|
Cep telefonu muhabbetleri

Cep telefonu ile bilgisayar satışları, ekonominin durgun olduğu son aylarda bile yükseliş gösteriyor. "İnşaattaki amelede bile cep telefonu var arkadaş!.." diye yakınanlar, sokakta cep telefonu ile konuşarak yürüyenlerin bu davranışını "hava atmak" olarak görüyor.

Halbuki telefon bir hava atma aracı değil, haberleşme aracı.

Ne hikmetse bunun farkında olanların sayısı fazla değil.

Eskiden, yani cep telefonu henüz icat edilmemişken, evlerdeki telefonların da çok az olduğu dönemlerde bazı kimseler "Bizim evde telefon bile var" diye hava atardı. Bugün, herkesin evinde telefon olduğu için, kimse evindeki telefondan bahsetmiyor. Bir müddet sonra, cep telefonlarına da alışılacak.

*

Geçen gün arkadaşlarla sahilde çay içerken, yan taraftan bir telefon çaldı.

Kadın şöyle cevap verdi: "Pazardayım, alış verişi tamamlayınca seni ararım."

Arayan kişi, muhatabının nerede olduğunu bilemediği için, yalanı kabul etmek zorunda. Nereden bilsin pazarda değil, sahilde çay içtiğini!..

*

Biraz sonra bir başkasının telefonu çaldı. O da "Hıı... hıı... hıı..." dedikten sonra, "Yok yok" diye ilave etti, "Bürodayım, daha çıkmadım, çok işim var. Çıkarken seni ararım. Siz yemeği yiyin."

*

Bir başkasının da tramvayda giderken cep telefonu çalar. "Cep telefonlarınızı kapatın" uyarısını dikkate almadığı için, çalan telefona cevap verir. Arayan, anlaşıldığına göre alacaklısıdır. "Yok, yok... Daha gelmedim" der adam, "Kayseri''deyim, yarın akşam yola çıkıyorum. Merak etme gelince hallederiz senin meseleyi."

Daha lafını bitirmeden, tramvayın anonsu duyulur:

- Beyazıt... Old bazaar!..

Karşı taraftaki "Beyazıt, Kayseri''nin neresinde?" diye sordu mu sormadı mı bilmiyoruz.

Gizli göz

Serdar, bu ayki mektubunda, bir çocukluk hatırasını anlatıyor. Seneler önce babasının işyerine gitmiş ve iş arkadaşlarıyla tanışmış. Müdür Osman Bey ile odasında sohbet etmişler. Osman Bey''in söylediklerini hiç unutmamış.

- Şu odanın kapısı kapalı olsa ve sen içeride harıl harıl çalışıyor olsan, kimsenin seni görmediğini zannedersin. Ama bir ''Gizli göz'' vardır, o seni mutlaka görür. İnsanların arasına çıktığın zaman, senin kapalı kapılar ardında yaptığın çalışmaların farkında olduklarını anlar ve şaşırırsın! İnanmıyorsun değil mi? Sen de bir gün iş hayatına atılacak ve o zaman bunun doğru olduğunu göreceksin.

Serdar Yegül, büyüyüp iş hayatına atıldıktan sonra, ''Osman Amca''sına hak verdiğini söylüyor.

Kimlere zekat verilebilir?

Birkaç yıl önce Diyanet''ten işçi ve memurlara zekat verilebileceğine dair bir açıklama yapıldığını hatırlatan bir okurumuz, son zamanda esnafın da çok zor durumda olduğunu söyleyerek, borçlarını ve kirasını dahi ödeyemeyen esnaflara da zekat verilmesinin doğru olacağını söylüyor.

İlgilenen olursa diye bildirelim dedik!

Osmanlı

Osmanlı dünyayı nasıl yönetti?

Cevap veriyorum:

İyi yönetti!

SORU-CEVAP

- Ciguli hakkında ne düşünüyorsun?

- Ne guli?

Noel Baba üçkağıdı

Bir çocuk yuvasında çocuklara tam manasıyla "Avrupalı" eğitim veriliyor.

Yılbaşı yaklaşırken, diyorlar ki miniklere "Haydi bakalım, Noel Baba''dan kim ne hediye istiyorsa tek tek bildirsin!.."

Çocukların hoşuna gidiyor. Hepsi ne hediye istediğini söylüyor. Kimisi Power Rangers istiyor, kimisi uzaktan kumandalı araba, tren, ağlayan bebek, bisiklet...

Yılbaşında pamuktan sakal takmış uyduruk bir Noel Baba geliyor, çuvalından çocuklara rastgele ucuz oyuncaklar dağıtıyor.

Sonra ne oluyor?

Bütün çocuklar şikayetçi!.. Hiçbiri verilen plastik oyuncakları beğenmiyor.

Gürüz, gürsünüz, gürler

YÖK Başkanı Kemal Gürüz''ü biliyorsunuz...

Kemal Gürler''i de hatırlarsınız...

İkisinin arasında bir Kemal noksan kalıyor farkındaysanız:

Kemal Gürsünüz.

Tanıtırken

"Gazetenizi başkalarına nasıl tanıtıyorsunuz? sorusuna Cengiz Keleş, şöyle cevap veriyor:

- Yeni Şafak: Fikirleri ve gözleri keskin okurların gazetesi!


٪d سنوات قبل
Cep telefonu muhabbetleri
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi