Veysi Erken, Ahîlik kitabında sözü şöyle bağlıyor:

Ahîlik, gerçekleştirdiği eğitimle, bir davranış, bir yaşayış tarzı olarak asırlar boyunca Türk milletinin sosyal yapısını etkilemiş ve cumhuriyet döneminde de özellikle "Yarân" sahbetleri şeklinde varlığını devam ettirmiştir.

Ahîlerde güçlü olmanın ancak eğitilmiş insan gücü ile maddî zenginliğin bir arada meczedilmesi ile mümkün olacağı şuurlu bir şekilde kabul görmüştür.

Bunun içindir ki ahîler, mensuplarını daima cehaletten ve becerisizlikten korumak için eğitimliydiler.

Gerçekleştirdikleri eğitim faaliyetleriyle mensuplarına bir meslek kazandırdıkları gibi, mensuplarını ahlâkî davranışlarla da donatmışlardır.

İnsanların işlerini içten, gönülden ve güleryüzle yapmak.

Daima iyi komşulukta bulunmak, komşunun eza ve cahilliğine sabretmek.

Yaradan''dan dolayı yaratılanları hoşgörmek.

Hata ve kusurları daima kendi nefsinde aramak.

İyilerle dost olup, kötülerden uzak durmak.

Fakirlerle dostluktan, oturup kalkmaktan şeref duymak.

Zenginlere, zenginliğinden dolayı itibardan kaçınmak.

Allah için sevmek, Allah için nefret etmek.

Hak için hakkı söylemek ve hakkı söylemekten korkmamak.

Maiyetinde ve hizmetindekileri korumak ve gözetmek.

Açıkta ve gizlide Allah''ın emir ve yasaklarına uymak.

Kötü söz ve hareketlerden sakınmak.

İçi-dışı, özü-sözü bir olmak. (Hepsi bu kadar değil, son kısmı da yarın.)

Demirel''in görev süresi dolmak üzere. Şimdi iki ihtimal konuşuluyor. Ya görev süresi uzatılacak, ya da Cumhurbaşkanlığı''ndan ayrıldıktan sonra aktif politikaya dönecek.

Aktif politikaya dönüş süreci için çeşitli senaryolar üretiliyor. Deniliyor ki Çiller DYP''nin başından ayağı kaydırılmak suretiyle uzaklaştırılacak ve Demirel eski partisinin direksiyonuna geçecek.

Aslında tercih Demirel''in gibi görünse de öyle değil. Kendi tercihinin dışında belirleyici faktörler var. Hem de önemli faktörler.

Bizim için iki ihtimalin de birbirinden pek farkı yok.

Şayet Demirel, aktif politikaya dönecek olursa biz kendisine "Dönme" deriz en fazla!..

Bütün dünya basınında, radyosunda, televizyonunda ve yayın organlarında, moral eksiklikleri yüzünden, aşağılık duygusunun pençesinde kıvranan ve birbirine kenetlenmiş durumda çalışan insanlar vardır. Bu insanlar, senelerden beri bir klik halinde birleşmiş durumdadırlar. Kendilerine engel olacaklarını bildikleri, ahlâklı ve dürüst insanların şeref ve haysiyetiyle oynarlar ve onları dile düşürmeğe uğraşırlar. Bu şahıslar, kendileri ayarında olan ahlâk yoksunu mahlukları topluma, "örnek insan" diye takdim ederler. Bu gibiler, topluma radikal bir rönesans getirebilecek her ahlâk ve ideal akımını boğmak için kesin kararlıdırlar. Son hedefleri ise, dünya ölçüsünde bir parçalanmayı gerçekleştirmektir. Bu davranışlarına da sıkılmadan "ilericilik" adını verirler.

Selçuk Yıldırım, Zafer''deki Kırkambar için P. Campbel-P.Howard''dan seçmiş, biz de oradan aldık. Kaynak: İnsanları Değiştirme Sanatı.