|
Haçlı işgali çok tehlikeli değil

F. Gülen, “Haçlının ülkenizi işgal etmesi çok tehlikeli değildir” dediğinde, kendi ağzından çıktığına inanmak zor geldi.



Sesini taklit eden biri konuşuyor sandım.



20 Ağustos tarihinde yayınlanmış konuşmasıymış meğer.



Darbe girişiminden yaklaşık bir ay sonra.



Vay canına diyecektim, dilim patinaj yaptı “Fay çanına” demişim.



«



Beddualar ve her türlü çarpıtmalar dâhil, bugüne kadarki bütün konuşmalarını bir araya getirsek, terazinin bir kefesine koysak, öteki kefedeki Haçlı ile ilgili sözleri ağır basar.



Zirve noktası.



Haçlıyı nasıl görüyormuş, anladık.



Haçlı ile aramızda kırmızı çizgiler varmış çünkü.



Öyle söylüyor.



“Bir kere onlar sizin kadınınıza kızınıza ilişmezler… Mabedinize ilişmezler… İlişmemiş Haçlılar...”



*


Böyle bir lakırdıyı, Haçlı ordularının komutanı söyleyemezdi.



Bugüne kadar kaç tane Haçlı seferi olduysa…



Kaç komutan orduların başına geçtiyse…



Yetenekli, cesur, kahraman, şapşal…



Hangisi olursa olsun, böyle bir cümle edemez.



Obama, Merkel söyleyemez.



Krallar, kraliçeler söyleyemez.



Kendi söyleyemeyeceklerini buna söyletiyorlar.



*


“Çok tehlikeli değildir” ifadesini kısaltıp “Tehlikeli değildir” şeklinde haber yapmak da doğru değil.



Öyle yazanlar olduğu için belirtiyorum.



'Çok' kelimesini önemsiz göremeyiz, yok sayamayız.



Bunu da gözden kaçırmamak gerekir.



Haçlı ordusunun ülkemizi işgal etmesinde hiç tehlike olmadığını düşünmüyor F. Gülen.



Bir miktar tehlike görüyor demek ki.



Acaba kaç elif miktarı tehlikeli ona göre?



Keşke orasına açıklık getirseydi.



Böyle muallâkta kalınca, tehlikenin boyutlarını anlayamıyor dinleyenler.



Herkes kendi hayal gücüne göre bir tablo çizmek zorunda kalıyor.



*


Haçlılar ile aramızda, F. Gülen'in bulunduğunu ifade ettiği “kırmızı çizgi” kim tarafından ve nasıl çizilmiş, o konuda da bir netlik yok.



Fakat işin doğrusu, Haçlıların çizdiği kırmızı çizgi başkadır, bizim çizdiğimiz başka.



F. Gülen'in gördüğü ise, belli ki bambaşka.



*


Gözden kaçmaması gereken diğer husus, son derece önemli.



15 Temmuz darbe girişiminin ardında, bir işgal planı olduğu da bu 'sohbet' vesilesiyle netleşmiş durumda. (Diğer deliller mevcut olmasa bile.)



Ve sohbetteki takkelinin tarih bilgisinin zayıf olduğunu da anlıyoruz.



Yahut doğrusunu bildiği halde çarpıttığını…



*


Hep yanlış konuştuğunu, çarpıttığını düşünmeyin.



Arada son derece isabetli tespitleri de oluyor.



Zaten asıl mesele bu karışıklık.



Doğru ile yanlışı bir arada zikredince, tehlikenin boyutları büyüyor.



Her zaman yanlış konuşsa hiç mesele yok.



Sık sık âyet ve hadis kullanması bu yüzden.



Haçlı işgalinin çok tehlikeli olmadığını söyledikten sonra kendi halini de dinleyenlerin ferasetine bırakıyor:



“Fakat münafık meseleyi öyle bir karıştırır ki, Müslümanlık'la kâfirlik bir harcın parçaları gibi, farklı kimyevi şeylerin bir araya gelmesi gibi, o güzellik, o beriki çirkinlik ile bir araya gelince kömür, elmas birbirine karışır. Siz anlayın artık meselenin ne olduğunu.”



Vallahi biz anladık.



Anlamayanlar, biraz daha düşünsün.


#Haçlılar
#Darbe girişimi
8 yıl önce
Haçlı işgali çok tehlikeli değil
Biden sonrası ihtimaller
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...