|
Batı’nın hizmetindeymiş
Kendi ağzıyla söylüyor.
. Tek başına bu itiraf bile yeter, o zat-ı kıytırığın 'ne' olduğunu anlamak için.


İhanetin belgesini isteyenlerin yüzüne bu sözü çarpsak, iş görür.



Delil budur işte.



Dosyalar dolusu evrak hazırlamak gerekmez.



*



Paralel ihanet çetesinin iğfal ettiği beyinlerin, mankurtlaştırdığı gençlerin yanında bir de kirlettiği kavramlar var.



'Cemaat' kelimesini temizlemek yıllarımızı alacak.



'Hizmet' aynı durumda, 'imam' da.



Öyle bir hale geldik ki cami cemaatinden bahsedene bile şüpheyle bakıyoruz.



“Paralel kenar” sözü sinirlendirmeye yetiyor bizi.



Kelime-i tevhidin yarısıyla yetinenlerden gördüğümüz zararı, din düşmanlarından görmedik.



*



Zerre kadar utanma sıkılma yaşamadan, eloğlunun kanallarına çıkıp röportaj veriyor.



Vermeyin diye yalvarıyor.



Batı Türkiye'ye müdahale etsin istiyor.



Darbe girişiminin geri tepmesi çok fena bozmuş.



Çılgına döndüğü her halinden belli.



Bundan sonra daha beter olacak.



Ali Bulaç isimli şahıs, gerinerek “NATO Türkiye'ye müdahale etsin” diyordu.



Bir sene oldu olmadı.



O sözüne “Asıl sana müdahale edilecek” cevabını verdiğimizde, anlamamıştı.



Şimdi efendisi de aynı durumda.



Kimin, kime, nasıl müdahale edeceğini ömrü olan görür.



*



Darbecilerin evdeki hesabı çarşıya uymadı.



Birçok yerde yeni evler tutmuşlar darbe planı yapmak için.



Sadece Ankara'da on yedi ev tespit edildi.



Yanlışlık, hesabı evlerde yapmaktan başlamış belli ki.



Başka bir yer seçseydiler plan yapmak için, sonuç yine değişmezdi ama hiç değilse atasözü cuk oturmamış olurdu.



*



Cep telefonuna yenildiler.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gece

i, olaylar farklı gelişecekti.



Ezanlara, selalara yenildiler.



Minarelerden okunmasaydı o selalar ve ezanlar, büyük bir noksanlık olacaktı.



Millete yenildiler.



Sokağa çıkan insanların çıplak ellerine yenildiler.



Siper ettikleri gövdelerine yenildiler.



Tanklar, uçaklar, helikopterler, uzun namlulu tüfekler, bombalar kâr etmedi.



İman dolu göğüslere sıktıkları kurşunlarla o yiğitler şehit oldu, onların sayesinde vatan işgalden kurtuldu.



Aziz vatan, aziz insanların kahramanlığıyla bugün dimdik ayakta.



*



Şehitlerimizin ve gazilerimizin her birinin hikâyesi, baştan sona bir destan.



Aldığımız her nefeste onların hakkı var.



İçtiğimiz her yudum suda…



Yediğimiz her lokmada…



Ne yapsak, onlara borcumuzu ödeyemeyiz.



Şimdi bize düşen, bu hususu hiç unutmadan, her ne yapıyorsak, en iyisini, en güzelini yapmak.


#Paralel ihanet çetesi
#Ali Bulaç
#Erdoğan
8 yıl önce
Batı’nın hizmetindeymiş
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti