|
Bir ülke, bir yönetim

1991''de bağımsızlığına kavuşan Türkmenistan Cumhuriyeti''nde neler olup bittiğini, Türkmen gazeteci Esedullah Oğuz''un "Türkmenistan: Stalin''den Niyazov''a" adlı eserinden aktarıyoruz.

Sovyetler Birliği''nin geleceği konusunda yapılan referandum öncesi "Rusya''sız tek başımıza ayakta duramayız" diyerek ülkesinin bağımsızlığına açıkça karşı çıkan Saparmırat Niyazov, Türkmenistan''ın bağımsızlığa kavuşmasından sonra bir anda kusursuz bir demokrat oluverdi.

Niyazov, işe Türkmenistan Komünist Partisi''nin ismini değiştirerek başladı. Partinin ismi "Türkmenistan Demokratik Partisi" olarak değiştirildi. Böylece yılların kaşarlanmış komünistleri bir günde "demokrat" oldular.

Bağımsızlıktan bu yana geçen birkaç yıl içinde başta kent, kasaba, köy ve kolhoz-sovhoz olmak üzere üç binden fazla yere Cumhurbaşkanı Niyazov''un ismi verildi. Doğum günü olan 19 Şubat ülkede milli bayram ilan edildi. Yüzlerce kent, kasaba ve köye Cumhurbaşkanı''nın heykelleri dikildi. Bazı köylerde halk buna tepki olarak geceleri gizlice heykellerin üzerine insan dışkısı bırakınca, Türkmen makamları, heykelleri koruma altına almayı kararlaştırdı.

Türkmenistan muhalefetinin etkili isimlerinden gazeteci yazar Akmuhammed Velsapar, her gün yeni bir kasaba veya köye Niyazov''un ismi verileceğine bu işi toptan çözmeyi önerdi: Ülkenin ismi "Saparistan" olsun.

Türkmenistan havayollarına ait tüm uçaklara Niyazov''un resimleri asıldı. Türkmen yolcu uçaklarında ise hostesler alışılmıştan farklı bir anons yapıyor:

"Sayın yolcular, uçağımız kalkmak üzere. Sigaralarınızı söndürün, kemerlerinizi bağlayın ve Cumhurbaşkanımız Saparmırat Niyazov''a teşekkür edin. Çünkü Türkmenistan, onun ileri görüşlü politikaları sonucu parlak bir geleceğe yöneldi."

Türkmenistan''daki anaokullarında miniklere Cumhurbaşkanı için yazılan şiirler ve şarkılar öğretilirken, Aşkabat''taki üniversite ve yüksekokullarda da Niyazov''un biyografisi ders müfredatına alındı. Artık, sınıf geçmek isteyen öğrenciler Niyazov''un hayat hikayesini eksiksiz bilmek zorunda.

Bütün bu gelişmelere paralel olarak Türkmenistan''da, Cumhurbaşkanı''na yaranmayı hayatının temel ilkesi haline getiren "Köşk gazetecileri" türedi. Onların görevi, Ortaçağ''daki şaklabanlar gibi Cumhurbaşkanı''nı övmek ve eğlendirmek.

Bazıları Niyazov''u Atatürk, De Gaulle, Churchill gibi büyük devlet adamlarıyla karşılaştırırken, bazıları da bununla yetinmemiş olacak ki "Melek", "Peygamber" diye söz etmeye başladı. Bir köşk gazetecisi, "Arkadaşlar, biz Niyazov''a peygamber diyerek onun şanına gölge düşürmeyelim. O, bizim Tanrımız!" diyor.

Göreve gelmeden önce, her Türkmen ailesine 1994''te bir Mercedes vermeyi vaadetmişti. 1994 yılına gelindiğinde halk Mercedes sahibi olmak şöyle dursun, geçinmek için elindekileri bile satmaya başladı. Sefalet dayanılmaz hal alınca 1995 Temmuz ayında Aşkabat''ta insanlar sokağa döküldü ve Niyazov''u istifaya çağırdı. Ancak göstericiler derhal tutuklandı.

Dilimize katkı

Kendi dilini önemseyen ve yabancı dillerin etkisinden korumak isteyen herkes gibi bendeniz de zaman zaman düşünür ve bu konuda neler yapılabileceği üzerine kafa patlatırım. (Özellikle gecenin sessiz vakitlerinde bizim sokaktan geçenlerin "pat pat" şeklinde duydukları sesin sebebi işte budur.)

Türk Dil Kurumu, uzun zamandan beri yabancı kelimelerin yerine Türkçe karşılıklar bulma arayışında bildiğiniz gibi. Arada bir ben de bazı rahatsız olduğum kelimelerden kurtulmak için Türkçe karşılık aramaktayım. Mesela "ajan" kelimesi beni rahatsız edenlerden biridir. Bunun yerine ne kullanılabilir sorusuna şu cevabı bulmuştum: Rel.

Bu "rel" kelimesini bulmam iyi oldu olmasına da biraz geç kaldığımın farkındayım. Eğer üşengeç davranmayıp, zamanında açıklamada bulunsaydım ve kabul görseydi, Yeni Şafak''ın dünkü manşeti "Demirel de mi ajan?" şeklinde atılmaz ve yeni kelime kullanılarak şöyle yazılırdı: "Demirel de mi rel?"

Sembol

Biri MHP''den biri de FP''den iki başörtülü aday milletvekili seçildi. Balıkesir''de bir başörtülü aday, DSP''den belediye meclis üyeliğine seçildi. Ülkenin diğer il ve ilçelerinde başka başörtülü olarak göreve gelen adaylar da vardır büyük ihtimal.

Başörtüsü dedikleri gibi "siyasi bir sembol" ise, hangi siyasi görüşün sembolüdür? MHP''nin mi, FP''nin mi, DSP''nin mi yoksa diğerlerinden birinin mi?

٪d سنوات قبل
Bir ülke, bir yönetim
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi