|
ABD hep kazanıyor? Ama nasıl?

Uluslararası Yatırım Pozisyonu; bir ekonomideki yerleşik kişilerin yurt dışındaki yerleşik kişiler ile finansal alacakları ve yükümlülüklerin yanında; rezerv varlık olarak tutulan altın şeklindeki finansal varlıklarının belli bir tarihteki stok değerini gösteren ve aylık olarak yayınlanan istatistiki bir tablodur.(TCMB)

Ülkenin döviz varlıkları; vatandaşlarının yurt dışındaki yatırımları, parası ve yurt içindeki döviz birikimleri ile Merkez Bankası ve bankaların rezervindeki döviz ve altın mevcududur.

Ülkenin döviz yükümlülükleri ise, yabancıların ilgili ülkedeki doğrudan yatırımları, portföy yatırımları, bankalardaki döviz mevduatları ile kamu ve özel sektörün kullandığı dış krediler nedeniyle oluşan toplam döviz borcudur.

Burada ortaya çıkan net pozisyon, pozitif veya negatif bir değer olabilir. Yani bazı ülkeler (+) tükettiğinden fazla üretip gelen para ile yeni yatırımlar yaparken, bir kısım ülkeler ise (-) ürettiğinden fazla tüketerek açık verirler.

ABD’nin açığı her dakika devasa şekilde büyüyor!

Aşağıdaki grafikte ABD’nin 2008 krizinden evvel başlayıp salgın yılı olan 2020 yılının sonuna kadar gelen grafiği bulunmaktadır.

Buna göre; ABD mallarını tercih azalmakta ve böylelikle 2007 yılında eksi 2 trilyon dolar seviyesinde olan uluslararası yatırım pozisyonu açığı, 2020 yılına geldiğimizde eksi 14 trilyon dolara vardı. Balon şiştikçe şişiyor, hem de katlana katlana.

Peki bu açığı hangi ülkeler finanse ediyor?

ABD’nin sürekli surette verdiği UYP açığı kabaca 6 ülke fazla vererek finanse ediyor. Aşağıdaki tabloda ülkeler ve UYP fazlalıkları gösterilmiştir. Grafiğe göre toplamı 13 triyon dolar olan bu ülkeler;
Japonya 3.6 trilyon, Almanya 2.8 trilyon, Çin 2.15 trilyon, Hong Kong 1.94 trilyon, Tayvan 1.34 trilyon, Norveç ise 1 trilyon dolardır.

Peki bu ilişki neyi anlatıyor?

Üretici ülkeler,
yani UYP fazlası veren ülkeler,
ellerindeki parayı tüketim harcaması olarak kullanmak yerine, ABD şirketlerinin hisselerini satın alarak
hisse fiyatlarının
yükselmesini sağlıyorlar.
Böylece UYP fazlası veren ülkelerin nakdi, Amerikan borsası ve tahvillerine dönüşüyor.
Kasa (ABD) hep kazanıyor!
ABD, hem bastığı kağıt ile tüm dünyadan bedavaya mal ve hizmet alırken
bu suretle mal ve hizmet satan
diğer ülkelerde biriken paranın da kendi şirketlerinin hisse ve tahvillerinin satın alınması suretiyle geri dönmesini
sağlıyor.
Ortada dolaşan tek şey yeşil bir kağıt!
Eskiden değersiz bir döngü olan bu işlemlere altın tepki vererek yani değerlenerek kendini ortaya koyardı. Şimdilerde onun da sesi çıkmıyor.
Ancak zannetmeyin ki bu süreç ilanihaye devam eder. Fırtına öncesi sessizliği yaşıyoruz o kadar…

#ABD
3 yıl önce
ABD hep kazanıyor? Ama nasıl?
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?