|
Dersimiz "Dersim"dir canlar!

Evet, dersimiz Dersim"dir, Dersim"deki o utanç verici katliamdır canlar!

Dersim"den ders almayanların, Dersim"in üstünü örtmeye çalışanların insanlığından kuşku duyulur elbet! Hem Alevi olacaksınız, hem Kerbela"yı anma toplantısı düzenleyeceksiniz, hem de dersimiz Dersim olunca yüz geri edeceksiniz, Dersim"in adını duymak istemeyeceksiniz, bir yanda Kerbela edebiyatı yaparken öte yandan, "Dersim"i boş verin!" diyeceksiniz, el insaf yani!

Dersim, yüzyılımızın Kerbelasıdır dostlar!

Başbakanımız Ahmet Davutoğlu"nun dediği gibi, "modern kerbela"dır Dersim... Nahak yere darağacına çıkartılırken yiğitçe, "Evlad-ı Kerbelayız!" diye bağıran Seyyit Rıza"yı unutmadık biz!

Ve dahi unutturmayacağız!

Seyyit Rıza"nın yaşının nasıl küçültülerek, oğlu Rezik"in yaşının da nasıl büyültülerek idam edildiğini zinhar unutmayacağız! Dersim halkının üzerine yağdırılan o ölüm kusan bombaları unutmayacağız! Mağaralara sığınmış masum halkın bir fare gibi görülerek nasıl alçakça öldürüldüğünü asla unutmayacağız! Munzur"un günlerce nasıl kıpkırmızı aktığını, gencecik kızların kendilerini sarp dağlardan uçurumlara nasıl attıklarını, Dersim"in çocuk yaştaki kızlarının besleme olarak nasıl ülkenin dört bir yanına dağıtıldıklarını unutmayacağız!

Hangi zulmü sayalım ki... O kadar çok ki...

Dersim coğrafyasında yaşanan zulümler Kerbela"da Hz. Hüseyin efendimizin ve ehl-i beytin yaşadıklarının bin misli kadardır. Yezidlerin adları değişmiştir sadece. Kim ki Kerbelaları unutursa ve unutturursa insanlığından utanmalıdır. Kim ki Yezidlerin karşısında Hüseynî bir duruş sergilemezse insan değildir dostlar! Zulüm yapanın ne dinine bakılır, ne mezhebine...

Mazlumun da ne dini sorulur, ne de mezhebi... Hz. Hüseyin bizimdir, ama Yezid bizden değildir... Biz Hüseyinlerin safındayız, Yezidleri kahretsin Rabbimiz... Kim ki safını Yezidlerden yana yaparsa insanlığından kendini soyutlamış olur...

Kerbela bir metafordur... Hüseyin efendimiz bir semboldür... Zulme ve zalime başkaldırının sembolü... Yezid ise zulmün sembolüdür... Bizim yolumuz Hz. Hüseyin"in ve ehl-i beytin yoludur çok şükür, Yezidlerin değil... Hüseyinler her çağda bulunur. Yezidler de....

Hz. Hüseyin efendimizi katleden Yezid"e bin lanet okurken, günümüz Yezidlerinin safında duranların Alevilik iddiası da, ehl-i beyt sevgisi de tartışılır dostlar... AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu yüreğinden gelen samimiyetle Hacı Bektaş efendimizin huzurunda konuşurken yüzyılımızın Kerbelası olan Dersim"e değiniyor. Çelişkiye bakınız ki Hacı Bektaş ilçesinin Alevi kökenli CHP"li Belediye Başkanı rahatsızlık duyuyor.

Başbakanın sözlerinden duyduğu rahatsızlığı açığa vurmaktan da kaçınmıyor. "Dersim"i bir kenara bırakalım" diyor. " Yıllar geçmiş üzerinden Sayın Başbakan, boşverin." CHP"nin eski general olan Belediye Başkanı aynen böyle diyor...

Sormak lazım: Muharrem orucunu niye tutuyorsun peki? Üzerinden bin yıllar geçmiş olmasına rağmen Kerbela"yı niye anıyorsun peki? Demek ki her şey siyasi istismar için.

Yazıklar olsun!

"Alisiz Alevilik" isteyenler, Dersim"in nasıl bir Kerbela olduğunu unutturmak istiyorlar. Oysa Dersim günümüzün Yezidlerinin utanç verici zulümlerinden biridir sadece. O Yezidlerin safındaysanız Hüseynîlik iddianız da, matem adına döktüğünüz gözyaşı da nafile! Başbakan Davutoğlu"nun verdiği derse tüm Dersimliler ve Aleviler kulak vermeli diyorum. "Dersim"i unutamayız" diyen Davutoğlu"nun gür sesine Dersimliler kendi seslerini katmalıdırlar diyorum!

Nerdesiniz ey Dersimliler, niçin susuyorsunuz? "Dersim katliamı" diyen bir Başbakan bugün Cumhurbaşkanı. O cumhurbaşkanının davasını bugün yiğitçe savunan Davutoğlu AK Parti"nin başında ve Başbakan sıfatıyla sizin acılarınıza sahip çıkıyor.

Ses vermeyecekmisiniz ey Dersim"in yiğit evlatları? AK Parti "Sünni", CHP "Alevi" öyle mi? AK Parti"nin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı Dersim katliamından ötürü özür diliyor, Alevilerin sadece acılarına değil haklarına da sahip çıkıyor, CHP"nin Alevi Belediye Başkanı bundan rahatsızlık duyuyor?

Soruyorum: Alevilik ne yana düşer, Sünnilik ne yana düşer? O birilerinin şöyle diyeceğini biliyorum: Bunları niye şimdi söylüyorsunuz? Bunları biz hiç kimsenin konuşmaya cesaret edemediği dönemlerde de söyledik. Merak edenler, büyük üstadımız Necip Fazıl Kısakürek"in "Son Devrin Din Mazlumları" kitabına baksınlar da öyle konuşsunlar.

Diyelim ki bugün konuşuyor olmuş olalım.

Peki Alevilerin hak ve hukukuna güya sahip çıktığını söyleyen CHP, hem de CHP"nin Dersim katliamının mağduru olan bir aileden gelen Alevi Genel Başkanından niye benzer bir açıklama gelmez? Niçin CHP"li Alevi Belediye Başkanı Dersim eleştirisinden rahatsızlık duyar?

Başbakan Davutoğlu"nun sadece Dersim için söyledikleri değil, Alevi meselesinde söyledikleri de devrimsel nitelikte yeni bir açılımın habercisidir. "Alevi meselesi" de tıpkı "Kürt meselesi" gibi AK Parti iktidarı döneminde tarihe uğurlanacaktır. "Alevi meselesi"ni var eden o CHP mamulü devlet paradigması da bir kenara koyulacaktır.

Başbakan Davutoğlu"nun hem Osmanlıda, hem ulus-devletin inşa sürecinde, yani Cumhuriyetin o tek partili yıllarında Alevilere yönelik inkara, dışlamaya ve baskıya yönelik devlet siyasetini eleştirinin merkezine oturtan yaklaşımı AK Parti"nin yeni dönemde atacağı adımların da sinyalini veriyor.

Sahiden Hüseynî olan ve ehl-i beytin o pak yolunda yürüyen tüm Sünni ve Alevilerin kendileri üzerinde oynanan kirli oyunu bozarak kardeşçe birbirlerine sarılacakları o günler pek uzakta değil.

"KÜRT HALKI PKK"YA AİT DEĞİLDİR"

Bu sözler, Pazar günü Adıyaman"da katıldığım AK Parti Kahta ilçe kongresinde söylendi. Bu gerçekliği artık ülkenin batısına da duyuracak yürekli bir kampanyaya ihtiyaç var diye düşünüyorum.

9 yıl önce
Dersimiz "Dersim"dir canlar!
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi