki biyoloji hocamızın "evladım ben yorgun olduğum zaman kağıt okumam, okuduğum zaman da belirli bir sayıdan fazla kağıt okumam" sözünün gerçek anlamını seneler sonra anladım.

Fransa''da yapılan bir araştırma sınav kağıdı okuyan hocaların hiç farkında olmadan nasıl farklı değerlendirmeler yapabileceklerini ortaya koyması bakımından son

derecede ilginç. Yapılan araştırmada bir lise pilot bölge olarak seçilmiş ve seçilen bir hoca grubu 40 öğrencinin sınav kağıtlarını bir- kaç defa okuyarak değerlendirmiş. Hocadan hocaya aynı kağıda verilen not değiştiği gibi, aynı hocanın aynı kağıda verdiği notların da değişebileceğini göstermesi bakımından ortaya çıkan sonuç dikkat çekici. Bu araştırmada orta seviyedeki bir kağıt, üç kötü kağıttan sonra okunduğunda yüksek bir not, aynı kağıt üç iyi kağıttan sonra okunduğunda daha düşük not almış. Kağıt aynı kağıt, okuyan ve değerlendiren hoca da aynı hoca. Ancak hoca önceki kağıtların ister istemez etkisi altında kalıyor ve verdiği not değişiyor. Bu şekilde sadece sıralamadan dolayı öğrencilerin aldıkları not %20 oranında değişmiş. Sosyal bilimlerde böyle bir değerlendirme farkının olması doğal karşılanabilir. İşin ilginç yanı bu araştırma fizik, kimya ve matematik derslerinde yapılmış. Farklı değerlendirmelerin olmayacağını düşündüğümüz bu derslerde bile hocalar sadece sıralama sebebiyle %20''lere varan oranda gereğinden az veya çok not verebiliyorlar. Bu problemi bütünüyle ortadan kaldırmak mümkün değil. Ancak istenirse ve böyle farklı değerlendirme ihtimallerinin olduğu göz önüne alınırsa asgariye indirmek imkan dahilinde. Ben bir lise müdürüne bu araştırmadan bahsettiğimde aldığım cevap ilginçti: "Fransız öğretmenler bu hatayı yapabilirler, Türk öğretmenler böyle farklı bir değerlendirme yapmaz." Bu cevaba şapka çıkarılmaz da ne yapılır?

Bir dostumun oğlu Anadolu yakasında bulunan ve önde gelen bir Anadolu lisesinde okuyor. 9. sınıfta fizik dersinden ortalama yükseltme sınavına girmiş. Dostumun oğluyla birlikte 7 şubeden 25 kişi daha ortalama yükseltme sınavına girmişler. 24 kişi 0 veya 1 almışlar. Bir kişi de geçer not almış ancak ortalamasını yükseltmeye yetecek not alamamış. Dostum diyor ki "belli ki hocalar fizik dersinden geçenleri yeterli bulup ona göre soru sormuşlar. Buna hakları var mı? Öğrenciler bu ölçüde başarısızsa öğretmenlerin hiç mi suçu yok?"

Orta öğretimin problemleri sadece sınıf geçme notlarında oynama yapılarak düzeltilmeyecek kadar köklü. Şimdi diyeceksiniz ki bu memleketin hangi problemi köklü değil ki? Hani deveye sormuşlar...

il y a 23 ans
Liselerde sınıf geçme
Barzani Kürtleri ateşe mi atıyor?
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…