Şu koca dünyada, havai fişek kadar lüzumsuz bir nesne daha yoktur.

Hem lüzumsuz, hem tehlikeli.

Sakarya’da bir hafta geçmeden ikinci patlama yaşandı.

Üç jandarma hayatını kaybetti, altı kişi de yaralandı.

Önceki patlamada sağlam kalan havai fişeklerin imha edilmesi gerekiyordu.

Bu iş için uygun olan yer taş ocaklarıydı.

Kamyondan indirilirken patlama meydana geldi.

Altı gün önce havai fişek fabrikası havaya uçmuştu, şimdi de nakliye kamyonu.

*

Şehitlerimize rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılara şifa dilemekten başka bir şey gelmiyor elimizden bu aşamada.

Fakat bundan sonrası için havai fişek konusunu enine boyuna düşünmek gerekir.

Havai fişek dediğimiz nedir ki?

İki saniyelik bir gösteri.

Puf yapıyor, bir demet ışık saçıyor.

Sonrası?

Hepsi bu.

Bitti gitti.

Boşuna masraf.

Adı bile havai.

*

Ampul gibi yanıyor olsa, hiç değilse bir saat için ışık saçsa, belki bir anlamı olur.

Bir saat değil, beş dakika bile sürsün istenirse, yüzlerce havai fişek patlatmak gerek.

Anlamsız, boş bir iş.

Eğlence maksatlı bir şey, can alıcı hâle geliyorsa, bir anda düşman saldırısına dönüşüyorsa, oturup düşünmek zorundayız.

*

İlk patlamadaki kayıplarımızın acısı tazeyken, bir patlamanın daha meydana gelmesi, bu konu üzerine eğilmeyi şart kıldı.

Fabrikadaki infilak sonrası ortaya çıktı ki vaktiyle gerekli bütün tedbirler alınmamış.

Alınan tedbirler de yeterli seviyede değil.

İkinci patlama için henüz bir açıklama yapılmadı.

İhmal var veya yok.

Her durumda ikisi de elim birer kaza.

*

Orada şehit olan jandarmaların aileleri ve yakınları, terör bölgesinde görev yapmadıkları için çok endişeli değillerdi muhtemelen.

Müsterih olarak gün sayıyorlardı.

Ecelin, böyle bir cilvesi var.

Suriye’de veya Libya’da cepheymiş, teröristlerle sıcak temas hâlindeymiş ya da oralara çok uzak, sâkin bir yerdeymiş fark etmiyor.

Ne var ki bir havai fişek yüzünden genç yaşta yakınlarını acıya boğmak da çok üzücü.

*

Bundan sonra ülkemizde havai fişek kullanılmasa ve üretilmese daha güzel olmaz mı?

Hiç havai fişek patlatılmasa, iki tane puf edip bir avuç ışık saçmasa ne kaybederiz?

Yıldızlara bakarız.

Aya bakarız.

Bir hilâl olur, bir dolunay…

Ayın etrafındaki hâleye bakarız.

Yetmez mi?