|
Acımadı ki…

ABD’nin bir Feto’su vardı; besleyip büyüttüğü, koruyup kolladığı.

Şimdi bir de ‘veto’su oldu.

Hayrını görsün.

Kudüs konusunda Birleşmiş Milletler’de bütün ülkeler birleşti, ABD tek kaldı.

“Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar, yeryüzünde sizin kadar yalnızım…”

Uzayın derinliklerinde, çok uzaklarda bir yerde, ömrünü tamamlamış bazı yıldızların, kendi mevcudiyeti kalmadığı halde, ışığının dünyaya ulaştığı söylenir.

Sanki benzer bir durum söz konusu.

*


Tramp fena sinirlenmiş.

“Unutmayacağız” diyor.

İyi, unutmasınlar.

Verdikleri kararın yanlış olduğunu, bütün ülkelerin birleşerek nasıl yüzlerine vurduklarını, ABD olarak hep akıllarında tutsunlar.

Biz hiç unutmayacağız.

Kimsecikler unutmasın.

Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmeye kalkan, dımdızlak kalır.

*

Bunun bir de Genel Kurul görüşmesi var.

Sarı kafalı başkanın ‘dolar’ üzerinden gönderdiği tehditlerin, ne kadar işe yarayacağı belli olacak.

Ne diyordu?

“Bizim paramızı alıp Güvenlik Konseyi’nde bize karşı oy kullanan ülkeler, ya da Genel Kurul’da muhtemelen bize karşı oy kullanacak ülkeler bizden yüz milyonlarca dolar hatta milyarlarca para alacaklar ve bize karşı oy kullanacaklar. İyi, onların bize karşı oy kullanmasını izleyeceğiz. Bırakın bize karşı oy kullansınlar, epey para tasarrufu yapmış oluruz. Umurumuzda değil.”

*

Konuşma cümlesi böyle.

Yazılı metin olmadığı için epeyce savruk.

Defalarca “karşı oy kullanma” tekrarından belli ne kadar “umurunda olmadığı”!

Sarı kafa yalancı.

Gerçekten umurunda olmasa, kuyruğuna basılmış gibi ciyaklamaz.

Tasarruf etmeyi, Kudüs kararından önemli bulsa, bu derece açık tehdit savurmaz.

*

“Acımadı ki… Acımadı ki…”

Genel Kurul sonrasında da böyle bir açıklama bekliyoruz.

«

Tramp “Parası neyse verelim, istediğimiz yönde kararı çıkartalım” düşüncesinin ne kadar yanlış olduğunu da anlayacak.

Anlayabilirse.

Her şeyin para ile çözülemeyeceğini de idrak edecek.

Edebilirse.

Kabadayılığın bir yere kadar geçerli olduğunu görecek.

Görebilirse.

*

Görmek, anlamak, idrak etmek nasibinde yoksa?

İşte o zaman, acınası bir duruma düşer.

ABD’nin hali, o çok yakından tanıdıkları ‘evsizlere’ benzeyecek.

Sokak sokak dolaşarak, köşe başlarında durup sinerek, ağlar mı ağlamaz mı onu bilemeyiz de…

Dinlene dinlene söyleyeceğinin ne olacağını tahmin edebiliriz.

“Yalnızım dostlarım, yalnızım yalnız…”

*

Çok mu arabesk durdu?

Peki, biraz abarttık diyelim.

Düşelim darasını.

Geriye kalanla da idare ederiz.

ABD, kabadayılığını daha ne kadar devam ettirebilir?

Alnında bir ada haritasına benzeyen leke bulunan bir başkan arayıp bulmak zorunda değiller ki.

Gidişin kötü istikamette olduğunu, kabadayılığın da bir yere kadar işi yarayacağını anlayabilecek kapasitede biri yeter.

#ABD
#BM
#FETÖ
6 yıl önce
Acımadı ki…
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?