|
Anca gidersin

Terör örgütü yöneticilerinden Karayılan, “Kürtlerin Türkiye'den kopmak istemediği için şehirlerin yerle bir edildiğini” söyledi.



Bunu bir kenara not etmek gerekir. Yarın başka türlü iddialar ortaya atıldığında, bazılarının suratına çarpmak için.



*


Almanya'daki yalan soykırım iddiasıyla ilgili oylama, yalnızca Türkiye ve Almanya arasında bir mesele değil. Almanlar, hadisenin çapını genişletip, Hıristiyan âleminin hamiliğine niyetlendiler.



Berlin'deki yürüyüşe katılmak istedim, kısmet olmadı.



O yürüyüşün oylamaya ne gibi etkisi olacaktır, açıkça tartabilmek zor ama “Hıristiyanların dünyaya bakışı” diye yeni bir tartışma konusu açmak daha mantıklı.



*


Hollanda ve New York'ta bir sosyal deney yapmışlar. Görüntülerini izledik. Önyargının ne demek olduğunu merak edenler için, son derece çarpıcı.



“Müslümanlar Batı kültüründe yeri olmayan bir dine mensup olmakla suçlanıyor. Biz de kültürümüzü etkileyen Hıristiyanlık hakkında ne düşündüklerini merak ettik” diyen gençler, bir İncil'i Kur'an kapağı takarak kamera eşliğinde sokağa çıkmışlar.



Açtıkları sayfalardan bazı satırlar okuyorlar.



*


“Kadın tam tabiiyetle sessizce olarak öğrensin.”



“Kadın itaatkâr olmalı.”



“Emirlerime karşı gelip kanunlarımdan uzak durursanız oğlunuzun ve kızınızın etini yiyeceksiniz.”



“İki adam birbiriyle yatarsa, ikisinin de öldürülmesi gerekir.”



Sonra da sokaktaki insanların görüşlerini soruyorlar.



Cevaplar önyargı ile cehaletin bir arada nasıl göründüğünü çok iyi ortaya koyuyor.



“Saçma.”



“Bu kitapta bu tür şeyler olduğunu bilmiyordum.”



“Buna nasıl inanıyorlar? Ben inanamıyorum.”



“İnsanların elini kesmek mi? Görünüşe göre onlar bunu yapabilecek insanlar.”



“İnsanlara baskı uygulayıp kendileri gibi inanmalarına zorluyorlar.”



*


Deneyi yapan gençler şu soru ile devam ediyor:



“Bu kitabı İncil'le karşılaştırdığınızda en büyük farklar nelerdir?”



Cevaplar yine aynı minvalde.



“Sanırım Kur'an daha saldırgan. Hele insanların elini kesmek ne demek?”



“Sanırım İncil daha olumlu. İncil'de olaylar daha farklı anlatılır.”



“En büyük fark, kadınların görevleriyle ilgili.”



“İncil daha az sert ve daha barışsever.”



“Dünya değişiyor ve onların da bu duruma uyum sağlamaları gerek.”



“İnsan özgür düşünmeli. Gelişme böyle sağlanır.”



“Bence bu kitaplar çok eski.”



“Acımasız.”



“Saçmalık.”



“Adil değil.”



“Berbat.”



“Bu benim dinim değil. İnançlara saygı duymak zorunda değilim.”



“Barbarca.”



“Kutsal metinlerin nereden geldiğine dair şüphelerim var.”



*


Sonunda gençler kitabın kapağını çıkarıyor ve İncil olduğu anlaşılıyor.



Tepkiler çarpıcı elbette. Bir kısmı gülüyor, bir kısmı küfrediyor.



“Vay, şerefsiz…”



“Vaaovvv…”



“Kahretsin.”



“Bunu hiç beklemiyordum. Sürpriz.”



“Olamaz.”



“Bilemezdim. İğrenç.”



“Bravo. Beni kandırdınız.”



“Demek ki ben de önyargılıymışım.”



“Küçükken Hıristiyan okuluna gittim ama İncil'de bunların olduğunu bilmiyordum.”



En güzeli de ne diyeceğini bilemeyen… Söyleyecek söz bulamayıp kaçan. En saldırganlardan biri de oydu.



“Gerçekten vaktim yok. Gitmeliyim.”



Bittabi, git tabii… Hiç durma.


#Murat karayılan
#Batı kültürü
#Hıristiyan
8 yıl önce
Anca gidersin
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi