Ben kendimden biliyorum, Ankara’da gazetecilik yapanlar birkaç aydır, 2018’de erken seçim olur mu sorusuyla sık sık muhatap oluyor.
Ama şimdi, bu konuda, tahminin ötesine geçen verili bir yanıtım oluşmuş durumda.
O nedenle bugün huzurlarınıza, 2018’de neden erken seçim olmayacağını anlatmak için çıkmış bulunmaktayım.
Birinci referansımız Anayasanın 67’nci maddesinin son fıkrası.
Orada şöyle deniyor:
Bu fıkranın konumuzla olan ilgisi şu:
Siyasette önümüzdeki 2-3 aylık dönemin önemli başlıklarından bir tanesi, seçim kanununda yapılması beklenen değişiklikler olacak.
Ak Parti daraltılmış seçim modeline geçmek istiyor.
MHP, seçim barajının yüzde 10’dan aşağı çekilmesini öneriyor.
Haydi bunların vaz geçilmez olmadığını var sayalım, yapılacak ilk seçimde eğer bir Ak Parti/MHP ittifakı olacaksa, diğerleri gibi bunun yolu da, seçim kanununu değiştirmekten geçiyor.
Bu konuyu hem netleştirmek, hem de teyit etmek için daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatlığını da yapan, Ak Parti Afyonkarahisar milletvekili Ali Özkaya’yı arayıp konuştum.
Ali bey, seçim kanununda değişiklik yapılırsa, yukarıda aktardığım anayasanın 67 inci maddesinin son fıkrasına göre seçimlerin en erken bir yıl sonra yapılabileceğini teyit etmiş oldu.
Bu durumda, diyelim ki Mart 2018’e kadar böyle bir değişiklik yapıldı, o zaman seçimlerin 2019 Mart ayından önce yapılması otomatikman ihtimal dışında kalıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta, MHP ile ittifak meselesi üzerinde ilk defa etraflıca açıklamalar yaptı.
Öbür tarafta MHP lideri Bahçeli’nin Ak Parti ile ittifak yapmaya hazır olduğu mesajını epeyce bir süredir vermekte olduğunu da biliyoruz.
Belli ki, önümüzdeki günlerde Erdoğan ile Bahçeli arasında bu konuların etraflıca konuşulacağı bir görüşme trafiğine tanıklık edeceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önümüzdeki dönemde de MHP ile yol yürümeye kıymet verdiği bir gerçek.
Anayasa değişiklik süreci, dış politika ve terörle mücadele konusunda MHP’nin Ak Parti’ye açtığı sınırsız kredinin, o cenahta da benzer bir rüzgar ürettiği bir başka gerçek.
Bu durumda, ne beklenir?
İki partinin gerekli yasal değişiklikleri yaparak uzlaşılacak bir formül üzerinden kol kola yürümeye devam etmesi beklenir.
İddiamızı temellendirirken boşluk bırakmamak için, kağıt üzerinde de olsa, bir başka ihtimal üzerinde durmakta fayda var.
Denebilir ki, anayasanın atıf yaptığımız maddesi değiştirilirse eğer, pekala 2018 içinde de bir erken seçime gidilebilir.
Evet, bu teorik olarak mümkün.
Ama pratikte Ak Parti ve MHP’nin meclisteki sandalye sayısı buna elverişli değil.
Böyle bir düzenlemeyi referanduma götürmeden çıkarabilmek için 367 yeter sayıya ulaşmak gerekiyor.
Meclis aritmetiğine baktığımızda iki partinin toplam milletvekili sayısının bu rakamın altında olduğunu biliyoruz.
Olursa ancak, bütün partiler arasında ya da, CHP’nin dahil olduğu bir üçlü formülasyon ile o çoğunluk elde edilebilecek durumda.
Bu olur mu?
Çok zor.
Siyasette 24 saat uzun bir süredir ama böyle bir ihtimalin şu an için ufukta hiç gözükmediği de bir gerçek.
Şu ana kadar teknik bir analiz üzerinden 2018 de erken seçimin yapılmayacağını anlatmaya çalıştık.
Siyasi pozisyonlara baktığımız zaman da, ortada böyle bir niyetin olduğunu gösteren herhangi bir işaret bulunmuyor.
Siyasi pozisyonlar günün şartlarına göre değişebilir ama biz yine de, anayasanın koyduğu fren nedeniyle 2018’de bir seçim olmayacağı tezimizi tekrarlamış olalım.