|
Hayali seçim hesapları...

Bazıları şimdiden hayali seçim hesapları yapmaya başladı bile… Özellikle Türkiye''deki siyasi ve ekonomik ''istikrar''dan sıkılan merkez medya, AK Parti''nin tek başına iktidar olmaması için özel bir gayret sarfediyor. Hatta hayali seçim senaryolarını daha da uçuk noktalara götürerek, bir CHP-MHP koalisyonunun hayalini bile kuruyorlar…

Elbette herkes istediği kadar ''hayal'' kurabilir, hayal kurmak nasıl olsa parayla değil… Ancak, iş dünyası ve piyasaların koalisyon hükümetine sıcak baktığını söyleyecek kadar reel dünyanın gerçekleriyle örtüşmeyen bir yaklaşım, ''hayal'' bile olamayacak kadar ''absürd'' bir durumdur.

AK Parti iktidarı döneminde servetlerine servet katan ''merkez medya''nın bazı patronları, bugünlerde bazı yazarları aracılığı ile CHP ve MHP''yi parlatmaya çalışıyorlar.

Bir medya grubunun, istediği siyasi partiyi parlatmasından daha doğal bir şey olamaz. Elbette herkes tercihlerinde özgürdür…

Ama eğer, CHP ve MHP''ye global sermayenin sıcak baktığını, Avrupa Birliği''nin bile böyle bir koalisyonu beklediğini söyleyecek kadar ''akıl dışı'' bir senaryo ile bu partileri parlatmaya çalışırsanız, buna ancak münasip bir şekilde gülünür.

Herkes biliyor ki, CHP Avrupa Birliği''ne karşı direnen bir partidir ve demokratikleşme işlerinden de hiç mi hiç hoşlanmaz. Hatta mümkünse, Türkiye''nin askerler ve yargı kurumları tarafından yönetilmesini ister.

Peki ya MHP…

MHP''nin Anadolu''daki en küçük parti teşkilatından tepedeki yöneticilerine kadar herkes, AB''ye karşı öylesine bir öfke içindeler ki, neredeyse yeniden bir ''kurtuluş savaşı'' başlatacaklar…

İşte, ''merkez medya''nın bazı yorumcuları böyle bir tablodan AB''nin istediği bir koalisyonun çıkacağına bizi inandırmaya çalışıyorlar. Avrupa Birliği için bir şey diyemem ama, Türk halkı aptal filan değil…

Ancak bir noktanın altını özellikle çizmekte yarar var ki, bütün AB karşıtları, ''ulusalcılar'', özgürlüklerden ve insan haklarından nefret edenler CHP ve MHP''de toplanacak…

Merkez medya, CHP ve MHP üzerinden koalisyon hesapları yaparken, bir taraftan da DYP-Anavatan birleşmesini cilalayarak ülkedeki ''istikrar''ı zaafa uğratmanın planlarını yapıyor. Hatta, bu birleşmenin içine Süleyman Demirel ve Mesut Yılmaz gibi 28 Şubat''ın önemli aktörlerini de dahil ederek, toplumun sessiz yığınlarına karşı bir ''korku merkezi'' oluşturmaya çalışıyor.

Ancak hesap edemedikleri bir şey var, millet 28 Şubat''ın bu ''sivil paşaları''ndan öyle eziyetler çekti ki, bu yüzden onları 2002 seçimlerinde sandığa gömdü.

Millet şimdi, sessizce 22 Temmuz''da önüne gelecek sandığı bekliyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, kendilerine emanet ettiği vekalete sahip çıkmayan, Meclis''i ve ''millet iradesi''ni boykot ederek CHP''nin peşine takılan DYP ve Anavatan''ı bekliyor.

Hele bu birleşmenin içine bir de, 28 Şubat''ta Türk halkını pataklayan Demirel ve Yılmaz''ı da katarlarsa tadından yenmez olur… 23 Temmuz sabahı, ''millet iradesi'' üzerine pazarlık yapanların ve her fırsatta millete kazık atmaya çalışanların yüzlerindeki o ifadeyi görmeyi o kadar istiyorum ki…

17 yıl önce
Hayali seçim hesapları...
Kuraklık ve Backster etkisi
“Ayı kucaklaması” sonuç verecek mi?
Rekabet Kurulu okyanusu geçmiş de…
Muhafazakâr ve demokrat kimliğin yeniden inşası…
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi