|
Böyle lider, düsman basina!..

Eger PKK''li olsaydim, utancimdan hiç kimsenin yüzüne bakamazdim. Lider bildigin adam, ülkeden ülkeye kaçarken, siginacak yer bulamazken, yaka-paça bir uçaga tikilip Türkiye''ye getiriliyor ve "Nasilsin? Istedigin bir sey var mi?" diye soruldugunda saçmalamaya basliyor. Apo''-nun o soruya verdigi cevaba bakin:

- Eger firsat verilirse, hizmet etmek isterim. Annem de Türk''tür.

Hoppala!.. Buyurun buradan yakin!..

"Acaba nasil bir görev istersiniz ekselans?" demiyor tabii ki özel tim görevlisi, sorulan sorulara cevap vermesi için uyariyor. Fakat o uyari da bir ise yaramiyor, Apo yine hizmet etmek istedigini tekrarlamaya devam ediyor.

Çekim yapildigini, yayinlanacagini bile bile böyle konusmak, ihanet bile sayilmaz! Daha berbat bir sey bu! Birakin baskalarinin yüzüne bakmayi, aynaya bile bakamaz bu adami lider olarak kabullenen biri. Yazik!. Tutundugu dal kopsa da uçuruma yuvarlansa, bu kadar üzülmez insan, bu kadar hayal kirikligina ugramaz.

Bazi PKK taraftarlarinin, kendi üzerine benzin dökerek yakmalari bosuna degil!..

Goncagül''ün kaseti

Geçen gün millet ekrandan Apo'' nun yakalanisiyla ilgili haberleri takip ederken, ben de disari çikip, sokakta neler olup bittigini görmek istedim. Dolastigim yerlerde genellikle hayat ''normal'' sartlarda devam ediyordu.

Döndügümde bir de baktim masamda Hüseyin Goncagül oturuyor.

- Niye masada oturuyorsun abi, dedim, orada sandalye koltuk dururken...

- Bizim kimsenin koltugunda gözümüz yoktur.

Elinde bir kaset vardi, üzerinde, gülümseyen resimlerinin yaninda adi yaziyordu: Hüseyin Goncagül...

- Hayirdir, bu da ne?

- Kaset çikardik hocam.

- Vallahi bravo. Bir bu kalmisti!

Televizyona ara verince, bos durmamis bir kaset çikarmis Goncagül. Osmanli''nin 700. yilina armagan olarak hazirlanan kasette su parçalar yer aliyor: Gafil ne bilir (Mehter), Efem (Ö. Bedrettin Usakli, Kaptanizade Ali Riza Bey), Selam Sizlere (H. Goncagül, Abdülbaki Kömür), Yollar (H. Goncagül, M. Akman), Gemim (Sadettin Kaynak), Bir avuçtuk (T. Duman, Ö. Karaoglu), Sehirde sabah (M. Önal Mengüsoglu), Fetih marsi (A. Nihat Asya, Y. Gürses), Sevdamiz bitmez (A. Kömür, M. Akman) ve Imam Samil (A. Kömür).


Kimi kovalar, kimi yakalar

Tabaktaki zeytini çatalla bir türlü yakalayamayan birine, arkadasi yardim etmis. Almis çatali, tek hamlede zeytini tutmus.

- Iste böyle yapacaksin.

Beriki cevabi yapistirmis:

- Ben kovalayip iyice yormasaydim, sen zor yakalardin.

Bu fikra aklimiza nereden geldi? Bir gazetenin haberinden dolayi.

Yeni Yüzyil, Yilmaz ve Ecevit''e yalakalik yapiyor. Ikisini "en büyük" ilan eden gazete, "Yilmaz kovaladi, Ecevit yakaladi" diyor.

Beyler öyle düsünüyor olabilir ama, gidip halka sorsunlar bakalim, ne cevap alacaklar!..

Geçti o çaglar...

- Apo''yu Çaglar''in uçagiyla getirmelerine ne diyorsunuz Hocam?

- Ne diyeyim Çekirge!.. Benim uçagimla getirecek degillerdi ya!..

- Sizin de mi uçaginiz var Hocam?

- Yok iste onu diyorum ya!..

- Peki, Çaglar''in son zamanlardaki ekonomik sikintisi, hacizler macizler falan...

- Ne hacizi! Yok öyle bir sey!.. Koskoca Çaglar o. Arkasinda kim vardi hatirlasana!

- Yani simdi yirtar mi diyorsunuz?

- Ben bir sey demiyorum. Bekle, gör!..


25 yıl önce
Böyle lider, düsman basina!..
Pasaportun kadar konuş!
Emenike’yi kim vurdurdu…
Kara delik
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?