|
Karadeniz’de geçmişten geleceğe izler

Bizde bir ‘yeni’ merakı var. Her şeyin yenisine heves ederiz. Eski olandan bir an önce kurtulma isteği, eskinin kıymetini bilmemeye kadar varabiliyor.



Hâlbuki eski kıymetlidir. Soru sorarken bile “Klasik olacak ama” diye söze başlamanın arka planında, onun kötü olduğunu kabullenme yatar.

Eski, klasik nitelik kazanabilmişse, daha ne istenir? Eşyadan söze kadar geçerli olduğunu düşünüyorum bu tespitin.

Eskiyi koruyarak, yeniyi onun üstüne ekleyerek, ahengi bozmadan gelişmek en doğrusu. Zira dünyanın dört bir yanında peşinde koşulan bir şey var: Kalkınmak.

Genlerimizdeki muhafazakârlık ile devrimci yanımızı uyumlu hale getirirsek kalkınabiliriz. O zaman “hayın, kötü binalar” yapmaktan vazgeçebiliriz.

*

Doğu Karadeniz Projesi Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın (DOKAP) yürüttüğü proje kapsamında, bölgenin kültür envanterini çıkarmak için 8 ilde geniş bir ekip tarafından yaklaşık iki senedir yapılan çalışmalar meyvesini vermeye başladı.

Biz de çalışmaları yerinde görmek maksadıyla Giresun’a geldik.

Değerli arkadaşımız İmdat Demir’in yönetiminde yürütülen “Karadeniz’de Zamanın İzleri” başlıklı proje çalışmasının şahidi olduk.

Kültür deyince, hayatın her alanı içine giriyor.

Tabiat varlıklarından müzelere, yemeklerden sanata kadar çok geniş bir alanda çekimler yapıldı, röportajlar hazırlandı, kayıtlar tutuldu.

Otuz ayda bitirilmesi planlanan çalışmalar, gece gündüz çalışmayla yirmi ayda tamamlandı.

Geçmişten gelen değerlerin, yarına sağlıklı bir şekilde ulaşması için bugün samimiyetle gayret göstermek gerekiyor.

Çekilen belgeseller, hazırlanan kitaplar, açılan web sitesi ve bundan sonraki aşamalarda yapılacak yayınların hepsi sağlıklı bir kalkınma niyeti üzerine kuruldu.

Karadeniz’de Zamanın İzleri, Karadeniz Bölgesi’nin kültür ve turizm politikalarını yönlendiren siyasetçiler, üst düzey yöneticiler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları için kritik bir kaynak hükmünde işlev görecek nitelikte bir proje oldu.

*

Karadeniz bir dünya cenneti.

Her köşesi ayrı bir güzellik.

İmdat Demir’e sorunca, heyecanla anlatıyor.

“Bazen eksi 20 derece soğukta bir uyku tulumunda kısa bir uykuda dem tutup dağlara koştuk.

Yeri geldi kartal gözü keskinliğinde uzak ufuklara daldık, yeri geldi karınca gözünden Karadeniz’i seyrettik.

Koştuk, koştuk, ama çok tatlı yorulduk.

İnanın buna pek değdi.

Doğal miraslarımızdan şelalelere, göllere, anıt ağaçlardan tabii yaşlı ormanlara, mağaralardan yeraltı şehirlerine, kanyonlardan yaylalara kültürel taşınmaz miraslarımızdan camilerden köprülere, manastırlardan serenderlere kadar onlarca kategoride yüzlerce alanın MR’nı çektik; ve çözümledik.”

*

Daha önce sadece iller ölçeğinde yapılmış olan varlık değerleri tespit çalışmalarının ülkemizde ilk defa bölgesel ölçekle gerçekleştirildiğini vurgulayan DOKAP Başkanı Yusuf Mengi, bu projenin diğer bölgelerimiz için de ilham verici bir model olduğunu söylüyor.

Bu projeyi “Karadeniz’de doğal ve kültürel mirasın korunması, halk kültürü varlıklarının araştırılması ve yaşatılması, bölgenin sahip olduğu potansiyelin kamuoyuna sunulması” şeklinde özetleyen Mengi, Karadeniz’in kalkınmasına önemli bir katkı olacağına işaret ediyor. Zira burada zaman, bütün dünyanın ilgisine mazhar olacak binlerce hikâye barındırıyor.

Değerli akademisyenlerin desteğiyle yapılan bu çalışma, o izlerin peşinde koşarak hazırlandı.

İnanıyorum ki emek verenlerin gayreti boşa gitmeyecektir.

#DOKAP
#İmdat Demir
#Karadeniz’de Zamanın İzleri
5 yıl önce
Karadeniz’de geçmişten geleceğe izler
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset