|
"17 Aralık ve 3 Ekim"in arkasındayız"
ANKARA GÜNDEMİ

Almanya Başbakanı Angela Merkel''in Türkiye''yi AB''nin 50. yıl kutlamalarına davet etmemesi, Türkiye-Almanya, Türkiye-AB ilişkilerinin sorgulanmasına yol açtı. Dışişleri Abdullah Gül''ün, Almanya''nın, dün Bremen''de başlayan AB Gayri Resmi Dışişleri Bakanları toplantısı çerçevesinde düzenlenen yemeğe “çalışma programının elvermediği” gerekçesiyle katılmaması, Merkel''e Ankara''dan diplomatik misilleme olarak yorumlandı. Toplantıda Türkiye''yi Dışişleri Müsteşarı Ertuğrul Apakan temsil edecek.

Bu arada Merkel''in, 50. yıldönümü törenlerinde, Türkiye''nin üyeliğine destek veren Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac''a Napolyon''un Osmanlı''ya karşı kazandığı zaferin resmini gösteren bir kupayı hediye ettiği yönündeki haberler büyük bir diplomatik gaf olarak değerlendirilmişti.

İşte bu yüzden, Almanya''nın Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, dün gazetelerin ve televizyonların Ankara temsilcileriyle yaptığı sohbet toplantısında, gerek Türkiye-Almanya, gerekse Türkiye-AB ilişkilerinde herhangi bir problem olmadığını, özellikle de dönem başkanı olarak Almanya''nın 17 Aralık kararlarının ve 3 Ekim''deki müzakere iradesinin arkasında olduğunu çok açık bir dille ifade etme gereğini duydu.

Kısacası, AB dönem başkanı olan Almanya, son günlerde çıkan haber ve yorumlardan tedirgin olmuş olmalı ki, büyükelçilik ''sıcak mesajlar'' verme konusunda özel bir çaba sarfediyor.

Türkiye ve Almanya''nın birbirleri için öncelikle ekonomik anlamda çok önemli iki ülke olduğunu belirten Cuntz, “Almanya, 17 Aralık ve 3 Ekim kararlarının arkasındadır. Dün açılan başlığın yanı sıra, bizim dönem başkanlığımızda 3 başlığın daha açılması sözkonusudur” dedi.

GÜL VE ERDOĞAN''IN ALMANYA ZIYARETLERI

Cuntz, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül''ün 3-4 Nisanda Almanya''ya resmi ziyarette bulunacağını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan''ın da 15-16 Nisanda Hanover fuarının açılışına Başbakan Angela Merkel ile birlikte katılacağını anımsatarak, Almanya''nın Türkiye''nin en büyük ticaret ortağı olduğunu, Türkiye''ye yatırım yapan Alman şirketi sayısının 2600''ü geçtiğini belirtti.

Büyükelçi Cuntz, 25 Martta Berlin''de yapılan kutlamalara Türkiye''nin davet edilmediğini ve sadece üye 27 ülkenin temsilcilerinin davet edildiğini belirterek, “Bu, Türkiye''nin üyelik sürecinde bir olumsuzluk işareti olarak algılanmamalıdır” dedi.

HEDİYE YANLIŞ ANLAŞILDI

Büyükelçi Cuntz, Almanya Başbakanı Angela Merkel''in Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac''a hediye ettiği bira kupasına ilişkin de yanlış bilgi ve yorumlar yapıldığını söyledi.

Basında yer aldığının aksine, bira kupasının üzerinde Napolyon''un Mısır''da Osmanlı askerlerini yendiği bir resmin bulunmadığını belirten Almanya Büyükelçisi, “Chirac''a hediye edilen bira kupası güzel bir hediye. Üzerinde Napolyon değil, çicek deseni bulunuyor. Kupada 1799 tarihi yer almakta. Bu tarih, Almanya ile Fransa arasında çatışmaların yaşandığı, Napolyon''un Avrupa''nın büyük fatihi olarak ortaya çıktığı, Mısır''a başarısız bir sefer gerçekleştirdiği bir tarihtir. Bu kupa, geçmişte birbiriyle savaşmakta olan iki ülke olan Fransa ve Almanya''nın bugün artık bir arada barış içinde yaşayan ortak durumuna gelmiş olmasını simgelemektedir. 21. yüzyılda Avrupa''nın birlikteliğini gösteren büyük bir başarıdır ve Türkiye''nin de bunun bir parçası olmasından mutluluk duyarız” diye konuştu.

AKDAMAR ÖNEMLİ BİR ADIM

Almanya Büyükelçisi, dün Van gölündeki Akdamar adasında eski Ermeni kilisesinin onarılarak açılmasını da, “ileriye dönük umut verici bir işaret” diye nitelendirdi. Cuntz, bunun Türkiye ile Ermeniler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde önemli bir adım olabileceğini kaydetti.

KKTC''YE DOĞRUDAN TİCARET

Almanya Büyükelçisi Cuntz, dönem başkanı olarak Kıbrıslı Türklerle doğrudan ticaret konusunda ilerleme sağlanması için de mücadele ettiklerini, Türkiye ile müzakerelerde dün açılan bir başlığa ek olarak üç başlığın daha açılması için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, Almanya''da hükümet değişiminden sonra,Türkiye ile ilişkilerde geriye gidildiği yönünde kamuoyundaki kanaatin gerçeği yansıtmadığını savundu.

Kıbrıs konusunda vicdanımız temiz

Büyükelçi Cuntz, Kıbrıs konusunda Avrupa Birliği ve Almanya''nın vicdanının “rahat ve temiz” olduğunu söyledi. Türkiye ile Almanya ve Avrupa Birliği arasındaki gelişmeleri değerlendiren Cuntz, AB''nin Türkiye''ye yönelik tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, Türkiye''nin de özellikle Ankara Protokolünün hayata geçirilmesi konusundaki yükümlülüğünü yerine getirmesini beklediklerini kaydetti. Cuntz, Kıbrıs''ta Türk halkının Annan planını onaylamasına ve Rumların reddetmesine karşın, Türk halkının cezalandırılıp Rumların tam üyeliğe alındığını hatırlatarak, “Kıbrıs konusunda

AB''de vicdanlar rahat mı” sorusuna şu karşılığı verdi: “Vicdanımız rahat ve temiz. Kişisel olarak olayların nasıl geliştiğini biliyorum. Öncesinde birleşmiş bir adayı AB''ye almamız daha iyi olurdu, ancak tarihte kaçırılmış iki fırsat var. Öte yandan, Türkiye''nin AB ile üyelik görüşmelerinin başlamasına Kıbrıs üye olduktan sonra karar verildi. 17 Aralık ve 3 Ekim kararlarıyla müzakereler başlatıldı. Türkiye, bile bile Ankara protokolünün (yeni üyelere genişletilmesini) imzaladı. Şimdi Türkiye''den bunun gereklerini yerine getirmesini beklemek haksızlık mı?”

17 yıl önce
"17 Aralık ve 3 Ekim"in arkasındayız"
Kibir, riya, gösteriş bahçesinde imanı korumak...
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak