|
Açıköğretim sınavına giremeyince

"İnsanlığımdan utandım" diyor Hakkı Yanık. Ve devam ediyor: Çünkü, pazar günü Açıköğretim imtihanına girecek olan eşimle Bahçelievler Kocasinan Lisesi''ne gittik..

Kapıda bizi polisler ve bir Karakoncolos karşıladı. Koncolos imtihan sorumlusuymuş... Eşimi "tecrit", "ikna", "gaz odası" diye tabir edilen bir odaya davet ediyor, daha doğrusu emrediyor: Başını aç, sınava gir!. "Kimsin" diye soruyoruz... "Görevliyim" diyor... Yakasında görevli olduğuna dair belge yok.. "Dayanağınız ne?" diyoruz, "Dün bu şekilde girdik".. "Ben almıyorum" diyor adam "Kanun" diyoruz... Yok. "Dayanak" diyoruz o da yok... "Ben varım" diyor adam... Kanun yok, dayanak yok ve fakat o var... Mağdur olanı, haksızlığa uğrayanı koruması gereken polis de "Çık dışarı" diyor... "Niye?" "Emir böyle!"...

Kim vermiş bu emri?

Lisenin hemen girişinde bir tasvir.. Kurtuluş Savaşı''ndan:

"Başörtülü Nene Hatun mermi taşıyor!..

"Gaz odası"na girip başını açmayı kabul etmeyen 20 kadar öğrenci dışarı çıkarılıyor.. Yukarıdan bir görevli bağırıyor: Sessiz olun, sınav yapıyoruz!..

"Ben de memurum" diyorum Koncolos''a... "Öğretmenim".. "Türkiye''nin senin gibi öğretmene ihtiyacı yok" diyor şerefsizce... Kin kusuyor âdeta: "Kökünüzü kazıyacağız sizin, MHP de kurtaramayacak elimizden"..

O sıra peruk taktığı halde imtihana giremeyen bir öğrenci ağlayarak çıkıyor dışarı...

Çaresizim... Tutanak tutmak istiyorum.. O sırada görevli bayın Prof. Dr. Yusuf Avcı olduğunu öğreniyorum. Bir Prof''un burada işi ne?..

Derken ikinci şok ve utanç... Kim çağırdıysa, Terörle Mücadele''den polisler geliyor... Eşime, "İçeri alınırsam Şeker Ağabey''i ara" diyorum.. resmî giyimli polis, yeni gelenlere beni gösterirken...

Başörtülü okumak isteyen öğrenciye, Terörle Mücadele''den polis!..

Allah''tan, yeni gelenler insaflı...

Bir tutanak tutuyorlar bizim gibi... Kalemlerini ben veriyorum...

Tutanağa gazeteci İdris Saruhan''ı da dahil ediyorlar!. Saruhan şaşkın..

Utanıyorum...

Sınava giremeyen 20 mazlum insandan utanıyorum..

Bu insanlık ayıbına sessiz kalanlar adına utanıyorum..

Meclis''e gönderdiğimiz adamlar adına utanıyorum...

Anayasa''nın "Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir" diyen 24. maddesinden;

"Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz" diyen 42. maddesinden;

"Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir" diyen 17. maddesinden utanıyorum. O maddeler benden habersiz.

İki buçuk yıl, Güneydoğu''da yaptığım öğretmenliğimden utanıyorum...

Onsekiz ay Güneydoğu''da yaptığım askerliğimden utanıyorum...

Çocuklarını Terörle Mücadele''ye "ihbar" eden zihniyetten utanıyorum..

Şu satırları yazdığım kalemimden utanıyorum...

Utanmak bize, korkaklık da bu kıyımı seyredenlere yakışıyor!

Hakkı Yanık

Bir not:
Lütfen, Kocasinan Lisesi''nin girişindeki o Kurtuluş Savaşı''nı anlatan "Mermi taşıyan Nene Hatun" tasvirini oradan silin... Bari o utanmasın!..
Doğum tarihi

Fethullah Gülen ile ilgili bir başka konuyu bugün açıklayacağımızı duyurmuştuk. Sözümüzden dönecek değiliz. Yaptığımız ''derin'' araştırmaya göre, önemli veriler elde ettik. İşte bunlardan biri:

Hocaefendi''nin doğum tarihi çok ilginç geldi bize. 10 Kasım 1938. Bir insan böyle bir günde doğduğuna göre, ardında mutlaka bir kasıt vardır. O kasıt her neyse, bulunup ortaya çıkartılmalıdır. Uyumayın!

Kim bastı?

Bir düğmeye basıldı diyorlar. İlk olarak Radikal''den İsmet Berkan yazmıştı galiba... Sonrasında herkes kabullendi bir düğmeye basıldığını.

Nerededir bu düğme, hangi zamanlarda kim basar, niçin böyle bir şeye gerek görülür, tekrarlanma ihtimali var mıdır, varsa ne zamandır, biri çıksa da açıklasa bütün bunları. Yoksa memleket, kim bastıya gidecek!

Acaba hangi devlet?

İddia müthiş... Fethullah Gülen, devleti ele geçirmek istiyormuş. Acaba hangisini diye merak ediyoruz şimdi. Malum-u âlîniz efendim, yüzelli ülkede okul açılmış. Her birinde Türkçe ve İngilizce konuşuluyor, İstiklal Marşımız söyleniyor ve ayyıldızlı şanlı bayrağımız dalgalanıyor... Rus çocukları da, Afrikalı çocuklar da Türkçe konuşup bayrağımız altında İstiklal Marşımız''ı söylüyor...

Bu konu mutlaka açıklığa kavuşmalı. Hocaefendi hangi devleti ele geçirecekti?

Elimde öyle kasetler var ki... Gününü bekliyorum açıklamak için. O zaman görürsünüz, yer yerinden nasıl oynarmış!..

Kitap bağışı

Banaz''da yeni açılan bir öğrenci yurduna kitap istiyor Nihat Güngör. Adres: Dilek Mah. BP Karşısı, Banaz-Uşak. Tel: 0276.315 13 82


25 yıl önce
Açıköğretim sınavına giremeyince
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset