|
Eşitler arasında birinci

Yenilikçi Hareketin daha resmen partileşmeden toplumda büyük alaka görmesi, bir taraftan gerek koalisyonu oluşturan DSP, MHP ve ANAP, gerek muhalefette yer alan DYP''nin toplumla olan irtibatlarını kaybetmesiyle ilgilidir, diğer taraftan da yeni partinin yavaş yavaş ipuçları görülmeye başlayan kadro ve programının ümit verici unsurlar taşımasıyla. Öyle anlaşılıyor ki yasaklı olmadığına karar verilen R. Tayyip Erdoğan''ın siyasete getirdiği yeni rüzgar, sadece Yenilikçi Hareketi değil, ister istemez diğer partileri de etkisine alacak, bu siyasi hamleye uygun program ve kadroyla cevap veremeyenler siyaset sahnesinden silineceklerdir. Türk siyasetinde köklü bir değişim sürecinin başladığı açıkça görülüyor.

Sayın Erdoğan''ın karizmasının partinin halk tabanında kabul görmesinde önemli bir yeri olmakla beraber, Yenilikçi Hareket''in gücü sadece liderinin karizmasından gelmemektedir. Bugün çekirdek kadroda zikri geçen sayın Arınç, Gül, Şener, Akşener, Yalçınbayır ve yakın bir tarihte yer alması muhtemel Melih Gökçek, Cemil Çiçek gibi isimler siyasi rüştlerini isbat etmiş kimseler. Belki ANAP kongresinden sonra bu kadroya temel tercihleri aynı olan başka güçlü isimler de katılacak. Esasen toplumda bu kadronun dışardan sahalarının uzmanları güven veren yeni isimlerle takviye edileceği beklentisi de var. Hasılı Yenilikçi Hareket zengin bir kadroyu da arkasına alırsa gerçekten kalıcı bir güç olarak siyaset sahnesinde yer alabilir. Milletin Yenilikçi Hareket''e gösterdiği teveccüh biraz da bu beklentinin sonucu.

Mutluluk veren ve şahsen benim önemsediğim gelişme Yenilikçi Hareketin liderinin bu hareketteki yerinin "eşitler arasında birinci" olarak belirlenmesidir. Çünkü bizim yakın siyasi tarihimiz karizmatik liderlerin doğruları kadar yanlışlarıyla da doludur. Bu yanlışların faturasını en fazla da o lideri destekleyen kesimler ödemektedir. Yürürlükteki Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu, liderin yakın çevresindeki zayıf kadro parti liderlerini kolaylıkla seçilmiş monarklar haline getirmektedir. Böyle olunca da bu tür partilerde ne fikir özgürlüğgü ve ne de siyasi denetim söz konusu olmaktadır.

Bunun tipik misali sayın Ecevit''tir. Ecevit''in bir zamanlar karizmatik bir lider olduğu tartışılmaz. Ancak DSP bütün gücünü liderinin karizmasından aldığı içindir ki güçlü siyasi bir kadro, tutarlı bir program oluşturamamıştır. DSP''de bugün öne çıkan ikinci bir isim mevcut değildir. Böyle olduğu içindir ki sayın Ecevit''in siyasi hayatı hem büyük bir hüsranla noktalanmaktadır, hem de bu hüsranın faturasını sadece kendisi ödememekte, bizlerin de omuzlarına yıkmaktadır. "Milli Görüş" hareketi de her ne kadar DSP gibi çorak bir siyasi hareket değilse de -bugün gerek Gelenekçi gerekse Yenilikçi kanatta siyaset yapan zengin bir kadro bu hareket içinde yetişmiştir- belli ölçüde karizma mağduru bir harekettir. Daha önce de üzerinde durduğumuz gibi tarihi ve dini tecrübemiz karizma üretmeye elverişli bir tecrübedir.

Bu sebeple Yenilikçi Hareketin güçlü çekirdek kadrosu liderin konumunu "eşitler arasında birinci" olarak belirler ve parti başkanlarının azami görev sürelerini sınırlandırırken tarihi tecrübeyi doğru değerlendirmiştir. Bu karizmanın yararlarını devşiren, mahzurlarını bertaraf eden bir değerlendirmedir. Ve aynı zamanda sütten ağzı yananların yoğurdu üfleyerek yediklerinin göstergesidir. R. Tayyip Erdoğan böyle eşitlikçi bir tavrı benimsediği, etrafında güçlü kadro oluşturduğu ve tutarlı bir program ortaya koyduğu sürece bundan en başta ülke olmak üzere kendisi de kârlı çıkacaktır, oluşturduğu kadro da.

Böyle devam ettikleri sürece Yenilikçi Hareketten ümitlenmemiz için sebep var.

23 yıl önce
Eşitler arasında birinci
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak