|
Ecevit neden TİKKO"cu gibi?

İki kişiden birincisi, eğitimin önemi üzerinde duruyor; diğeri ise eğitimi inkar etmiyor ama, genetik üzerinde epeyce çalıştığı için, soydan gelen özelliklerin daha belirleyici olduğunu savunuyor.

İnsan davranışları üzerinde tartıştıkları halde, eğitim sayesinde en imkansız bilinenlerin bile gerçekleştirilebileceğini, fıtratı zorlayacak derecede gelişmeler elde edilebileceğini iddia eden birinci kişi, sirk hayvanlarını örnek gösteriyor. "Mesela normal şartlarda bir köpek ata binemez; ama eğitilince usta bir binici olur. Bir fili terzi, deveyi tellal, pireyi berber yapabilirsiniz..." diye mübalağa ediyor.

Ötekinin itirazı sürünce, evinde uzun zamandır eğittiği bir kedi olduğunu ve o kediye tepsi içinde kahve ikram etmeyi öğrettiğini söylüyor. "İnanmazsan gel bu akşam bizim eve, göstereyim."

Eve gittiklerinde eğitimcinin kedisi, dediği gibi tepsiyle iki fincan kahveyi getirmek üzereyken, diğeri daha önceden mendile sarıp cebinde sakladığı minik fareyi yere salıveriyor.

Kedi, fareyi görür görmez, elindeki tepsiyi fırlatıp farenin peşine düşüyor.

Bize göre hem soydan gelen özellikler, hem de eğitim çok önemlidir ama, ne kadar eğitim almış olursa olsun, bir kedinin fare karşısında duyarsız kalması beklenemez.

İşte bu yüzden Meclis''in pazar günkü açılış töreninde Ecevit ve diğer DSP milletvekilleri, Merve Kavakçı''yı görünce bir anda "inançlara saygılı laiklik" anlayışlarını, ettikleri yemini falan unutup, TİKKO militanı gibi saldırıya geçtiler. Azbuçuk eğitimleri olmasa, orada linç edeceklerdi.

Kokusuz sarmısak

Tarlasında sarmısak yetiştiren bir köylü, "Bu sarmısak iyi, güzel ve faydalı bir şey ama" diyor "kokusu çok ağır. Şunu kokudan arındırarak yetiştirmek mümkün değil midir acaba" diye kafa patlatıyor.

Bir arkadaşı "Kolayı var hemşehrim" diyor, "kabuğunu soyup da ekeceksin."

Arkadaşının sözüne inanan çiftçi, denemeye karar veriyor. Dediği gibi yapıyor ama bir şey değişmiyor. Aradan epey zaman geçtikten sonra akıl veren arkadaşı soruyor:

- Ne oldu, denedin mi kokusuz sarmısak yetiştirmeyi?..

- Denedim, fakat tutmadı. Soydum ektim, soyuna çekti. Soyundum ektim, yine soyuna çekti!..

Demokratik sol sarmısağını nasıl ekmiştik, hatırlıyor musunuz? Kabahat ne toprakta, ne ekende... Nasıl ekersen ek, aynı koku devam edecek. Ne inançlara saygı, ne de demokratlık lafla olacak şeydir!..

Sarmısağın adını "maydanoz" şeklinde değiştirmekle, kokusunu yok edemezsiniz. O yüzden, partinin adını "demokratik" yapmakla parti demokratik olmaz.

Olmuyor nitekim!..

Emmoğlu ele benzer

Şov tivi bir büyük gastecilik örneği daha sergiledi. Merve Kavakçı''nın Sakarya-Hendek''te bakkallık yapan amcasının oğlunu bulmuşlar, konuşturuyorlar. Diyor ki emmoğlu:

- Merve yanlış yapmıştır, başını açmalıdır.

Türküyü hatırlayın. "Emmoğlu ele benzer" diye boşuna dememişler.

Şov tiviyi kutluyoruz ama şunu sormadan da edemiyoruz:

Bir sülale bütünüyle aynı görüşü paylaşmak zorunda mı? Ecevit''in sülalesinden bir hacı ile karşılaşırsanız, yahut Bahçeli''nin soyundan bir Marksist çıkarsa ne diyeceksiniz?

Kim takar?

Reha''nın komedi programında Nazlı Ilıcak''la tartışan DSP''li Mustafa Yılmaz, tuhaf laflar etti. "Benim annem de başörtü takar. Ninem de başörtülüydü..." gibi açıklamalara alışmıştık ama, Bay Bakan''ın lafları daha farklıydı. O da aynı şeyleri rol icabı gibi söyledikten sonra, "Benim babam da başını örtüyor" dedi. Nazlı Ilıcak orada yakışan cevabı verdiyse de bize göre Yılmaz''ın söyledikleri gayet mantıklıydı. Şunu da diyebilirdi: "Benim babam da çocuk doğuruyor."

Papatyalık kolay değil!..

Özal dönemi vekillerinden Melike Hasefe, Merve Kavakçı''yı protesto etmek için ANAP''tan istifa etti. Papatyalık kolay değil arkadaş, gerekirse laiklik uğruna elekle su taşıyacaksın. Su bir yana, Melike Hasefe''nin istifasına çok üzüldük. Kahrolduk canım!..

Karga
25 yıl önce
Ecevit neden TİKKO"cu gibi?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi